Duvar'ın haberine göre; Meclis Genel Kurulu’nda “Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerinde HDP ve İYİ Parti arasında Abdullah Öcalan’ın seçimlerden önce kamuoyuna yansıyan mektubu konusunda gerginlik yaşandı.
İYİ Parti Grubu, Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Kemal Özcan’ın, Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmesine ilişkin Meclis Genel Kurulu’na önerge verdi. Önergede, Özcan’ın hangi amaç, sıfat ve vasıfla görüşmeyi gerçekleştirdiği sorusuna açıklık getirilmesi ve devletin bu görüşmeye niçin ihtiyaç duyduğunun kamuoyuyla paylaşılması istendi.
Önerge üzerine söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, “Seçime iki gün kala ‘Seçmen davranışını yönetebilir miyiz?’ heveslerine kurban olacak şekilde, izni kimin verdiği belli olmayan, ziyaretçi tasarrufu kimden olduğu belli olmayan… Mektup yazılınca mektubun amacı siyasi korkularımızı dehşete çevirecek şekilde seçmen davranışını değiştirmeye matuf cümleleri Cumhurbaşkanının kurabildiği bir zemine dönünce yeni bir çözüm rezaleti mi, devlete, millete yeni bir suikast mi diye ödümüz koptuğu için önerge verdik” diye konuştu.
Kurtulan: Kürt Sorununu Örtbas Edemezsiniz
Ağıralioğlu’nun konuşması sonrası kürsüde söz alan HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, açıklamaya tepki göstererek şöyle konuştu:
“Aslında, ülke bütün olarak kutuplaşmış, gerilmiş, bölünmüş, parçalanmış ama İYİ Parti hâlâ ‘Osman Öcalan niye TRT’ye çıkmış?’ diyor. TRT diye bir şey mi kalmış arkadaşlar? TRT diye bir şey yokken Osman Öcalan’ın TRT’ye katılmasını oturup burada bu kadar insanı da meşgul eden bir tavır içerisinde. Ali Kemal Özcan niye gitmiş? Tamam, doğru, bunu sorun. Ali Kemal Özcan kimdir, niye gitmiş, kimin adına gitmiş? Ancak Kürt sorunu gibi devasa bir sorunu böyle ‘cani, şu şudur, bu budur, bilmem nedir’ ile örtbas edemezsiniz.”
‘Kapının Eşiğinde Oturuyorsunuz’
HDP’li Kurtulan, açlık grevleri sürecini hatırlatarak şöyle devam etti:
“‘Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi ben kınıyorum’ dediler. Böyle bir lider dünyada yok. Ben onu övmek için buraya gelmedim, hiç onun da buna ihtiyacı yok. Kimsenin burada PKK’yi övmesine ihtiyacı da yok. Ancak böyle bir realite yaşandı ve daha önce Özal’ın yaptığı gibi, Demirel’in yaptığı gibi, rahmetli Erbakan’ın da yaptığı gibi Sayın Tayyip Erdoğan Başkanlığında da üç yıl bu devlet Öcalan’la görüştü. Kürt sorunu gibi önemli bir sorunu böyle terörize eden, böyle kriminalize eden, bizi, HDP’yi farklı şekilde itham eden tutumlarınızdan vazgeçin. İYİ Parti, size söylüyorum: Size rağmen, içinde bulunduğunuz ittifaka, HDP ve PKK’ye içinde gönül vermişlerin de olduğu insanlar oy verdi. Şu an koltuklarınızda HDP’nin oylarıyla oturuyorsunuz. Siz şunu bileceksiniz: En köşede oturuyorsunuz. Bakın, aritmetiğe bakın. Zar zor şu kapıdan içeri girdiniz, en köşede oturuyorsunuz, kapının eşiğinde oturuyorsunuz. Böylesi bir partiye ‘Haddinizi bilin’, ‘Şunu deyin, bunu deyin’ diyemezsiniz.”