Rus işgali altındaki Ukrayna'nın hava savunma sistemlerine ihtiyacı var. Türkiye'nin elinde ise Rusya'dan satın aldığı, Washington'ın da tepki olarak F-35 savaş uçaklarının satışını durdurduğu, S-400 hava savunma sistemi mevcut.
"Peki bu aşamada 'ilahi adaletin sağlanması' için Washington, Ankara ve Kiev hattındaki üçlü bir oyun işe yarar mı?"
Eski CIA yöneticisi ve Rusya ve Avrasya uzmanı Paul Kolbe tarafından kaleme alınan "Türkiye'nin Rus Füzeleri Ukrayna'yı Savunabilir" başlıklı WSJ'daki analiz yazısında, Washington - Ankara hattındaki anlaşmazlığı çözmenin bir yolu olarak Ankara'nın elindeki S-400'ü Ukrayna'ya vermesi, Washington'ın da buna karşın Ankara'yı F-35 konsorsiyumuna geri alması öneriliyor. Kolbe, böylece 'ilahi adaletin' sağlanacağını dile getiriyor.
Kolbe yazısında, "Üçlü bir oyuna ne dersiniz? ABD, Rus savaş uçaklarına karşı Türkiye'nin elindeki S-400'leri Ukrayna'ya göndermesine yardım etsin. Bunun yerine Türklere yeni bir alternatif sunarak F-35 sevkiyatlarını başlatsın. Bu, aynı zamanda ABD - Türkiye ilişkilerinin düzelmesine de yardımcı olacaktır" değerlendirmesinde bulunuyor.
Kolbe, analizini şu şekilde sürdürüyor:
"Ukrayna'nın Rus işgalini püskürtmek için verdiği umutsuz mücadele, Rus hava hakimiyetine karşı ne kadar dayanabileceğine bağlı. Ukrayna, hava savunma kabiliyetini bir miktar sağlasa da, Rus hava gücünü süresiz olarak bertaraf edecek araçlara sahip değil. Rusya'nın, Ukrayna semalarına hakim olması halinde, Ukrayna kara kuvvetleri son derece savunmasız olacaktır.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Batı'dan daha fazla uçak ve hava savunması talebinde bulundu. Rusya'nın, Ukrayna'nın batısındaki askeri hava limanlarına ve eğitim sahalarına yönelik hava saldırıları başlatması ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov'un da Batı'dan gelecek silah sevkiyatlarının 'meşru hedefler' olduğu yönündeki uyarısı, Ukrayna'nın daha iyi uzun menzilli, yüksek irtifa hava savunmasına ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Pentagon Sözcüsü John Kirby, geçtiğimiz günlerde Kiev'in, Polonya'nın elindeki MiG-29'lardan ziyade kara tabanlı hava savunma sistemlerine ihtiyacı olduğunu belirtmişti. Dolayısıyla Varşova'nın elindeki Mig-29'ları Ukrayna'ya verip bunun yerine ABD'den F-16 talebini içeren girişim akim kalmıştı. Ukrayna, az sayıda Sovyet döneminden kalma S-300 mobil füze savunma sistemi stokuna sahip. Bu sistemler etkili olsa da oldukça eski ve Ukrayna bunları idareli kullanmak zorunda. NATO üyelerinden Bulgaristan, Yunanistan ve Slovakya'nın elinde hızlı bir şekilde transfer edilebilecek S-300'ler mevcut. NATO'nun bu ülkelerin elindeki S-300'lerin Ukrayna'ya ödünç verilmesi konusunu araştırdığı biliniyor.
Türkiye, S-400'lerin satın alınması için Rusya ile anlaşma imzaladığında, ABD ve diğer müttefikler, Rus yapımı sistemin NATO hava savunma sistemlerine entegrasyonunu ciddi bir istihbarat tehdidi olarak görmüştü. Buna cevaben Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye'nin F-35 programına katılımını askıya aldı ve ardından Kongre, Türkiye'nin, F-35'leri satın almasını engelleyen 2017 tarihli ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamında Ankara'ya jetlerin satışını engelledi. Vladimir Putin'in NATO içerisindeki bu çatlak ve ihtilafla dalga geçtiği de düşünülebilir.
S-400'lerin Ukrayna'nın hava savunma kabiliyetini artıracağına ve Türk envanterinden çıkarılmasının Türkiye'nin F-35 konsorsiyumuna yeniden entegrasyonunun ve yaptırımların kaldırılmasının önünü açacağına şüphe yok.
Türk hava savunmasındaki boşluk da kısa vadede ABD Patriot bataryaları ve muhtemelen Türkiye'nin kendi geliştirilmekte olduğu Siper (Hisar-U) uçaksavar sistemleri ile doldurulabilir.
Putin'in Ukrayna'da mültecileri, doğum hastanelerini ve anaokullarını bombalayan savaş uçaklarını Rus yapımı füzelerle düşürmesi de sembolik olur.
Sistemleri ilk elden Türkiye'ye teslim eden Putin, Ankara'nın bu sistemleri ahlaksız saldırılara karşı savunmak için bir müttefiki ve komşusuna (Ukrayna) göndermesinden şikayetçi olamaz. Zira geçen yıl Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Türkiye'yi daha fazla S-400 almaya teşvik etmiş ve 'Rusya ile Türkiye arasındaki bu iş birliği hiçbir ülke için tehdit oluşturmamalı çünkü sistem saldırgan değil, defansiftir (savunma amaçlı) demişti.
Türk S-400'lerinin Ukrayna'ya teslimi Ukrayna, NATO, ABD ve Türkiye'ye yardımcı olur ve sadece Rusya'ya zarar verir.
NATO'yu bölmek amacıyla Türkiye'ye satılan Rus yapımı S-400'lerin Ukrayna şehirlerini bombalayan Rus uçaklarını vurmak için kullanılması ise ilahi bir adalet olur."
PAUL KOLBE KİMDİR?
WSJ'daki analizi yazan Paul Kolbe, Harvard Kennedy Okulu Belfer Bilim ve Uluslararası İlişkiler Merkezi'nde İstihbarat Projesi Direktörü olarak görev yapıyor. Daha önce ise ABD Merkezi Haberlama Teşkilatı'nda (CIA) 25 yıl boyunca operasyon subayı olarak çalıştı. Eski SSCB'de görev yapan Kolbe, Rusya, enerji güvenliği, politika yapımında istihbarat, ABD dış politikası, uluslararası güvenlik ve savunma, strateji, terörizm ve terörle mücadele istihbaratı gibi konularda uzman görüş yazıları kaleme alıyor.