Valilik olayın PKK\'liler tarafından düzenlendiğini iddia ederken, örgütten henüz bir açıklama yok. Tartışmalar devam ederken T24 yazarı Oya Baydar olayı köşesine taşıdı ve hem PKK\'ye hem devlete çağrıda bulundu.
\"Bütün silahları susturun, bütün çatışmaları durdurun!\" başlıklı yazısında Baydar \"En azından kendi ülkem için, PKK ve bütün silahlı yapıların silah bırakmasını; devletin savaş ve çatışmalara son vermesini, bütün kaynakların ve maddî olanakların küresel düşman Covid-19’a karşı mücadeleye yöneltilmesini talep ediyorum\" ifadelerini kullandı.
Oya Baydar\'ın yazısının özeti şöyle:
\"Dün gelen iki haber, ne zamandır yazmayı düşünüp de Koronavirüs salgını nedeniyle ertelediğim yazıyı yazmaya zorladı. Bütün televizyonların ve internet sitelerinin son dakika koduyla verdiği, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde orman işçilerini taşıyan aracın geçişi sırasında patlatılan el yapımı patlayıcıyla beş köylünün hayatını yitirdiği haberinden bir süre önce de TSK’nın, \"Irak’ın kuzeyinde Haftanin’de iki PKK’li terörist hava harekâtında etkisiz hale getirildi\" altyazısını geçiyordu televizyonlar.
Sözü uzatacak, karından konuşulacak günlerde değiliz. Kısa ve öz: Bu küresel felaket döneminde, ama şiddet tekeline sahip olan devlet ama şu veya bu silahlı yapılar, an geçirmeden çatışmalara son vermeli, silahları susturmalıdır. Doğaya karşı işlediğimiz günahları hatırlatıp insanları acımasız biçimde uyaran virüsten daha zalim, daha öldürücü olmanın vebali vardır.
Gün boyu, PKK’nin Diyarbakır Kulp’ta meydana gelen terör saldırısıyla ilgili bir açıklama yapmasını, üstlenmesini veya reddetmesini, mesela saldırının bir provokasyon olduğunu açıklamasını bekledim. Ama reddedip provokasyon olduğunu ilan etmesi halinde bile yazının özü ve silah bırakma çağrım değişmeyecekti. Çünkü, bu denli hassas bir ortamda, hele de Koronavirüs günlerinde siz elde silah dolaşıyorsanız, bomba, mayın patlatıyorsanız, -hatta dolaşmayıp bir yerlerde saklansanız bile- her türlü şiddet olayı, terör saldırısı sizden bilinecektir. Ve Kürt siyasî hareketini, Kürt halkını tepelemek için fırsat kollayanlara istediklerinden âlâsını verecektir. Kulp olayından sonra HDP’li Belediye Başkanı dahil, HDP’lilerden ve halktan çok kişinin gözaltına alındığından herhalde haberiniz vardır...
Devletin, barışçı bir çözüm için çoktan atılması gereken adımları atmaya niyeti olmadığı; büyük, güçlü ve saygın devlet olmanın ölçüsünün \"etkisiz hale getirilenler\"in sayısı, yabancı bir ülkenin topraklarında kaç kilometre ilerlendiği, hangi bölgelerin Türk nüfuzuna geçtiği değil insanı korumak, barışı sağlamak olduğu gerçeğinin kavranmadığı görülüyor.
Marifetmiş gibi, öldürülen insan sayısı, bombalanan toprak, işgal edilen bölge büyüklüğüyle övünmek bana utanç verici geliyor.
Üstelik şimdi farklı bir durum var. Bir virüs dünyayı gerçek anlamda altüst ediyor. Süper güçlerin dev savaş sanayii, F-35’ler, S-400 ve daha bilmem neler, insansız hava araçları, tanklar, toplar, obüsler küçücük bir virüse karşı çaresiz kalıyor. Koronavirüs\'le savaşa ayrılması gereken kaynaklar bu anlamsız savaşlara gidiyor. Bu koşullarda, virüse karşı topyekûn savaş dışında her türlü savaş, çatışma, harekât, operasyon bütün anlamını kaybediyor....
Biraz dağılan sözün özü: Kimse eski dünyaya dönüleceğini; kısa, hele de orta vadede konumunu, iktidarını koruyacağını hayal etmesin. Eski ekonomik, modellere, bildik güç ve nüfuz hamlelerine geri dönülemeyecek. Ne devlet ne de silahlı örgütler virüsten güçlü değil.
Birleşmiş Milletler’in çağrısına uyarak bütün dünyada silahlar susmalı, savaşlar sonlandırılmalıdır. En azından kendi ülkem için, PKK ve bütün silahlı yapıların silah bırakmasını; devletin savaş ve çatışmalara son vermesini, bütün kaynakların ve maddî olanakların küresel düşman Covid-19’a karşı mücadeleye yöneltilmesini talep ediyorum. Çünkü beka’mız şimdi gerçekten de tehlikede.\"