Konuşmasında Ferman şehitlerinin intikamını henüz almadıklarını, Kürt kadın ve kızlarının hala Musul\'da esir tutulduklarını, şartların elvermesi halinde ilerleyerek şehitlerin intikamını almak istediklerini söyleyen Karayılan, \"IŞİD\'in tüm insanlık için bir tehdit unsuru, Kürt halkı için ise büyük bir tehlike olduğunu ve Musul’daki varlığının Güney Kürdistan’a tehdit oluşturduğunu\" belirtti.

IŞİD\'in Musul’da varlığını sürdürdüğü müddetçe, Güney Kürdistan’ı tehdit etmeyi sürdüreceğine dikkat çeken Karayılan, \"IŞİD\'in Musul\'dan temizlenmesi için geniş bir atılım planlaması yapılması ve koşulların olgunlaşması halinde yer almaya hazır olduklarını\" belirterek olası bir Musul Operasyonu\'na katılmaya yeşil ışık yaktı.

IŞİD’e karşı güçlerinin rolünün bilindiğini, gerillanın IŞİD\'in kullandığı bazı yöntemleri çok iyi bildiği için, onlara karşı cevap verebileceğini vurgulayan Karayılan, \"bu durumun şimdiye kadar pratikte ispatlandığını, bundan dolayı hem Şengal’in hem de Güney Kürdistan’ın güvenliği için, her ne kadar Tel Afer ile Musul’a yönelik operasyon uluslararası bir sorun olsa da, Kürtlerin bunu kendi ulusal görevi olarak gördüğünü\" ifade etti.

Şengal’ın İŞİD’ten özgürleştirilmesi konusunda da geniş açıklamalarda bulunan Karayılan ‘PKK olarak orada farklı amaçlarının olmadığını’ dile getirdi.

Karayılan Kürtler arası birliğe vurgu yaptığı konuşmasında ‘herkes herkesin emeğine saygılı davranır ve ulusal bir perspektif oluşturulsa, çözemeyeceğimiz sorun yoktur’ dedi.

‘Şengal’e, Maxmur’a, Kerkük’e gidişlerinin destek ve dayanışma için’ olduğunu söyleyen Karayılan Kürdistan Bölgesi yönetimine şu çağrıyı yaptı: ”Kürtler olarak birbirimize sahip çıkmalıyız. Bu çağrıydı ve hala öyledir. Bunun ötesinde başka bir amacımız yok. Böyle yaklaşıldığı sürece, tüm meselelere çözüm getirebileceğimize inanıyorum. Başta KDP yetkilileri olmak üzere tüm Güney Kürdistan’dan özellikle Sayın Bölge Başkan’ından beklentimiz, Şengal meselesine ulusal perspektiften baklası, herkesi kucaklaması ve ulusal siyaset yürütmesidir. Yaklaşım bu çerçevede gerçekleşirse biz her şeye hazırız. Geri kalan tüm konuları konuşarak çözebiliriz.”