PKK yöneticisi Besê Hozat, PKK'nin 12. Fesih Kongresi, silah bırakma ve gündemdeki konulara dair örgüte yakın TV kanalında katıldığı özel bir programda değerlendirmelerde bulundu.
Bölge ve dünyadaki gelişmelerin Kürtler üzerindeki etkileri hakkında konuşan Besê Hozat şunları dile getirdi:
“İsrail ve ABD başta olmak üzere büyük güçlerin Kürtler üzerinden ciddi hesapları, planları var”
Bese Hozat, bölgedeki küresel güçlerin Kürtler üzerinden ciddi planlar yaptığını belirterek, özellikle İsrail’in güvenliği temelinde şekillenen bölge dizaynının Kürtleri de doğrudan etkilediğini söyledi. ABD ve Batı'nın desteğiyle İsrail’in bölgedeki etkisinin arttığını, bu gelişmelerin Türkiye’yi endişelendirdiğini vurguladı.
Hozat “Giderek İsrail bölgede hegemonik güç oluyor. ABD, İngiltere ve batının ciddi desteği tüm bölge üzerinden etkisi giderek artıyor. Bu gelişmeler doğrudan Kürtleri de etkiliyor. Kürtler de bu gelişmelerin, savaşın tam merkezindedir. Bütün bu güçlerin İsrail ve ABD başta olmak üzere Kürtler üzerinden ciddi hesapları, planları var. Bu dizaynda kendi çıkarları, İsrail’in güvenliği temelinden bir şekilde Kürtlere de yer vermek isteyen bir politika, strateji izleniyor. Tüm bu gelişmeler Türk devletini ciddi bir şekilde ürküttü. Özellikle devletin ‘beka’ kaygısını yaşayan devletin içindeki kesimlerde bu ciddi bir kaygıya yol açtı. 52 yılı bulan özgürlük mücadelesi Kürdistan ve bölge ve dünyada çok önemli değerler ortaya çıkardı” diye konuştu.
PKK’nin 12. Kongresine ilişkin olarak Hozat, tüm baskılara rağmen örgütün ayakta kaldığını ve bu süreçte devletin İmralı’da Abdullah Öcalan ile yeniden temas kurduğunu belirtti. Öcalan’ın Bahçeli’nin açıklamalarını devletin resmi aklı olarak değerlendirdiğini ve buna karşılık bir inisiyatif geliştirerek harekete çağrı yaptığını, kongrenin de Öcalan’ın perspektifleri doğrultusunda toplandığını ifade etti.
“Önder Apo büyük bir Kürdistan ve Türkiye yurtseveridir”
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı “Önder Apo değerlendirdi ve bir inisiyatif geliştirerek hareket çağrı yaptı. Hareket bu çağrıya olumlu cevap verdi. Önder Apo hareketi bundan hareketi bundan hareketle çok köklü değişim ve dönüşüm süreci içerisine koymak istedi. Buna hareketin yaklaşımı da olumlu oldu. Bunun üzerine kongre 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplandı. Bu kongreye Önder Apo’nun önemli perspektifleri oldu. Kongreyi Önder Apo’nun perspektifleri yönetti, yürüttü ve yönlendirdi. Bizimde kongre öncesi temel talebimiz ‘Önder Apo olmadan biz bu kongreyi toparlayamayız, ancak Önder Apo toplayabilir, yürütebilir ve yönlendirebilir’ demiştik. Bu karşılık buldu” ifadelerini kullandı.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat, PKK’nin 12’nci Kongresi'nde alınan “fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma” kararının, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan hayata geçirilemeyeceğini söyledi. Hozat, sürecin pratikleşmesi için demokratik siyaset hakkının tanınması, hukuki düzenlemelerin yapılması ve Öcalan’ın özgür çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini belirtti.
“PKK'nin fesih kararı kongrenin temel sonucudur”
Besê Hozat, Öcalan’ın kongreye kapsamlı perspektiflerle katıldığını ve kongrede bu çerçevede yoğun tartışmalar yürütüldüğünü ifade ederek, “Kongrenin en temel kararı PKK’nin feshi, silahlı mücadele dönemini sonlandırması oldu. Bu kararın uygulanması ise Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne, demokratik siyaset hakkının tanınmasına, gerekli yasal düzenlemelere bağlıdır” dedi.
“Demokratik anayasa ve toplumsal sözleşme gereklidir”
Kongre sonrasında yürütülen tartışmalarda iktidara yakın medyanın dili eleştirilirken, Hozat süreci zehirleyen söylemlere dikkat çekti. “Silah üzerinden iştahlı bir tartışma yürütülüyor” diyen Hozat, demokratik anayasa ihtiyacına işaret etti:
“Toplumun tüm kimliklerini tanıyan, halkların eşitliğini garanti altına alan bir anayasa gerekiyor. Önderlik bunu ‘toplumsal sözleşme’ olarak tanımlıyor.”
“Silahları ancak Öcalan alabilir”
PKK’nin aldığı karara rağmen, pratikte silahların bırakılmasının sadece Öcalan’ın özgürleşmesiyle mümkün olduğunu vurgulayan Hozat şöyle konuştu:
“Gerillaların elinden silahları ancak Önder Apo alabilir. Bu da ancak onun fiziki özgürlüğü ile mümkündür. Aksi durumda bu insanlar gelip ne yapacak? Demokratik siyaset yapmaları engellenirse zindanlara mı doldurulacaklar?”
“Savaş rantçılarının sürece direnişi sert”
Hozat, barış sürecinin savaş rantçılarını rahatsız ettiğini söyledi.
“Barış gerçekleşirse bu kesimlerin cepleri boşalacak, kariyerleri bitecek. Bu nedenle süreç karşıtı tutum alıyorlar. Savaştan beslenen, ekranlarda nefret diliyle konuşan bu güruh toplumda ciddi bir öfke yaratıyor.”