Baro başkanları, Türkiye’nin “tampon bölge” için Suriye’ye girişinin uluslararası hukuk ihlali olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Baroların dil, din, ırk, sınıf ayrımı gözetmeksizin insan haklarını savunduğunu ifade eden Urfa Barosu Başkanı Av. Hikmet Delebe, şunları söyledi:
‘’Yakın zamana kadar IŞİD terör örgütü burada bir devlet kurmuşken siyasal iktidarın buna kayıtsız kalması, ama alan hakimiyetinin el değiştirmesinden sonra bu sert tavrı geliştirmiş olması doğrusu çok manidar. Tampon bölge oluşturma ihtiyacının olduğunu düşünmüyoruz. Siyasal iktidar bu hevesinden vazgeçmeli.’’ dedi.
Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık ise, ‘’Dünyanın artık geldiği noktalar ve evrensel hukuk kurallarının işlediği bir süreçte emperyal yayılmacı bir zihniyet ya da Neo-Osmanlıcı bir anlayışla Türkiye’yi yeniden bir maceranın içerisine sürüklemeye kimsenin hakkı yoktur’’ şeklinde konuştu.
Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay Alpmen, Türkiye’nin kesinlikle savaşa girmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Tampon bölge veya Suriye’nin iç işlerine müdahale hukuka ve insanlığa uygun bir tutum ve davranış değil. Biz burada gezerken, Suruç ve Urfa halkının insan hakları ihlaline uğrayan kardeşlerine, komşularına kucak açtığını gördük. Eğer yine öyle bir şey olsa yine açacaktır. Ama artık Suriye’deki bataklığın sona erdirilmesi, kurutulması gerekmektedir.’’
Antep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı ise Suriye’deki savaşın en büyük musebbiplerinden birinin Türkiye olduğunu söyleyerek, ‘’Türk hükümeti elini buradan çekerse, ben bu sınırın daha rahatlayacağını düşünüyorum’’ dedi.
Heyet, Suruç’ta Kobanê halkının kaldığı kampı ziyaret ettikten sonra Suruç’tan ayrıldı.