İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüştürülen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, geceyarısı Habertürk TV’ye telefonla bağlandı. Özcan’a o sırada yayında olan programın konukları arasındaki AK Parti’li Galip Ensarioğlu ile CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da sorular sordu…

Ali Kemal Özcan, Öcalan ile görüşmesini anlattı:

“Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Sıfatıyla İmralı’ya Gıttim”

“(Hangi sıfatla gittiniz)

Ben Ali Kemal Özcan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı sıfatıyla görüştüm. Her vatandaşın vatandaşlık hakları ve ödevleri vardır. Ben 25 yıldır bu örgütün liderliği, iç dinamikleri ve sosyolojisini çalışırım. Dünya çapında yayınlanan doktora tezim dışında ikinci bir Sosyoloji disiplini doktorası yoktur. Öcalan benim kitaplarımı okumuş ve Öcalan’ın da talebi üzerine ve Devletin de onayıyla görüştüm.

Öcalan’ın talebi ve Devletin onayı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak aynı zamanda bir akademisyen ve bilim insanı olarak sorumluluklarımız vardır. Her vatandaşın ülkesine karşı sorumlulukları vardır. 9 yıldır Munzur Üniversitesi’nde çalışmaktayım ve geldiğim ilk senenin ilk aylarından bugüne Öcalan’a ulaşmaya çalışıyorum. Bu alanda yayınlanan 4 adet kitabımda ayrıntılarıyla bu mektuplarım vardır. Bu makalelerim vardır. Bu yayınlarım vardır.

Öcalan’a Türkiye’de 9 senede ulaşabildim. Bu da kitaplarımın, çalışmalarımın sayesinde oldu.

“Görüşme 2 Saati Aşkın, 3 Saat Kadar Sürdü”

(Ne kadar sürdü) Görüşme 2 saati aşkın 3 saat kadar sürdü.

“Baş Başa Değildi, Devlet Yetkilileri De Görüşmedeydi”

(Başbaşa mıydı) Devlet yetkilileri de görüşmede vardı. Yasal bir görüşme.

“Öcalan Adeta Şok Oldu, Hemen Kalem, Kâğıt İstedi“

Mektubun kamuoyuna duyurulmadığını bizden öğrendi. Adeta şok oldu, çok sert tepki gösterdi. Hemen kalem kağıt istedi ve avukatlarına not yazdı.

“Açıklanan Mektubu Dışarıdan Basına Verilen Mektuplardan Aldım”

(Avukatlara verildiği ama açıklanmadığı söylenen mektubu nereden aldınız) Kamuoyuna açıklanan mektubu dışarıdan basına verilen mektuplardan aldım.

“Savcılık Üzerinden Verilmiş Mektup”

(Ama basın mektubu sizden öğrendi) Savcılık üzerinden verilmiş mektup. Bana verdiği not da görüşme esnasında yazıldı. Yetkililer bunu bana tekrar verdi. Mektup komisyonu gördü mü bilmiyorum.

“Açıklama Seçimle İlgili Tabi Ki Görüşme Seçimden Önce Olacak“

(23 Haziran öncesi görüşmesi tesadüf mü) Hiçbir şey tesadüf değildir. Mektubun kendisinde temel mesaj var. Diyor ki HDP’nin çizgisi bağımsız bir çizgidir. Herhangi bir ittifağın içinde değildir. Dolayısıyla seçimlerin tartışmalarına kurban edilmemelidir. Seçimlere payanda olmamalıdır biçimindeki bir açıklamadır. Tabi ki bu açıklama seçimlerden önce yapılır. Seçimler geçsin ondan sonra mı yapılsın? Açıklamanın kendisi seçimle ilgili, tabi ki seçimden önce olacak.

Ali Kemal Özcan ‘Kürt İsyanı Lideri’ Deyince Telefon Bağlantısı Bitirildi

(Türkiye’ye yönelik küresel bir takım tehditler var yazıyor. Öcalan, Türkiye’ye yönelik tehditleri mi önemsiyor?) Tabii ki. Ben size şunu söyleyeyim bakın ben bütün görüştüğüm devlet veya sivil devrelerle her zaman şunu açık söyleyeyim; ben 25 yıl Öcalan okumaları yaptım. Bütün tezlerim, kitaplarım Öcalan’ın sosyolojisi, felsefesi ve tarih okumalarıyla alakalıdır. Öcalan’ın Türkiye ile ilgili çok özgün analizleri, çözümlemeleri vardır. Abdullah Öcalan benim kanaatimce bir Kürt isyanı lideridir ama aynı zamanda yerli ve milli bir şahsiyettir.”

Ali Kemal Özcan’ın bu sözleri üzerine; Habertürk’teki programın moderatörü Mehmet Akif Ersoy, “Habertürk ekranında böyle bir şey söylemenize müsaade etmiyorum” diyerek telefon bağlantısını bitirdi.

“4 Kıtabım Var, Öcalan Fikirlerimi Çok Beğeniyormuş“

T24’e de konuşan Ali Kemal Özcan, “Benim 4 kitabım var, fikirlerimi çok beğeniyormuş, kitaplarım yeni ulaşmış ve benimle görüşmek istemiş” dedi.

“İki Gün İçinde Mektup Yayınlanmayınca Benimle Görüştü”

“Öcalan ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatımla görüştüm” diyen Özcan, “Benim fikirlerime çok değer veriyormuş, onu anladığımı düşünüyormuş, avukatlar 2 gün önce görüşmüş, 2 gün içinde mektubu yayınlanmayınca benimle görüştü. Onun emanetine hıyanet etmeyeceğimi biliyordu” açıklamasını yaptı.