Necmeddin Kerim’in görevdeyken askıda tuttuğu Irak Bakanlar Kurulu ve İçişleri Bakanlığı kararlarının tümü, 16 Ekim’den bu yana valilik görevini vekaleten yürüten Arap asıllı Rakan Said tarafından imzalandı. Kürtlerin çoğunluğunu oluşturduğu Kardeşlik Grubu, imzalanan kararlardan bazılarının 140. Madde’ye karşı olduğunu ve Kürtlerin zararına olduğunu belirtiyor.
Irak ordusu ve Heşdi Şabi’nin Kerkük ve çevresine yönelik saldırısının üzerinden 2 ay geçti ancak halen kent kendine gelebilmiş değil. Sorunlar sadece Kürtlerle Bağdat arasındakilerle sınırlı değil. Çünkü Kürtler arasında birliktelik problemi, Şii ve Sünni Türkmenler sorun, Şii ve Sünni Araplar arasında da yine sorunlar var. Bütün bu anlaşmazlıkların bedelini ise Kerkük ödüyor. Kürtlerin, Bağdat tarafından işgal edildiğini söylediği kent için Türkmen Cephesi ve Araplar ise “Kürtlerin dayatmasının kalmadığını” belirtiyor.
Peki tarafların birbirine karşı çıkmaması için Kerkük Valiliği koltuğuna kim oturacak? Kerkük’te şimdilerde bu birlikteliği sağlayabilecek bir isim yok. Kerkük İl Meclisi’nin bir Arap üyesi, “Sorun, Kardeşlik Bloku’nin kendi aralarında anlaşmazlık olmasıyla ilgili değildir. Aralarında sorun olmasa ve aday gösterseler bile biz razı olmayız. Çünkü valilik bizim hakkımız” diyor
İsminin belirtilmesini istemeyen Arap üye, “20017 anlaşmasına göre Kerkük’teki idari görevler yüzde 32 koşuluna göre taraflar arasında bölüşüldü. Kerkük Valiliği koltuğu bizim hakkımız. Türkmenler de İl Meclisi Başkanlığı’nı istiyor” diye konuştu.
Durum ne olursa olsun şimdilik Arapların istediği gibi. Çünkü onlar, İl Meclisi’nde 5 sandalyeleri olmasına rağmen vekaleten de olsa valilik görevini ellerinde tutuyor. Kardeşlik Bloku’nun Kürdistan Demokrat Partisi (PDK) Üyesi Mecid Mahmud, Rakan Said’in son dönemlerde 140. Maddeyle ilişkili bazı karar aldığına dair bilgi aldıklarını söylüyor.
Rûdaw’a konuşan Mecid Mahmud, “Birkaç kişi gönderip, bu kararları niçin aldığını sordurduk. Necmeddin Kerim’in sakladığı Irak Bakanlar Kurulu ve İçişleri Bakanlığı kararlarını imzaladığını, aksi bir şey yapmadığını söyledi” dedi.
PDK ve YNK hemfikir değil
Rakan Said’in tarım anlaşmalarının feshedilmesiyle ilgili bazı kararla imza attığını belirten Mahmud, valilik koltuğunu kimin alacağına ilişkin ise, “Türkmenlerle Araplar Kerkük Valiliği’ni kendi hakları olarak görüyor. Kardeşlik Bloku olarak herhangi bir isimde anlaşırsak sorunmuz kalmaz, onlar da valilik koltuğundan vazgeçmezler”diye konuştu.
Rûdaw’ın edindiği bilgiye göre PDK ve YNK’den bazı yetkililer birkaç defa Kerkük’e dönüş ve kentin durumuyla ilgili görüşmelerde bulundu ancak herhangi bir sonuca varılamadı.
Kardeşlik Bloku’nun YNK üyesi Ahmed Askeri, geçtiğimiz günlerde Erbil’de PDK yetkilileriyle görüştüklerini doğrulayarak, “PDK, kesin bir dille Kerkük’e dönmeyeceklerini bize iletti. PDK şu dönemde Kerkük’e dönülmesini istemiyor. Ancak eğer İl Meclisi’nde olmazsak, Arap ve Türkmenler istediklşerini yaparlar” diyor.
Mecid Mahmud ise PDK’nin Kerkük’e dönmek istememesinin sebebinin siyasi ve güvenlikle ilgili sebepleri olduğunu belirtiyor:
“PDK’nin Kerkük’teki bütün binalarına Heşdi Şabi girmiş durumda. PDK yetkili ve üyelerinin evleri yağmalanıp yakıldı. Üyelerimizin hayatını nasıl güvenceye alalım? YNK’ye, Rizgar Ali oy vermeyeceğimiz konusunda güvence verdik.”
16 Ekim’den önce KYB’ye geçen Kardeşlik Bloku’nun Komünist Parti üyesi Cemal Mewlud, Türkmenlerin de valilik koltuğunu kendi hakları olarak gördüğünü ve bundan vazgeçmeyeceğini belirterek, “Araplarla birlikte nbütün kurumları bölüşmek istiyorlar” dedi.
Bir süre önce Bağdat Şiileri, Kerkük Valiliği için bir yargıçlık yapan bir Kürt’ü önerdi. KDP ve KYB’nin şimdiye kadar destek vermediği Hakim Saman Ata Rûdaw’a yaptığı açıklamada, “Kerkük Valisi olacağıma dair umudum halen var. KDP ve KYB ile diğer partiler bu göreve gelmemi isterler” ifadelerinde bulundu.
Durum öyle bir hal aldı ki sosyal medyada Kerkük Valiliği koltuğu için \"berber koltuğu\" nitelemesi yapılıyor.