Dolmabahçe mutabakatından sonra Erdoğan’ın çözüm masasını devirerek, savaşa yöneldiğini kaydeden Karayılan, “Savaşı tekrar onlar başlattı. AKP kendinden başka kimsenin dostu değildir. Diyorlardır ki ‘ne kadar Kürtleri yok edersek o kadar milliyetçileri toplarız\'” diye konuştu.
Birçok Kürt siyasetçinin Erdoğan’a 3-4 sene önceki gibi yaklaşıyor olmasını eleştiren Karayılan, “İyi bilsinler Erdoğan, tümüyle Kürtlere karşı savaşa yöneldi. Erdoğan ve Ergenekon bu temelde ittifak gerçekleştirdiler. Bakur’da hareketi ezmek, Rojava devrimine saldırmak temelinde…” diyerek Erdoğan’ın eski Erdoğan olmadığını söyledi.
“İşten atılan öğretmenler ya Kürt’tü ya da Kürt dostu”
11 binden fazla öğretmenin bir günde işten atıldığını belirten Karayılan, atılan öğretmenlerin Ya Kürt ya da Kürtlerle dost oldukları için işten atıldıklarını belirtti. Karayılan Türk devletinin amacının sadece Rojava’ya da saldırmak olmadığını, Kürtlerin Güney Kürdistan’da da statü kazanmalarını istemediklerini söyledi.. Çözüme her zaman açık olduklarını belirten Karayılan ama kimsenin PKK’yi emrivaki bizi çözüme yönlendiremeyeceğini belirtti.
PKK-TC Savaşı Değil TC-Kürdistan Savaşı
Şimdiki savaşın PKK-TC savaşı olmadığını, TC ile Kürdistan savaşı olduğunu öne süren Karayılan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan için ise şu ifadeleri kullandı; “Onun düşündüğü çözüm Kürt hareketini yenip yeni Osmanlı’nın sultanı olmaktır. Bundan dolayı diktatörce saldırıyor. Aşiretleri toplamışlar zorla, ki bazı aşiretleri tanıyoruz da devlet zorluyor onlar toplanıp PKK’ye karşıyız diyorlar. Bu bizi bağlamaz. Aşiret reisi ‘devletleyim’ diyor ama biliyoruz ki aşiretin mensupları yurtseverdir. Aşiretler artık eskisi gibi değildir, eğer aşiret liderleri Kürt hareketiyleyse halk onlara saygı duyuyor yoksa önemleri yok. Aşiret liderleri bilsin ki artık Kürtlerin kazanma sürecindeyiz. Kimse tarihin akışını değiştiremez. Ne olursa olsun kazanacağız.” diye konuştu.
Zarok TV\'nin kapatılması
Kürtleri asimile etmek için Çocuk kanalının bile kapatıldığına vurgu yapan Karayılan, Son dönemlerde siyasetçilerin hedef tahtasına oturtulmasına ilişkin olarak ise Gerilla’nın Kürdistan’da siyasetçileri hedef almayacağını, gerillanın hedef aldıklarının siyasetçi maskesi altındaki kontralar olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin Başika’da bulunmasının ve ısrarla Musul’da olacağız demesinin sebebi yeni Osmanlı hayali olduğunu vurgulayan Karayılan, “TC askeri sadece Başika’da değil duyumlarımıza göre Basur’un başka bölgelerinde de bulunuyor. TC devletini çok iyi tanıyoruz. Onların aklını okuyoruz niyetleri Kürtlerin kazanımının olmamasıdır. Türkiye girdiği yerlerde işgalci konumundadır, örneğin Basur’daki askerlere çıkın deseler çıkmazlar. O derece açıktan işgalciliğini gösteriyor. Diyor ki Musul operasyonuna katılmazsak B ve C planlarımız var diyor.” diye konuştu.
“Bugün gerçekleşen savaş üçüncü dünya savaşıdır”
HPG olarak Musul savaşına hazır olduklarını belirten karayılan Şengal’deki amaçlarının da ulusal bir amaç olduğunu savundu. Karayılan, “Bugün gerçekleşen savaş üçüncü dünya savaşıdır. Birinci dünya savaşı Kürdistan’ın 4 parçaya bölünmesi ve inkârıyla sonuçlanan bir dünya savaşıydı. Bugün gerçekleşen savaşta Kürtler öncü bir rol oynayan aktördür. Artık Kürtler 4 parçada söz sahibidir ve mücadele yürütüyor. Suriye ve Türkiye birbirinin kanını içiyor. Ama Kürtlere karşı bir araya gelip konuşmuşlardır.” dedi.
“Kürdistan halkı birlik istemek için sokaklara dökülmeli”
Karayılan “İran, Türkiye, Suriye düşman da olsa Kürtlere karşı bir araya gelebiliyorken biz Kürtler neden bir araya gelemiyoruz? Biz tek bir gemideyken, Kürtler olarak bir araya gelebilmeliyiz. Sorunları aşabilmeliyiz artık. Bütün Kürt halkına sesleniyorum: 4 parçadaki Kürdistan halkı birlik istemek için sokaklara dökülmeli. Eğer Kürtler birlik olursa kazanma şansı yüzde yüzdür! Biz hep kongre, konferans diyoruz. Bazıları için bu zor geliyor. Tamam konferans değil bir araya gelelim.” dedi.
Karayılan konuşmasını “Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Konuştuklarım hepimiz için geçerlidir. Bu süreçte hepimiz sorumluluk hissetmeliyiz. Bu önemli süreçte biz tarihi fırsatı kaçırırsak tarih bizi affetmez. Bu dönemde birliğimizi gerçekleştirmeliyiz. Bu süreçte biz eleştiri ve önerilere sonuna kadar açığız ama düşmanın saldırılarına karşı sonuna kadar direneceğiz!” diyerek sonlandırdı.
