Fransız basını, IŞİD’in Kobani’yi ele geçirmesi halinde Türkiye’de Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde şiddet eylemlerinin artma olasılığını gündeme getirmeye başladı.
Merkez sağ eğilimli Le Figaro gazetesi, konuyu bu sabah okurlarına “Türkiye Kobani’yi cihatçıların işgaline bırakıyor” başlığıyla aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan gazete, “Her geçen gün daha da yalnızlaşan Türkiye Başkanı, Amerika ile bilek güreşine devam ediyor” yorumunda bulundu. Gazetenin analizinde, Ankara’nın “bilindik saplantılarıyla hareket ettiği” savunulup, bir yandan Esad rejiminin düşmesini istediği, diğer yandan da “ne pahasına olursa olsun” Suriye\'de özerk bir Kürt bölgesi oluşumunu engellemeye çalıştığı görüşü dile getirildi. Analizde, “Tayyip Erdoğan’ın, bu çıkmazdan kurtulmak için riskli bir strateji denediği görülüyor. Kobani’yi İslam Devleti’nin ellerine bırakacak, sonra da ‘kurtarıcı’ olarak devreye girecek. Türk askerleri bölgeyi cihatçılardan temizlemek ama özellikle de o meşhur ‘güvenli bölgeyi’ oluşturmak için savaş düzenine sokulacak, böylelikle de Suriye Kürdistan\'ı rüyasına son verilecek” görüşüne yer veriliyor.
Le Monde gazetesi ise Türkiye\'yi Kobani’nin düşmesini engellemek için “sınırını açmamakta direnmekle” suçluyor. Nedeninin ise PYD ile PKK arasındaki organik bağdan kaynaklandığını savunuyor. PYD’nin geçmişte Esad rejiminin “en iyi destekçileri” arasında yer aldığını belirten gazete, PYD eş başkanı Salih Müslim Muhammed’in geçtiğimiz günlerde Ankara’yı ziyaretine de değiniyor. Bu ziyaret sırasında PYD liderinin Ankara’dan başta tanksavar olmak üzere silah istediğini, Ankara’nın ise kendisinden Şam rejimiyle teması kesmesi, Suriye\'deki özerk Kürt yönetimine son vermesi ve PKK ile arasına mesafe koyması taleplerinde bulunduğunu kaydediyor.
\'Kobani düşerse şiddet olayları artar\'
Ankara’nın Kobani’ye desteği “reddetmesinin” NATO içindeki müttefikleri tarafından da eleştirildiğine işaret eden Le Monde, Kobani’deki durumun Türkiye’nin kendisi için de “risk oluşturduğu” yorumunda bulunuyor. Gazetenin haber analizinde, “Olur da kent cihatçıların eline düşerse Türkiye’de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde yeni bir şiddet dalgası yaşanabilir, bu da PKK ile İslamcı-muhafazakâr AKP hükümeti arasında başlatılmış barış sürecini tehlikeye sokar” görüşü dillendiriliyor. PKK lideri Öcalan’ın 15 Ekim Çarşamba günü İmralı’dan yapacağı beyanın merakla beklendiğini belirten Le Monde, PKK ile müzakere etmekle görevlendirildiğini belirttiği, MİT’in eski iki numarası Muhammet Dervişoğlu’nun yakın gelecekte Öcalan’ı ziyaret etmesinin beklendiğini de not ediyor. Gazete bu durumu, “Kobani’nin düşme olasılığına rağmen Kürt sorununa müzakereli bir çözümün mümkün olduğuna inanan Ankara, havuç sopa politikası uyguluyor” diyor.
Haftalık haber dergisi Marianne ise Türkiye’nin bölgede “üç düşmanı” olduğunu savunup, bunları “Suriye lideri Esad, IŞİD ve PKK” olarak sıralıyor. Kobani’nin birkaç hafta içinde IŞİD’e karşı mücadelenin sembolü haline geldiğini yazan derginin haberinde, “Cihatçılar, Irak-Suriye ekseninde geniş bir alanı kontrol etmek için Suriye’deki üçüncü büyük Kürt kentini almaya çalışıyor. Bu durumun, bu sayede bir taşla üç kuş vurma hesapları yapan Ankara’yı pek endişelendirdiği söylenemez. Ankara; PKK, Esad ve IŞİD’i zayıflatmak istiyor. Sonuçları kötü olsa da…” ifadeleri kullanılıyor.
