Yaşar Karadoğan yazdı | PKK'YE KARŞI (!) BAYAĞI STRES ATILDI!

PKK 40 yılı aşkın süredir Kürdlerin ensesinde boza bişiriyor. Kendisini sevk ve idare eden Türk,Acem ve Arap devletlerinin yardımıyla da yaptığı her kötülüğü de Kürdlere iyi pazarlıyor.
13.11.2020, Cum - 17:08
Yaşar Karadoğan yazdı | PKK'YE KARŞI (!) BAYAĞI STRES ATILDI!
Haberi Paylaş
PKK'nin 'Kürd kıran' hareketi olduğu, Türkiye, İran, Iraq, Suriye, yeri geldiğinde Ermenistan'ın Kürdleri yok etme operasyonunu yürütme merkezi haline geldiği olgularla sabittir.

PKK'nin 'kurtarma!' amacıyla gittiği Kürd toprağı, Kürd yurdu yeniden ve yeniden işgale uğramaktadır.

Sur'da başlayarak Nusaybin, Şırnak ve Cizre'ye taşırılan 'Hendek' faciaları herhalde hatırlardadır.

Efrin'in 'direniyoruz' martavalları eşliğinde nasıl işgalini sağladıkları ortada. Maaş aldıkları Bağdat'ın çıkarlarını korumak için Şengal'i Kürdistan'dan koparmak için yaptıkları da biliniyor.

'Hendek' siyaseti şimdi tüm Kürdistan'a taşırılmak istenmektedir.

zamanın başbakanı Ahmet Davutoğlu Bulgaristan dönüşü gazeecilere yaptığı açıklamalarda 'Hendek siyasetini' bir kaç yıl önceden hazırladıklarını söylemişti.

**

'Türkiye'nin demokratikleşmesi' için onbinlerce Kürd gencinin ölmesine sebep olan, Türk ordusunun modernizasyonunu sağlayan, savaş kabilliyetini arttıran, Kürdistan'ın Ve Kürd gençlerinin bir tatbikat alanı ve unsuru haline gelmesini sağlayan PKK kör topal olsa da, uluslararası alanda meşruluğu olan Kürd Federe Devletini ortadan kaldırmak, oranın da Türkiye ve İran tarafından işgal edilmesini sağlamak için vitesi büyütmüş durumda.

Saddam'a, BAAS'a, Esad rejimine, Molla rejimine saygıda kusur etmezken, Kürd yönetimini tanımıyor, saygı duymuyor. PKK'nin örgütlediği yalanlara kanan binlerce baldırı çıplak ağzını açıp gözünü yumarak 7/24 Barzani ve KDP'ye belden aşağı küfürler edip hakaretler yağdırıyor..

Gelinen noktada Türkiye PKK gerekçesiyle Güney Kürdistan'a yerleşmiş durumda. Onbinlerce askeri ve onlarca askeri üssü var.

PKK'nin etlenip bitlenmesinde sadece Ankara tarafından kurdurulup, yardım edilmesi tek sebep değil.

KDP 1982'de PKK'ye Lolan'da kamp yeri vererek, destek vererek kendi ayağına sıkmakla kalmadı, Kürdlere de büyük bir kötülük yaptı.

Türkiye, PKK gerekçesiyle daha 1980'lerden itibaren Güney Krdistan'a 'sınır ötesi' harekatlar düzenlemeye başladı, 'sınır ötesi harekat' daha sonra 'sıcak takip'e dönüştü. Sıcak takip ise şimdi tümden işgale evrilme durumundadır. PKK bu stratejide başroldedir.

KDP ve YNK, Türkiye'nin PKK gerekçesiyle başlattığı 'sınır ötesi harekat'larının stratejik mantığını anlamadı veya anladı da göz yumdu. KDP ve YNK, PKK'yi kendi aralarında bir rekabet unsuru olarak değerlendirme yanlışı yaptılar.

KDP'nin PKK'ye göz yumma ve destekleme gibi yanlışı nedeniyle KDP'ye sempati duyan Kürdler de yavaş yavaş saf değiştirdiler. Kürdistan kırsalında PKK, KDP'nin tabanı üstüne oturdu ve oturtuldu.

**.

PKK 1992'de Kürd federe devletinin ilanından hemen bir süre sonra savaş açtı, binlerce peşmergeyi öldürdü. PKK nedeniyle en az 2500 Kürd köyü boşaldı.

PKK, 1996 Ağustos ayında '2. Ağustos atılımı' diye peşmerge karakollarına saldırdı.

Fakat bu da ders olmadı KDP'ye. KDP üst düzey yetkilileri daha 3-5 yıl önce Öcalan için imza verdiler. Başkan Mesud Barzani kendisi , Talabani ve Öcalan adına ortak bir mektupla Kürdleri ulusal kongreye çağırdı. Bu 'ulusal kongre' senaryosunun Ankara'da yazıldığını, Güney Kürdlerinin de iradesini ele geçirmeye yönelik olduğunu anlayamadı.

PKK, özellikle Türkiye'yi Güney Kürdistan'a çekmek için her yola başvurdu. Bir süre önce Türk diplomatik misyonuna Erbil'de saldırı düzenledi. Türk diplomatı öldürdü.

Bir yandan İran'ın Şengal üzerinden Suriye'ye bir koridor açması için uğraşan ve Qasım Süleymani'nin yönettiği toplantılarda özellikle KDP karşıtı kampanyasını organize eden PKK, Türkiye'yi de Şengal'e çekmeyi başardı.

**

PKK Iraq'ta, Türkiye'de, İran'da, Suriye'de 'demokratikleşme' istiyor.!

Bu devletlerin devasa orduları var. Fakat PKK bu devletlerin demokratikleşmesi (Kürdlerin yokedilmesi) için silah bulunduruyor ve bu silahı da Kürdlere karşı kullanıyor. T.C. İçişleri Bakanı'nın açıklamalarına göre Türkiye siyasi sınırları içerisinde 'bir kaç yüz PKK gerillası' kalmış durumda.

Amerika ve NATO Türkiye ile çatışmayı göze alamazken PKK Kürdleri NATO'nun ikinvi büyük ordusuna yem yapmış durumda. PKK öte yandan resmi devlet retoriğini de Kürdlerin bilincine yerleştirmekte başarılı olmuş, öyle ki PKK'nin 'Devlet istemiyoruz' demesi, 2017 Bağımsızlık referandumuna karşı çıkması bile PKK tabanında alkışlanır hale gelmiştir.

**

Bir diğer sorun ise Türkiye ve Kürdistan'daki, güya PKK dışında ama aslında 'gizli Apocu' olan kesimlerdir. PKK midesine bağımlı bir asalaklar kitlesi de yaratmıştır. Bunların görevi PKK'nin yıkıcı Kürd karşıtı politikalarını alkışlamak ve propagandasını yapmaktır. Kendisine 'aydın' süsü verilenler de PKK'nin gücünün gölgesinde popülizmin yarattığı imkan ve fırsatlardan faydalanmaktadırlar.

Bir kaç yıl önce PKK dışındaki bazıları 'PKK Türkiye'den çıksın, Güney Kürdistan'a çekilsin' deme gibi bir saflık gösterdiler.

**

PKK'nin bir süre önce Güney Kürdistan'da Kürd güvenlik güçlerine karşı işlediği cinayetler PKK'nin Güney Kürdistan özelindeki yıkıcılığını gündeme getirdi.

PKK'nin Güney Kürdistan'daki saldırılarının yoğunlaştığı bugünlerde Kuzey Kürdistan'da PKK 'dışındaki ' Kürdlerden peşpeşe açıklamalar yapılıyor.

Bu açıklamalarda PKK'nin 'Kuzey Kürdistan'a çekilmesi istendiği gibi, 'diyalog' istemleri gibi garip istemler göze çarpıyor. Çok trajik bir durum değil mi?

PKK Kürd güvenlik güçlerini öldürüyor. Sıkışma durumu sözkonusu olunca da 'brakuji' diye bağırmaya başlıyor ve PKK dışındaki koro da hemen 'Kardeş kavgası' olmasın diye nakaratlara başlıyorlar.

'PKK Güney Kürdistan'a çekilsin..Yok efendim PKK Türkiye'ye çekilsin' gibi istemler PKK dışındaki Kuzey Kürdlerinin içinde bulunduğu açmazı gösteriyor.

**

PKK'nin Kürdlere verdiği zararları istatistiklerle açıklamak çok kolay.

PKK'yi Güney Kürdistan'a karşı sevk ve idare etmede direksiyonda Ankara'nın olduğu biliniyor.

PKK'nin bu açıklamaları dinelmeyeceği, kaale almayacağı biliniyor.

Ama sırf atıl hale gelindiğini gizlemek için böyle zorlama gösteriler

stres atmaktan başka bir şey değildir.

Ben de şahsen nerdeyse bu açıklamalardan birisinin imzacısı olacaktım. Bereket olmadım. Halbuki stres atmak için iyi bir fırsattı!

PKK'ye cevabın sokakta, halk içinde verilmesi gerekiyor.

PKK ile ilgili yapılan açıklamaların, protestoların muhatabı Ankara, Tahran, Bağdat ve Şam olmalıdır.

Somut yapılacak bir iş var: PKK içinde olan gençlerin ailelerine gidip PKK'nin yarattığı bu hainliğin bir karşılığının olacağının anlatılması gerekiyor.

**

PKK'nin işgalcileri Kürdistan'da ilelebet egemen kılma kampanyası karşısında başka imza kampanyaları da gündemde!

Stres atmaya devam arkadaşlar!

Ama bu stresi hep beraber atmanın imkanı yok muydu?

Bu rol çalma kavgası ne zaman bitecek?

Nerina Azad
Bu haber toplam: 17657 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:20:56:17