KCK yöneticilerinden Sabri Ok, “PKK, silah bırakıyor” açıklamalarını ‘Doğmatik bir kesimin görüşleri’ olarak nitelendirirken, Dolmabahçe’de 28 Şubat’ta yapılan açıklamadan bu yana değişen bir şey olmadığını, AKP veya devlet ile henüz anlaşılan bir durum bulunmadığını söyledi.
Ok, “Şu anda AKP bir yükümlülük altındadır. Hükümet, bugüne kadar zamana yaydı, adım atmadı. Bu aşamada bahanesi yoktur” dedi.
Avrupa’dan yayın yapan Med Nûçe kanalına açıklamalarda bulunan Sabri Ok, başlatılmak istenen sürecin müzakere, yeni bir anayasa, sonuçta Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, bugüne kadar birçok kez ateşkes denemeleri olduğunu savundu.
Sabri Ok, şöyle konuştu:
“30-40 yıllık bir savaştan sonra taraflar anlaşabilir. Dünyada da böyle olmuştur. PKK; devlet, AKP ile müzakere yapabilir. Çözmek; barışmak demektir. ‘Devlet; haksızlık yapmıştır bunu gidereceğiz’, bu zihniyete neden olan Anayasa, yasalar değişecek’ denilmeli, gereği yapılmalıdır. Anlaşma, barış denecekse budur. Bu kötü bir şey değil. PKK ile devlet arasındaki savaş sürsün, herkes zorlansın yaklaşımı iyi değil. 28 Şubat Dolmabahçe açıklaması ardından anlaşma, barış olmuş veya çözüm için yeni bir adım atılmış değil. Amiyane deyimle barış savaştan güzel bir şeydir. Devlet, ilk kez kamuoyu önünde bir sorumluluk altına girmiştir. O hükmün devleti, hükümeti de bağladığı şüphesiz. Başbakan yardımcıları; devlet-hükümettir. Bu açıklama karşısında PKK de, devlet de sorumluluk altına girmiştir. Önderliğin (Abdullah Öcalan) açıkladığı 10 madde karşısında sorumludur. Yeni bir anayasa; altyapısını hazırlama düzeyinde bir anlaşma olursa, geri dönülmez noktaya gelirse biz de mücadelemizin yöntemini taktik, yollarını değiştirebiliriz. Önderliğimiz böyle iyi niyet beyanında bulunmuştur; ‘10 madde üzerinde devletle anlaşırsak, geri dönülmez ilerleme olarak sağlanırsa PKK olarak silah durumunu tartışabiliriz’ demiştir. Yoksa bir karar yoktur.”
‘PKK, Öcalan’ın müzakere çerçevesine bağlıdır’
Ok, müzakerelerin hemen başlatılması, devletin heyetini, sekretaryasını oluşturması, Öcalan’ın dile getirdiği 10 madde üzerinde anlaşmaya varması gerektiğini kaydederken, “PKK, Kürd sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda Önderliğimizin koyduğu kapsamlı müzakere çerçevesine bağlıdır ve sorumluluğunu yerine getirmeye hazırdır. Şu anda AKP bir yükümlülük altındadır. Hükümet, bugüne kadar zamana yaydı, adım atmadı. Bu aşamada bahanesi yoktur” diye devam etti.
HDP adayları ve ‘Kandil onayı’
KCK yöneticisi Sabri Ok, ‘Kürd medyasında HDP’li çeşitli adayların Kandil’den icazet aldıkları’ yolundaki iddia hatırlatılınca, herhangi bir aday adayına ‘referans olmalarının’ söz konusu olmadığını söyledi. HDP’yi ‘Çok bileşenli demokratik bir parti’ olarak değerlendiren Sabri Ok, bu konuda şöyle dedi:
“HDP, demokratik bir partidir. Demokrasi anlayışı ve iradesi, kendi stratejisi ile adaylarını şüphesiz kendileri belirleyecektir. HDP’nin ilgi komisyonları vardır. Kandil Komisyonları vardır. Kandil elbette, seçimlere, adaylara ilgilidir. Görüş-önerilerimiz olacak. Merkez seçim komisyonuna iletiriz; uyarlar uymazlar. Herhangi bir kişinin adaylığını onaylama, referans olmamız söz konusu değil. Bize gelenler oluyor; Onlara, ‘gidin HDP’ye bizim burada yapacağımız bir şey olamaz’ diyoruz. Ancak, seçimlerin daha örgütlü çalışma ile sürdürülmesi; adayların daha isabetli olması için önerilerimiz olur ilgili arkadaşlarla paylaşırız.”