PKK’ye yakın bri haber sitesine konuşan Duran Kalkan, KDP ve KYB ile olan ilişkileri ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“PKK’ye karşı savaş ve PKK’nin tasfiye edilmesi temelinde KDP ve YNK’nin başarı kazanması elbette ki kabul edilemez. Bunun tersi de doğrudur” diyen Kalkan, “Hiçbir Kürt örgütünün diğer Kürt örgütleriyle savaşarak başarı kazanması doğru da değildir, mümkün de değildir” ifadelerini kullandı.
Kürt örgütlerinin birbirleriyle savaşınının Kürt toplumu tarafından kabul edilmediğini vurgulayan Kalkan, “Kürt halkı, aydınları, kadınları, gençleri, işçi ve emekçileri, bütün Kürt yurtseverliği aslında ulusal demokratik birlik anlayışında birleşmiştir. Çok ileri düzeyde bir ulusal birlik ruhunun, duygusunun, düşüncesinin gelişmiş olduğu ortadadır. Bu bakımdan böyle bir ruh, duygu, düşünce de varken, bunu hiçe sayarak Kürt partilerinin birbiriyle savaşması, böyle bir toplumsal duruş tarafından kuşkusuz kabul edilemez. Böyle bir birlik ruhunu, duygusunu, düşüncesini ortaya çıkartan toplum, hiçbir biçimde herhangi bir partinin bir başka partiye karşı savaşmasını kesinlikle kabul etmez” şeklinde konuştu.
“Güya Güney Kürdistan’da ayrı bir devlet kurdurtulacağı söyleniyor”
PKK’nin 2017’de Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen Bağımsızlık Referandumu’na destek verdiğini ifade eden Kalkan, şunları söyledi:
“Güya Güney Kürdistan’da ayrı bir devlet kurdurtulacağı söyleniyor. 2013’te Kürdistan Ulusal Kongresinin başarılmasını sabote edenler, 2017’de referandumun sonucunu işlemez kılanlar, şimdi aynı şeyi tekrar dillendiren güçler oluyorlar. Bu güçler biliniyor. Böylesi güçler, aslında bütün Kürdistan parçalarında özgürlük ve demokratik gelişmelerin engellenmesi, Kürt sorununun çözümünün engellenmesi için bunu yapıyor. Çünkü Kürt sorunu çözülürse, Kürdistan özgür ve demokratik olursa; bu, eşittir demokratik Türkiye, demokratik Irak, demokratik İran, demokratik Suriye olacak; bu da demokratik Ortadoğu’yu ortaya çıkartacaktır. Görülüyor ki, kendi çıkar politikalarını buraya dayandıran çevreler, böyle bir gelişmeden korkuyor ve rahatsız oluyorlar. Çünkü böyle bir gelişme ile kendi çıkar hesapları bozuluyor.”
“Her türlü demokratik birliğe açığız”
Ulusal Kongreyi herkese kazandıracak bir platform olarak gördüklerini ve bunun mümkün olduğuna inandıklarını ifade eden Duran Kalkan, “Biz PKK olarak her türlü demokratik birliğe açığız, hazırız. Bunu net bir biçimde ifade ediyoruz, buna göre bir politika izleyeceğimizi taahhütte ediyoruz. Bu konuda hiç kimse kaygılanmasın, öyle aldatıcı, yanıltıcı bir durumumuz kesinlikle yoktur. Bu konuda yüzde 100 samimiyiz” dedi.
“KDP ve YNK de istese bir ayda birlik sağlanır”
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Mevcut KDP ve YNK yöneticileri ulusal demokratik birliği esas alsalar, bütün partilerin kazanacağı bir platform olarak Kürt ulusal demokratik birliğini, onun ifadesi olan Ulusal Kongreyi görseler, çok kısa sürede böyle bir ulusal birlik ve kongre gerçekleşir” diye konuştu.
Önemli olan şeyin bu iradeyi gösterebilmek olduğunu ifade eden Kalkan, “Yani ‘kazan kazan politikası’ deniliyordu. Kürt Ulusal Kongresini, dolayısıyla ulusal demokratik birliği tüm Kürt partilerine ve örgütlerine kazandıracak bir demokratik platform olarak görüp geliştirebilmek. Bu ortaya çıkarsa bütün engeller yok olur ve bir ayda da en ileri düzeyde bir Kürt Ulusal Demokratik Birliği gerçekleşir” değerlendirmesinde bulundu.
“1982 protokolü Ulusal Demokratik İttifak belgesiydi”
Abdullah Öcalan’ın son telefon görüşmesinde bahsettiği Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile 1982’de yapılan protokole değinen Kalkan, “1982 protokolü, 11 maddelik bir Ulusal Demokratik İttifak belgesiydi. Zaten eldedir, basında yayınlandı, şimdi herkes biliyor. Artık herhangi bir gizliliği söz konusu değildir” dedi.
PKK Merkez Komite üyelerinden Mehmet Karasungur’un bu protokulün gerçekleşmesi için yoğun çaba harcadığını belirten Duran Kalkan, “82 sonunda protokol somutlaştı. 83’te ise Önder Apo ve KDP Genel Başkanı Mesud Barzani tarafından imzalanarak uygulanmaya kondu. Biz o dönemde hem Kürt hem de Türk diğer örgütlenmelerle de benzer ilişkiler ve protokolleri geliştirdik” şeklinde konuştu.
“PKK-KDP arısındaki ittifak da bu temeldeydi ve önemliydi” diyen Kalkan sözlerine şunları ekledi:
“Yine YNK yönetimiyle de önemli görüşmeler yapılmıştı, benzer ilişki-ittifak YNK ile de vardı. Dolayısıyla bizim KDP-YNK ile ilişkilerimiz dostça, karşılıklı yarar temelinde, ulusal demokratik birlik anlayışı temelindeydi. Kesinlikle örgütlerin birbirlerine karşı desteklenilmesi ya da ilişkilenilmesi anlamında değildi. Biz hiçbir örgütle ilişkimizi başka bir örgütün aleyhine kesinlikle oluşturmadık ve geliştirmedik. Bunu herkes biliyor.
Söz konusu protokolün içeriğine gelince, biz bugün de o ilkelere imza atabiliriz. Örneğin KDP yönetimi kabul ediyorsa yeniden imzalayabiliriz. O düzeyde ilkeler önemliydi. Tamamen ulusal demokratik çerçevedeydi. Parçaların birliğini, örgütlerin dayanışmasını, Kürtlerin ulusal demokratik gelişimini, birliğini, dört parçadaki Kürt sorununun demokratik temelde nasıl çözüleceğini içeriyordu. 40 yıl önceki bir belge olduğu için belki içeriğindeki bazı kavramlar değişmiş olabilir, çünkü dünya değişti, Kürdistan değişti, Ortadoğu değişti, bu temelde değiştirilmesi gereken yönleri vardır ama bunun dışında anlayış olarak, öz ve içerik olarak Kürt Ulusal Demokratik Birliğinin ve mücadelesinin geliştirilmesi bakımından bugün de reddedeceğimiz hiçbir görüş kesinlikle yoktur.”
40 yıl önce PKK-KDP, PKK-YNK ilişkilerinin böyle protokollerle gerçekleştiğini anlatan Kalkan, “Şimdi o protokolleri Kürdistan Ulusal Kongresi’nin sözleşmesi temelinde yenileyerek yeni bir protokol haline getirebiliriz. Bütün diğer partiler de buna katılabilir” dedi.
“Bir adım atılırsa iki adım atarız”
Duran Kalkan, “Biz başta KDP, YNK olmak üzere bütün Kürt partileriyle ilişkilerimizi ‘kazan kazan’ anlayışına uygun olarak ele alıyoruz, kurmak ve yürütmek istiyoruz. İlişki kuran her iki partinin de kazanmasını sağlatacak pozitif bir yaklaşımı esas almayı öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
PKK lideri Öcalan’ın çağrısını yinelediklerini belirten Kalkan, “Sorunları demokratik siyasi yöntemlerle çözelim, ulusal demokratik birliği, ittifakı bu temelde geliştirelim, sorunlar o çerçevede çözülsün çağrısını yapıyoruz. Kesinlikle bir iç çatışmadan, Kürtler arası çatışma ve kan dökülmeden yana olmadığımızı ifade ediyoruz” diye konuştu.
Kalkan ayrıca, “İlgili muhataplarımız bu yönlü bir adım atarlarsa bizim iki adım atacağımızı da herkesin bilmesi iyi olur” dedi.