Öcalan'ın avukatlarından İmralı çağrısı

Asrın Hukuk Bürosu avukatları, kamuoyuna İmralı Cezaevi’nde uzun yıllardır sergilenen gayri hukuki tutumun bir bütün olarak aşılması için sorumluluk üstlenme ve sürecin takipçisi olma çağrısında bulundu.
30.05.2019, Per - 07:53
Öcalan'ın avukatlarından İmralı çağrısı
Haberi Paylaş

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları yaklaşık 8 yıl sonra 2 Mayıs ve 22 Mayıs tarihlerinde müvekkilleri ile görüşmeler gerçekleştirdi. Asrın Hukuk Bürosu avukatları görüşmelerini ve müvekkillerinin mesajlarını basın açıklamasıyla açıkladı. Öcalan, açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerinin sonlanmasını, Suriye’ye yönelik pozitif rol alma ve mevcut görüşmelerin müzakere olmadığı mesajlarını verdi. Öcalan’ın mesajından sonra açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri de sonlandırıldı.

Müvekkilleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmeleri Asrın Hukuk Bürosu avukatları muhabirimiz Murada Kenda’ya değerlendirdi.

Avukatlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmelerin hukuki hakkın kullanımı ile beraber çok değerli hukuki, siyasi ve toplumsal kazanım olduğunu söyledi. Avukatlar, bu görüşmelerin periyodik şekilde devam edip etmeyeceği konusunda da bilgi sahibi olmadıklarını belirtti.

"Öcalan'ın Aile Görüş Yasağı Açık Bir Çelişkidir"

Avukatlar, tecride yönelik dünyada tepkilerin yükseldiği ve avukat görüşmelerinin gerçekleşmeye başladığı bir dönemde, Öcalan’a aile görüş yasağı verilmesinin açık bir çelişki olduğunu söyledi. Avukatlar ayrıca kamuoyuna İmralı Cezaevi’nde uzun yıllardır sergilenen gayri hukuki tutumun bir bütün olarak aşılması için sorumluluk üstlenme ve sürecin takipçisi olma çağrısında bulundu.

"Öcalan'ın Rolü Olumlu Etki Yaratır"

İmralı tecridinin hukuksal boyutları olduğu kadar toplumsal yaşamda gözle görülür siyasal bir etkisinin de olduğunu belirten Asrın Hukuk Bürosu avukatları, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’a yönelik tecridin mutlaklaştırıldığı son dört yılda ülke ve bölgede savaş, kaos ve yıkım arttı. Politik bir özne olarak rolünü kısmen dahi olsa oynayabildiği zamanlarda ise köklü sorunlara çözüm önerebilmiş ve tüm coğrafyaya olumlu tesirde bulunduğu defalarca deneyimlenmiştir.”

Öcalan’ın görüşmelerde ülke ve bölgede tüm halkların birlikte yaşayabileceği kalıcı ve onurlu bir barışın mümkün olduğunu bir kez daha ifade ettiğini vurgulayan avukatlar, Öcalan’ın yoğunlaşmasının her dönemkinden daha derin ve güçlü olduğunu aktardı. Avukatlar ayrıca Öcalan’ın 2 Mayıs tarihindeki görüşmede kaleme aldığı 7 maddelik metinde demokratikleşmeye ve onurlu barışa gidecek yolun yöntemini ortaya koyduğunu söyledi.

"Öcalan'ın Görüşleri Halklarda Heyecan Yarattı"

Avukatlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’ye yönelik görüşlerini şöyle ifade etti : “Sayın Öcalan’ın Türkiye ve Suriye’deki sorunların demokratik bir zeminde anayasal güvence altında çözüm üretilmesi yönündeki yaklaşımı, başta halklar olmak üzere demokratik birçok çevrede heyecan oluşturduğu gözlemlenmektedir. Bu konuda bizlerin de görüşmelerimizde Sayın Öcalan’ın umutlu olduğunu ve kendisine güvenini açıkça gördüğümüzü ifade etmemiz gerekmektedir.”

"İmralı Ziyareti CPT'nin Programında Yoktu"

CPT’nin 7 Mayıs’ta İmralı Cezaevine yaptığı görüşmenin CPT’nin programında yer almadığını belirten avukatlar, demokratik toplumsal mücadelenin uluslararası kurumları harekete geçirdiğini söyledi. Avukatlar, CPT’nin İmralı ziyaretinin sonuçlarını paylaşılmamasına yönelik ise “Bizler bu ziyaretin sonuçlarının en kısa sürede kamuoyu ile paylaşması ve bu konuda da demokratik kamuoyu ile birlikte, hukuk ve insan hakları kurumlarının da takipçisi olması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.

"Sınırlı Birkaç Görüşme Tecridi Kaldırmaz"

İmralı tecridini sınırlı birkaç aile ve avukat görüşmesine indirgemenin yanılgı olduğunu vurgulayan avukatlar, “Tecrit sisteminin alternatifi, ülkenin demokratikleşmesi ve onurlu bir barış çizgisine denk düşer. Sayın Öcalan’ın hukuksal haklarının tesisi, aile/avukat görüşme ve mektup/telefon ile iletişim haklarının sağlanması oldukça önemlidir. Bunlar zaten yasada belirtilen ancak keyfi bir şekilde müvekkilimize kullandırılmayan haklarıdır. Bu açıdan Adalet Bakanı’nın açıklaması mevcut uyulması gereken hakları içermektedir. Şüphesiz adalet ve yargı mekanizması açısından bu düzeyde bir yetkili tarafından ifade edilmesi de önemlidir” dedi.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 12855 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:35:10