Sadr ve Barzani’den kurulacak hükümete ilişkin ittifak

Irak’ta önümüzdeki ekim ayında düzenlenmesi planlanan parlamento seçimlerinin sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli güvenlik önlemlerini almaya devam ediyor. Siyaset arenasında da bir yandan çığır açacak yeni ittifaklara doğru hamleler yapılırken diğer yandan eski ittifaklar canlandırılıyor.
05.06.2021, Cts - 08:42
Sadr ve Barzani’den kurulacak hükümete ilişkin ittifak
Haberi Paylaş

Siyasi güçler, seçimlerin zamanında yapılmasına ya da ertelenmesine yönelik süren tartışmaların ortasında çalışmalarına başladılar. Bir yandan lojistik, siyasi ve propaganda hazırlıkları ile zamanında gerçekleşecekmiş gibi seçimler için uygun bir zemin hazırlamaya çalışırken diğer yandan da kendilerini seçimlerin anayasa tarafından belirlenmiş olan Mayıs 2022 tarihine ertelenmesine hazırlıyorlar.

Ülkede tüm kesimler tarafından dikkat çekici olarak nitelenen sürpriz bir gelişme yaşandı. Sadr Hareketi Siyasi Kurul Başkanı Nassar er-Rebii başkanlığında Sadr Hareketi’nden bir heyet ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Erbil’de bir araya geldiler. Ülkedeki en büyük Şii hareketi olan Sadr Hareketi’nin Erbil'de gerçekleştirdiği toplantılar ile en büyük Kürt partisi (KDP) arasında siyasi koalisyon haritasını değiştirebilecek bir ittifak kurulma olasılığının kapısını araladı. Yapılan derlendirmeler bu ittifakın en büyük parlamento bloğu olacağı ve her kimin safına katılırsa, seçimlerden sonraki hükümetin kurulmasında rol oynayacağı yönünde. Parlamentonun iki aydan fazla bir süre önce oyladığı ve en büyük blok da (en çok oyu alan liste) dahil olmak üzere birçok anayasal konuda dikkat çekici bir şekilde çalışmaya başlayan yeni Federal Mahkeme tarafından yapılan düzenlemeye göre tıpkı şimdi olduğu gibi önümüzdeki seçimlerde de kendisini Şii blokları arasında ilk sırada yer almaya hazırlayan Sadr Hareketi bir hükümet kurabilecek veya başbakanı seçebilecek. Bu başbakanın Sadr Hareketi'ne mensup olması gerekmiyor.

Güçlü bir Kürt ve kuvvetli bir Sadr tarafları arasında ittifak kurulma olasılığının yanı sıra siyasi haritayı değiştirmek için terazinin kefesinde bir diğer baskın gücün de yer alması gerekebilir. Bu ittifakın diğer bir önemli tarafı da üç başkanlık sisteminde (cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve parlamento başkanlığı) bir değişiklik yapılması olasılığı. 2003 yılından bu yana yürürlükte olan siyasi uzlaşıya göre devletin ilk icra makamı, yani başbakanlık, nüfusun çoğunluğunu ve parlamentoyu oluşturmaları nedeniyle Şiilere aitken cumhurbaşkanlığı makamının Kürtlerde, parlamentonun da Sünni Araplarda olması ülkede alışılagelmiş bir durum.

Siyasi gözlemcilere göre bu yakınlaşmaya (Sadr-Barzani) Şii ve Sünnilerden etkili partiler de katılırsa ittifak üç başkanlığın yapısını da kontrol edebilir. Batı eyaletlerindeki en büyük Sünni blok olan Tekaddüm Partisi’ne liderlik eden Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi, Parlamento Başkanlığı görevini üstlenecek olan Sünni Arapların bu kez Kürtlerin yerine cumhurbaşkanlığını istediğini açıkça söylemeye başladı. Sorun şu ki Kürtler tarafından üstlenilen cumhurbaşkanlığı makamının parlamento başkanlığını elinde bulunduran Sünni Araplar ile değiştirilmesi, KBY'deki iki ana Kürt partisi, yani Erbil merkezli KDP ve Süleymaniye merkezli Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasındaki uzlaşı açısından zor bir değişiklik gerektiriyor. KBY’deki uzlaşmaya göre KYB’nin Bağdat'taki cumhurbaşkanlığı makamını devralması durumunda Kürt bölgesinin başkanlığı KDP’nin kotasından olacak. Bu da demek oluyor ki Bağdat ve nüfuz sahibi güçlerle bir anlaşma yapılmadan önce bir

Kürt-Kürt uzlaşısı olması gerekiyor.

Mesud Barzani daha önce 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanlığı pozisyonu için şu anki Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'i aday gösterse de Berham Salih’in seçimleri büyük bir farkla kazanması, tansiyon normale dönene dek aylarca süren bir sürtüşmeye yol açtı. Ancak Barzani, Irak Ulusal İttifak Partisi içindeki görüş ayrılıklarından faydalanarak partisinin liderlerinden birini tekrar cumhurbaşkanlığına aday gösterebilir.

Irak'ın siyasi haritası halen kırılgan. Bu da şunu gösteriyor ki özellikle kimsenin arenada yalnız kalmasını istemeyen taraflara destek yönünde daha fazla hamle gerektiriyor. Bu bağlamda Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim cuma günü Kerkük'ü ziyaret etti. Tartışmalara yol açan bu ziyaret seçim kampanyası başlamadan önce dikkat çekici olarak nitelendi.

Kerkük, el-Hakim ve hareketi için doğal bir oluşum merkezi olmasa da Hıristiyan azınlığın yanı sıra Arap-Kürt-Türkmen çeşitliliği açısından durum bunun aksini gösteriyor. Bu durumda özellikle birden fazla oluşuma olanak sağlayan seçim yasası burada rekabet etmek isteyenlere yardımcı olabilir. Bu da Kerkük’ün kazanılması açısından hareketlenmeye hız kazandırabilir.

Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi de sert bir Sünni-Sünni çatışmasına tanık olan Selahaddin iline dün bir ziyaret gerçekleştirdi. Anbar Halbusi’nin ana merkezi olmasına rağmen Selahaddin ili buradaki en önemli ismin -Ahmed el-Ceburi (Ebu Mazen)- seçimlerden saf dışı bırakılmasının ardından Halbusi liderliğindeki Tekaddüm Partisi ile Hamis el-Hancer komutasındaki el-Azm ittifakı arasında rekabet arenası haline geldi. Her iki Sünni ittifak da önemli Sünni illerde (Anbar, Selahaddin, Ninova, Kerkük, Diyala ve Bağdat'ın bir kısmı) ilk sırada yer almaya çalışıyor. Çünkü bu ittifaklardan herhangi biri ilk sıraya yerleşirse ister iki başkanlık makamından (cumhurbaşkanlığı ve parlamento başkanlığı) birine aday olmak isterse devletteki önemli pozisyonlarda ve bakanlıklarda Sünni gruptan en fazla kotayı elde etmek olsun seçim sonrası siyasi haritada belirleyici bir role sahip olacak.

Şarkul Avsat
Bu haber toplam: 4118 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:01:46:09