AP Türkiye Raportörü: PKK terör listesinden çıkarılamaz

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen “Avrupa Birliği, Türkiye ve Kürtler” konferansının ikinci gününde düzenlenen oturumun başlığı “Yeni politikalar ve bölgesel çözümler” oldu. Toplantıda konuşan Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri, katılımcıların “PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’de yaşananlarla ilgili acil bir oturum düzenlemesi ve bir karar alması” gibi taleplerini içeren soruları yanıtladı.
27.01.2016, Çar - 20:04
AP Türkiye Raportörü: PKK terör listesinden çıkarılamaz
Haberi Paylaş

Avrupa Parlamentosu’nda 12’ncisi düzenlenen konferansı, Avrupa Birliği Türkiye Sivil Komisyonu, Parlamento bünyesindeki Birleşik Sol Grubu ve Brüksel Kürt Enstitüsü ortaklaşa düzenliyor. Toplantıyı düzenleyen bu grupların Türkiye’ye yönelik tutumu Parlamento’nun bir çok kanadına göre çok daha eleştirel. Bu tutum konferansa ve katılımcı profiline de damgasını vuruyor.

Ancak çözüm sürecinin gündemde olduğu dönemde daha farklı isimlerin de davet edildiği konferansta bu yıl karşıt görüşler konferans boyunca çok sık yer bulmadı. Sokağa çıkma yasaklarından söz edilirken kazılan hendeklerden dolayı bölge halkının yaşadığı mağduriyet dile getirilmedi.

Toplantıda, Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri ve CAP Türkiye uzmanı Michael Werz’in \"PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılamayacağına\" ilişkin sözleri de tepkiyle karşılandı.

PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını doğru bulmadığını söyleyen Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri, önceliğin tekrar müzakere masasına oturulması olduğunu söyledi.

Aksi takdirde Avrupa Parlamentosu’nun işleyişine karşı bir beklenti içinde oluruz. Türkiye’nin terörle mücadele etme hakkı vardır.

AP Türkiye Raportörü: PKK\'nin silahlarında artış var

Aralık ayında Diyarbakır’a gittiğini anlatan Piri, “Olayı bir bütün olarak ele almak gerekiyor” diye konuştu.

Diyarbakır’a gittim. Orada kazılan hendekler, barikatlar var. Muazzam bir silahlanma söz konusu. Tüm bunlar nereden geliyor? Beni şaşkınlığa uğrattı. Ben hükümetin tutumunu haklı göstermek istemiyorum ama ortada söz konusu olan sivillerin buna kurban olmasıdır. Olayı bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Hükümet buna suskun mu kalmalı? Hiç tepki vermemeli mi? Orantılılık önemlidir. Burada belli bir orantılılığı talep etmek gerekiyor.

Piri, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’de yaşananlarla ilgili acil bir toplantı yapıp, karar almasına ilişkin beklentilere ise, “Bağlayıcı niteliği olmayan bir karar alınmasını doğru bulmuyorum” yanıtını verdi.

Al Jazeera’nin sorularını yanıtlayan Kati Piri, PKK’nin terörist örgütler listesinden çıkarılmasına neden karşı olduğunu, “Çünkü terörist bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de barış olsa, koşullar başka olsa, geri dönüşler sağlanabilse başka türlü değerlendirilebilir ama şimdi değil.” dedi.

Şu anda öncelikli olanın Türkiye’de çözüm görüşmeleri için yeniden masaya oturulması olduğunu belirten Piri, “Çatışmaların sona ermesi, 50-60 gündür süren sokağa çıkma yasaklarının kalkması, insanların tıbbi yardıma ulaşmasının sağlanması gerekiyor” dedi.Piri, bunun için AB\'nin bir köprü görevi görebileceğini de belirtti.

Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde Ordu’nun bulunmasına ve sokaklarda tankların gezmesine anlam veremediğini söyleyen Piri, “Paris’te de güvenlik nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi ama siviller zarar görmedi, böyle manzaralar yaşanmadı” dedi. Al Jazeera’nin “Yaşananlar farklı değil mi? Siz de konuşmanızda söylediniz, Türkiye’de şehir merkezlerinde kazılmış hendekler var. Güvenlik güçlerine karşı ağır silahlar kullanılıyor” sorusunu da yanıtlayan Piri, “Önemli olan bu güvenlik önlemlerinin orantılı bir şekilde alınması. Sivillerin zarar görmemesinin sağlanması” dedi.

Kati Piri’nin PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasını doğru bulmadığına ilişkin sözlerini konferansa katılan bazı konuşmacılar eleştirdi. Hollanda Wageningen Üniversitesi’nden toplantıya katılan Profesör Joost Jongerden, PKK’yi siyasi bir örgüt olarak tanımladı ve Piri’nin sözlerini doğru bulmadığını söyledi.

Amerikan düşünce kuruluşu “Center for American Progress” temsilcisi Michael Werz ise, “Gerçekçi olmamız gerekiyor. En az 5 yıl PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması söz konusu olamaz. 13 Ocak’ta olduğu gibi (Çınar’daki bombalı saldırı) bombalar yapılırsa bu 5 yıl geri gönderir. Bombalar devam ederken siyasi bir içerik içinde ilerleme söz konusu olamaz.”

Werz, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ile yaptığı görüşmenin ABD Başkanı Obama’yı da zor durumda bıraktığını belirtti.

“HDP ve PYD’nin Ruslarla olan aşkına değinmek istiyorum. Bu ziyaret başkan Obama’yı zor durumda bırakıyor. Rusya ile müttefik olmak ister gibi görüntü yaratıyor.”

Soru cevap bölümünde Werz\'in bu sözleri eleştiri konusu oldu. Türkiye\'nin Katar ve Suudi Arabistan ile birlikte IŞİD\'i destekleyen ülkeler arasında yer aldığı, Werz\'in bu koşullarda PKK\'nin terör örgütleri listesinde yer almasına neden karşı çıktığı soruldu. Werz, Türkiye\'nin IŞİD\'e destek verip vermediğinin çok ciddi bir şekilde araştırıldığını bu konuda en ufak bir ipucuna dahi rastlanmadığını belirtti.

Sonuç bildirgesi

Konferansın sonuç bildirgesinde 11 maddeden oluşan taleplere yer verildi. 24 Temmuz’dan bu yana yaşananlarla birlikte \"şehirlerin yok edildiği, sivillerin hedef alındığı ve insani trajedilerin yaşandığı\" belirtildi. Bu doğrultuda Türk hükümetine sokağa çıkma yasaklarının bir an önce kaldırılması, operasyonların siviller hedef alınmadan uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması, göçe zorlananların eve dönüşüne izin verilmesi ve zararlarının tazmin edilmesi, bağımsız bir komisyonun insan hakları ihlâllerini araştırmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı.

\"Yaşananların Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklandığı\" öne sürülen açıklamada, demokratik bir çözümün Türkiye ve Ortadoğu’ya istikrar getireceği vurgulandı. Açıklamada bu doğrultuda atılması istenen adımlar ise şu sözlerle sıralandı:

\"İki taraf da saldırılarına son vermeil ve ateşkes ilân edilmeli.
Tüm taraflar daha önce 28 Şubat 2015’te çerçevesi çizilen ve Dolmabahçe açıklaması olarak adlandırılan çerçevede çözüm masasına geri dönmeli.
Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı, çözüm sürecinde yeniden aktif rol alması için sağlığı ve güvenliği garanti altına alınmalı.\"

Metinde \"Suriye\'deki \'anti-Kürt\' politikalara son verilmesi ve Kürtlerle birlikte çalışılması, düşünce ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınması, akademik dünyaya karşı \'linç kampanyasının\' bir an önce sona erdirilmesi, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması\" da talepler arasında yer aldı.

Toplantıda en çok tartışma konusu olan başlıklardan mülteci krizi ve Avrupa Birliği’nin yaklaşımı metinde yine Türkiye’ye dönük bir çağrıyla yer buldu. Türkiye’den Suriye mülteci krizine insani açıdan yaklaşması ve bu krizi Avrupa Birliği’ne karşı bir \"pazarlık unsuru\" olarak kullanmaması istendi.

Sonuç metninde Avrupa Birliği’ne de Türkiye’ye ilişkin çağrılarda bulunuldu. Bunlar arasında \"PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması, Avrupa Birliği’nin çözüm için proaktif bir rol üstlenmesi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinin ancak çözüm sürecinde masaya dönülmesi durumunda başlaması\" da var.

Al Jazeera
Bu haber toplam: 4567 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:16:00