Kobanê direnişine destek vermek için 6 Kasım’da sınırı geçerken başından vurulan Kader Ortakaya’nın ölümüne ilişkin Kobanê’deki hastane yetkilisi ve olayın tanıkları konuştu. Hastane Yetkilisi Ednan İbrahim, “Yaşamını yitirdiği için hiçbir müdahalede bulunmadık. Vücudunun herhangi bir yerinde yara ya da şarapnel izi yoktu. Sadece başında tek mermi izi vardı. Kurşun çıktığı yerde de kafatasını parçalamıştı” dedi.
Ortakaya vurulduktan sonra onu aracıyla taşıyan ve olayın birebir tanığı olan Şêro Hesanî ise, “Türk askeri akrepten ateş açtı. Ateş ettiklerinde kadın olan düştü ve iki erkek daha düştü. O arada bizler arabayı çalıştırıp, oraya doğru gittiğimizde arabamıza da ateş ettiler. Gittim vurulan kadını aldım, geldim. Hâlâ kan izi var arabamda. Vücudunun hiçbir yerinde herhangi bir yara falan yoktu. Direkt başından vurmuşlardı” diye belirtti.
HEDEF ALINARAK VURULDU
Kobanê direnişine destek vermek için 6 Kasım’da Tilşeîr bölgesinden 44 arkadaşı ile birlikte Kobanê’ye geçerken, başından vurulan Marmara Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi 28 yaşındaki Kader Ortakaya’nın ölümüne ilişkin arkadaşları dün açıklamalarda bulunmuştu. Ortakaya’nın sınırdan geçerken bir uzman çavuş tarafından nişan alınarak vurulduğunu söylemişlerdi. Urfa Valiliğinin “Şarapnel parçasıyla yaşamını yitirdi” açıklamasının aksine Ortakaya ile birlikte Kobanê’ye geçen arkadaşları, Tilşeîr bölgesinde kalan ve olayın tanığı olan yurttaşlar ile Kobanê’deki hastanenin yetkilileri, Ortakaya’nın başından vurularak öldürüldüğünü belirtiyor.
KURŞUN KAFATASINI PARÇALAMIŞTI
Kader’in ölümüne ilişkin bilgi aldığımız Kobanê’deki hastanenin sorumlusu Ednan İbrahim, Ortayaka’nın hastaneye getirilirken yaşamını yitirmiş olduğunu söyledi. İbrahim yaşananları şöyle anlattı: “Yaşamını yitirdiği için de hiçbir müdahalede bulunmadık. Vücudunun herhangi bir yerinde yara ya da şarapnel izi yoktu. Sadece başından tek mermi izi vardı. Kurşun, çıktığı yerde de kafatasını parçalamıştı. İki yaralıyı daha getirdiler. Bir de bir köylü vardı. O da onları kurtarmaya çalışırken, askerlerin kurşunlarıyla yaralanmıştı. Onların yaraları ayaklarındaydı.”
‘ASKER AKREPTEN ATEŞ AÇTI’
TÎLŞEÎR bölgesinde kalan Kobanêli yurttaşlardan Şêro Hesanî, Ortakaya askerler tarafından vurulduktan sonra onu gidip aracıyla alan kişi. Hesanî, o gün yaşananlara ilişkin şunları anlattı: “Sınırı geçtikten yaklaşık 20 metre sonra kurşun sıktılar. Türk askeri akrepten ateş açtı. Ateş ettiklerinde kadın olan düştü ve iki erkek daha düştü. Onlar da ayaklarından vurularak düştü. O arada bizler arabayı çalıştırıp, oraya doğru gittiğimizde arabamıza da ateş ettiler. Ateş ettiler ama durmadım. Gittim vurulan kadını aldım, geldim. Başından vurulmuştu. Beyni dışarı çıktı, arabamda kaldı. Hâlâ kan izi var arabamda. Olduğu yerde ölmüştü. Vücudunun hiçbir yerinde herhangi bir yara falan yoktu. Direkt başından vurmuşlardı.” Kader Ortakaya ve arkadaşlarının Kobanê tarafına geçtikleri sırada herhangi bir patlamanın olmadığına dikkat çeken Hesanî, “Sadece Türk askeri ateş ediyordu. O arada bir de gaz bombası atıyordu, Türk askeri. Ama gazı buradaki halka atıyorlardı” dedi.
‘KADIN OLAN BAŞINDAN VURULDU’
Olayın bir diğer tanığı da Kobanêli yurttaşlardan Fewaz Mihemed Haçim. Haçim, yaşananlara ilişkin şunları aktarıyor: “Gençler geçtiği sırada Türk askeri akrepten onlara ateş etti. Kadın olan başından vuruldu ve olduğu yerde can verdi. Gençler ise yaralandı. Yaşamını yitiren kadını Şêro arabasıyla kaldırdı, diğer yaralı gençleri de ben arabamla aldım. Bir taraftan DAİŞ (IŞİD) ateş ediyor bize, diğer taraftan da Türkiye. İki ateş arasında kalmışız.”
Tilşeîr bölgesinde Ortakaya’nın vurulma anını gören yurttaşlardan biri de Haweş Berkel. Berkel, “Grup geçtiği zaman şu ötede akrepten sıkmaya başladılar. Çok fazla kurşun sıktılar. Üç kişi düştü. Onlara kurşun sıktıkları zaman bizlere de gaz bombası attılar. Hepimiz kör olduk. En az 20 gaz bombası attılar” diye konuştu.
Olayın tanığı olan Kobanêli Besam Mislim ise, Kader Ortakaya ve arkadaşları sınırı geçerken askerlerin zırhlı aracının yanlarında olduğunu ifade etti. Mislim, sonrasında yaşananları ise şöyle dile getirdi: “Sınırı geçen grup geçmeden önce akrep yanımızdaydı. Karşıda toplanmış olan başka bir grup vardı. Diğer grup sınırı geçtiği vakit, akrep hızla yanımızdan ayrıldı ve oraya doğru gitti. Sonra akrepten ateş açılmaya başlandı. İki kişi düştü, sonra kalkıp kaçtılar. Sonra ise bu sefer kadına ateş ettiler ve başından vurdular.”