Makaleyi yazan Aaron Stein, \"İki ülke Menbiç\'te ortak çalışmaya uğraşıyor ama işler iyi gitmiyor\" şeklinde başladığı makalesinde Türkiye\'nin ABD\'nin girişimlerinden duyduğu rahatsızlığı öne çıkardı.
Geçen hafta, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye\'nin Suriye’nin Menbiç kentinde ortak askeri devriye başlattığını hatırlatan yazar, devriyelerin iki ülkenin Suriye’de tansiyonu azaltmak için bu yıl imzaladıkları Menbiç Yol Haritası adlı anlaşmanın ikinci aşamasını oluşturduğunu dile getirdi ve \"Biraz ilerleme kaydedilmesine rağmen plan pek işe yaramadı ve kentte yaşananlar, hâlihazırda gergin olan Amerikan-Türk ilişkilerine daha da fazla zarar verebilir.\" şeklinde tesbitte bulundu.
2016’da, Amerika Birleşik Devletleri müttefik Kürt güçleriyle birlikte IŞİD’i kovduğu Türkiye sınırına yakın Menbiç\'in, uzun süredir iki ülke arasında tartışma konusu olduğuna dikkat çeken Stein, Menbiç ve ardından Rakka\'nın özgürleştirilmesi operasyonunun Fırat Nehri’nin batısında herhangi bir Kürt varlığı istemeyen Türklerin kırmızı çizgisini ihlal ettiğini belirtti.
Gelişmeleri Kürt militanların Türklerin milli güvenliğine bir tehdit oluşturarak batıya doğru yönelmesi olarak değerlendiren Türk Birlikleri, Menbiç’in düşmesinden sonra, 2016 yazında kuzey Halep’i işgal ettiği dile getirilen yazıda, bu operasyon neticesinde karayolundaki bütün muhtemel rotaların kapatılarak Kürtlerin izole edildiği Afrin\'de 2018’in başlarında, düzenlenen Zeytin Dalı ismindeki bir başka operasyonla tüm kontolün Türkler tarafından ele geçirerek Suriyeli Kürtlerin buradan çıkarıldığı dile getirildi.
Operasyon sırasında, Tayyip Erdoğan Menbiç’in bir sonraki adım olduğunun işaretini verdiği ve ocak ayında yaptığı bir konuşmada, Amerikan birliklerini, Amerika’nın Suriye’de müttefik olduğu diğer Kürt grupları içerisinde en güçlüsü olan YPG’yle çok da yakın olmamaları konusunda uyardığı dile getirilen yazıda, YPG’nin aynı zamanda 1984’ten beri Türkiye’de aktif olan isyancı grup PKK ile de bağı olduğu hatırlatıldı.
Şubat\'ta Ankara\'ya gelen Amerikan Devlet Sekreteri Rex Tillerson\'ın Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmeler sonucunda biri Suriye üzerine biri de Amerikan-Türk ilişkilerinde sınır meselelerine dair olmak üzere iki çalışma grubu düzenlediği belirtilen yazıda, Tillerson’ın ziyaretinden sonra oluşturulan çalışma gruplarının karmaşık sonuçları olmasına rağmen Haziranda iki taraf da Menbiç üzerinde anlaşmaya vardığı ve kentte farklı amaçlara hizmet etmek yerine birlikte hareket etmek için bir yol haritası oluşturdukları vurgulandı.
Bölge sınırında her iki ülkenin de bağımsız devriyelerinin olacağı ve bunu sınırın altına askeri devriyeler yollamanın takip edeceği plan dahilinde ortak devriyeler düzenlendiği dile getirilen yazıda, çok yakında başlayacak ikinci aşamanın ABD ve Türkiye’nin halihazırda şehri yöneten Menbiç Askeri Konseyi’nin üyelerini güvenlik araştırmasından geçirmeyi kapsadığı belirtildi.
Buna rağmen, Menbiç Yol Haritası\'nın başından beri netlik kazanmayan pek çok konu nedeniyle iyi uygulanamadığını dile getiren Stein, Ankara\'nın anlaşmanın sıkı bir zaman çizelgesinin olması gerektiğindeki ısrarı, ABD\'nin ise kendi adına başka bir aşamaya geçmeden önce gerekli koşulları sağlamak için iki tarafla da ilişki içinde olmanın daha önemli olması nedeniyle yol haritasının kararlaştırılan etkisini arka planda bıraktığı, müttefikler arasındaki tansiyonun yükseldiğini belirtti.
Stein yazısını, \"Türkiye askeri baskı kullanarak iki şeyi başarmak istiyor: İlk olarak, Amerika Birleşik Devletleri’ni Kürtlerle işbirliği yapmaktan vazgeçirmek ve sonra da Washington’ı Türkiye’yle Suriye’nin doğusundaki diğer şehirler için de Menbiç Yol Haritası benzeri anlaşmalar yapmaya zorlamak istiyor. Görünen o ki Türkiye eğer Amerika Birleşik Devletleri istediklerini yapmazsa zaten hâlihazırda yıllardır kargaşa içinde olan bu bölgeye saldırmaya devam etmekle tehdit ediyor.\" şeklinde bitiriyor.