Irak siyasi çevreleri şuan, hükümeti kurmakla görevlendirilen Adnan ez-Zurfi'nin Şii taraflar arasındaki bölünmenin en yoğun olduğu sırada yakaladığı fırsatların yanı sıra koronavirüs salgını ve mali krizle mücadele çabalarına odaklanmış durumda. Ancak ABD’nin Irak’ta operasyon yapma ve İran’a yakın silahlı grupların liderlerinin hedef alınacağı haberleri ile gizli uçuşlar yapıldığı şeklindeki söylentiler tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Irak’ın başkenti Bağdat’taki Yeşil Bölge, birkaç gün önce roketli bir saldırının hedefi olmuştu. Ancak ABD'nin silahlı gruplara karşı bir operasyon yapma olasılığı ortaya çıkınca Yeşil Bölge ve çevresine yönelik saldırılar durdu.
Öte yandan istifa eden geçici Başbakan Adil Abdulmehdi dün yaptığı açıklamada, “Irak’ın askeri üslerini veya yurtdışı temsilciliklerini hedef alan yasadışı eylemler, Irak egemenliğini ve devletini hedef alıyor. Olayın faillerini bulmak ve bu tür eylemler gerçekleştirmelerini önlemek için elimizden gelen tüm önlemleri alıyoruz. Askeri alanların yakınlarında izinsiz uçuşlar yapıldığına dair gelen bir takım istihbarat bilgilerini endişeyle takip ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kınanan ve yetkisizce gerçekleştirilen eylemlerin sonuçlarına karşı uyaran Abdulmehdi, “Yetkisiz askeri eylemlerin yürütülmesi vatandaşların güvenliği için bir tehdittir. Ülkenin egemenliğinin ve çıkarlarının ihlalidir. Irak hükümetinin onayı olmadan herhangi bir eylemde bulunmak son derece risklidir” diye konuştu.
IŞİD'le mücadele etmek, güvenlik ve düzeni sağlamak, devleti ve hükümeti desteklemek ve koronavirüs salgınıyla başa çıkmak için çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulayan Abdulmehdi, ihlallerin ve tek taraflı eylemlerin durdurulmasının yanı sıra Irak yasalarına ve egemenliğine saygı duyulması çağrısında bulundu.
Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Cumhuriyetçi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mutaz Muhyiddin, “Bu süreç, ABD birliklerinin yeniden konuşlandırılması, (Anbar’daki) Ayn el-Esad gibi güvenli bölgelere yerleştirilmesi ve haftalar önce ABD’nin Yeşil Bölge’deki büyükelçiliği ve diğer binalarını korumak için Delta Force adlı özel kuvvetlerin gelmesinin ardından başladı. ABD, bu yıl 6 Ocak’ta uluslararası insan hakları ihlalleri ve hesap verebilirliğe ilişkin ‘Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası’ olarak adlandırılan yasayı yürürlüğe koydu. ABD, bu yasa ile Washington'ın söz konusu ihlalleri işlediğine inandığı tüm politikacıları yasakladı. Önemli isimleri, geçmiş dönemlerde Amerikalıları hedef aldıklarını iddia ederek kara listeye aldı” şeklinde konuştu.
Bu yasanın, özellikle Irak hükümetinin etkili önlemler alamadığı için elleri öldürülen göstericilerin kanına bulaşmış olanlara karşı daha sonra çıkarılacak yasa ve prosedürlerle destekleneceğini söyleyen Dr. Muhyiddin, “ABD, ülkesinin eylemlerini eleştiren Irak’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi'nin son raporunun ele alındığı BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) yarı resmi onay aldı” dedi. Bu yasanın, isimleri ABD yönetiminin daha önce bahsettiği mali yolsuzluklara karışmış olan bazı politikacıları, bankacıları ve diğerlerini kapsayacağını belirten Dr. Muhyiddin, ABD yönetiminin, Irak hükümetine bu konuda bir takım adımlar atma niyetinde olduğunu birçok kez bildirdiğini de sözlerine ekledi.
Tüm bunlara bir de Zurfi’nin iki gün içinde Twitter hesabından attığı tweetlerde İran'ın koronavirüs salgınıyla mücadelesine ve Irak’ın olası bir ABD-İran çatışma sahasına dönüşmesi ihtimalinin ortadan kaldırılmasına yardım edilmesi gerektiğini vurgulamasına rağmen ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin geri çekilmesi konusunun özellikle Zurfi’nin hükümeti kurmasına karşı çıkanlar için siyasi hesaplaşmalara dönüşmesi eklendi.
Öte yandan Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, Zurfi’ye açıkça karşı çıkarken, Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti Koalisyonu gibi bazı bloklar ise tutumlarını açıklamak için Zurfi’nin parlamentonun onayını alıp alamayacağını görmeyi bekliyor.