2011 ve 2014 yıllarında iki kez seçim kazanan Kerkük vilayetinin Kürt valisi Necmettin Kerim’in Kerkük’ten kaçmak zorunda kaldığı ve şimdilik dönüş ile ilgili bir planının olmadığı sözlerine yer veren yazar, Kerim’in, “Dönersem, hayatım tehlikeye girer.” endişesini öne çıkarıyor.
Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin, çoğunluğu İran kökenli olan Şii milislerin Kerkük şehrini terketme çağrısına Kürtlerin inanmaması gerektiğini dile getiren Kerim, “Geçen gece Şii milisler Kürt mahallelerini yağmaladılar ve bugün binlerce insan şehri terketti. İnsanlara işkence ettiler. Ve tüm bunları yaparken ABD öncülüğündeki koalisyon orada değildi. Abadi hiç bir kayıp olmadığını iddia ediyor. Bu yalan, ceset dolu kamyonlar gördük.” şeklinde konuştu.
Irak’taki durumu gözlemlediklerini dile getiren Amerikalı yetkililer istihbarat değerlendirmelerinde büyük kayıpları doğrulayamadıklarını, Kürtlerin beyanlarının çoğunun abartılı olduğunu ancak Iraklı yetkililerin bazı Şii milislerin katıldığı operasyonun sadece bir askeri tatbikat olduğunu, Kerkük’ü geri alma operasyonu olmadığını taahhüt ettiklerini dile getirmekteler.
Tüm bu gelişmeler Abadi ve hükümeti için ciddi bir sorun. Irak hükümeti, Bağımsızlık Referandumu’nda oy kullanılmasına izin veren Kerkük valisi Kerim’i görevden alarak Kerkük halkını zayıflattı. Bu Kerkük’ü Kürtlerin Kudüs’ü olarak gören Kürtler için ciddi bir darbe. Saddam Hüseyin Kürtleri Kerkük’ten çıkararak yerlerine Sünni Arapları yerleştirerek bir Araplaştırma politikası gütmüştü.
Kürtler Bağımsızlık Referandumu’nu gerçekleştirdi ancak devlet ilan etmediler. Bağdat’ın bu gelişmeyi askeri zor kullanarak yanıtlaması tehlikeli bir emsal olarak değerlendiriliyor. Talisman Gate Blog Irak-Amerikalı yazarı Nibras Kazimi Çarşamba günü attığı tweette bu durumu şöyle özetledi: “Bağdat’ta yeni politik dönemde centilmence anlaşma ve arabulucuk şansı kaybedildi: şiddet anlaşmazlıkları çözmez veya tahkim edemez.”
Bir çok Kürt lider gibi Kerim de, Irak ordusunun bu hafta İran’ın bir kedi patisi şeklinde hareket ettiğini dile getiriyor. Buna analistlerin tümü katılmıyor. Halihazırda Bağdat’ta bulunan Amerikan Enterprise Enstitüsü akademisyeni Michael Rubin, Bağdat’ın zoru kullanarak hareket etmesinin sebebini, Kürt lider Mesud Barzani’nin referandum yoluyla öne geçmesi olarak değerlendiriyor. “Kerkük tartışmalıdır, karışıktır. Barzani statükoyu parçalamaya karar verdi. İran için bir zaferden öte, baştan muhtemelen ABD’nin çıkarlarına yardım eder, çünkü Abadi rakiplerinden çok daha fazla Batı’ya yakın. Yüksek düşünüyor”
ABD’li yetkililer Abadi’nin önümüzdeki yıl yapılacak ulusal seçimlerde Irak eski Başbakanı Nuri Maliki’yi alt etmek için çabaladığını anlatıyorlar. Kürt Referandumunan ardından Maliki Kerkük’ü geri almanın önemini merkeze alan bir kampanya başlattı. Irak’taki ABD’li diplomatlar Abadi’nin Kürtlere karşı hiç bir girişimde bulunmadan güven oylaması alamayacağını değerlendirdiler.
Bununla birlikte hiç kimse İran’ın Kerkük olaylarında hiç bir rolünün bulunmadığını söylemediler. İran’ın küstah Kudüs Orduları komutanı General Kasım Süleymani bölgeye geliyor. Kasım Süleymani Pazar günü, yakın zamanda vefat eden Kurdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) eski lideri Celal Talabani’nin yeğeni ve dul eşi ile bir anlaşma yaptı. Talabani 1990’larda yaşanan Kürt sivil iç savaşında İran tarafından desteklenmişti. Kerkük’te Irak ordusu ve Şii milisler ile çatışmadan geri çekilen Kürt Peşmergeleri YNK’ye bağlı idiler.
“Iraklı güçler Kerkük’e girdiklerinde Peşmerge komutanlarının çatışmamaları için bir anlaşmaya vardıklarını” dile getiren YNK Politbüro üyesi Necmettin Kerim “Kerkük saldırısından bir gün önce Talabani’nin büyük oğlu Bafel, yeğeni Lahur ve büyük kardeşi Araz Kerkük’e gelerek burada Kasım Süleymani’nin temsilcisi ile görüştüler. Temsilci onlara, “ya çekilirsiniz, ya da size saldırırız” şeklinde ültimatom verdi.” şeklinde konuştu.
Kasım Süleymani’nin sinsi diplomasisi bağımsız bir devlet ideallerine ilk kez bu kadar çok yaklaşan Kürtleri bölmeyi başardı.
Kurdistan’da durum gittikçe kötüleşmeye başladı. İran Kurdistan Bölgesi’ne olan sınırlarını kapatırken, Türkiye de sınırları kapatmakla tehdit ediyor ve bankaların Erbil’deki hükümete erişimlerini kesti. Trump yönetimi ise anlaşmazlık karşısında taraf tutmayı reddetti.
Necmettin Kerim ABD’den utandığını söyledi. Çifte ABD ve Irak vatandaşlığına sahip olan Kerim Irak’taki Amerikan yanlısı politikacıların başında geliyordu. Ama bugün meydan okuyor: “Bir gün Kerkük’e geri döneceğiz. Ne zaman olacağını bilmiyorum, ama geri döneceğiz!”