Fehim Işık Artı Gerçekte kaleme aldığı yazısında, BBC’nin sansasyonel bir şekilde servis ettiği, Türkiye’nin dört elle sarıldığı IŞİD’lilerin Rakka’dan anlaşarak çıktıkları iddiası, heyecan yarattığını söylüyor.
Devamında Işık , onca yıldır IŞİD’e karşı savaşan Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) IŞİD işbirlikçisi ilan edenler mi? “Biz demedik mi IŞİD ile yaşanan bir savaş yok, bu yaşananlar oyunun bir parçası” diyenler mi? Rakka’nın herhangi bir direniş olmadan SDG’ye teslim edildiğini, söyleyenler mi? Ne isterseniz var...diyerek şu belirlemeye vurgu yapıyor; "Tabi, bu söylemlere sarılanlar yalnız Türkiye’nin bilindik Kürt karşıtı ırkçı zihniyeti değil. Kendine solcuyum, devrimciyim diyenler arasında da, Esad yanlılarından da Kürtlerin, QSD’nin IŞİD’e karşı mücadelesini küçümseyip önemsizleştirmek isteyen birbirinden farklı düşünen çokça kesim BBC’nin haberine sarıldı."
Yazısının devamında; Rakka operasyonunun son günlerini anımsarsınız. Ekim ayının ilk günlerinden itibaren Rakka’nın sadece Futbol Sahası ile Hastane binası IŞİD’in elinde kalmıştı. Tüm mahalleler 3 ayı biraz aşkın bir sürede IŞİD’den temizlenip QSD’nin denetimine geçmiş, ancak mahalle bile denilemeyecek iki yerleşim birimi 13-14 gün süren çabalara rağmen bir türlü IŞİD’den alınamıyordu veya alınmıyordu. Bu, sıra dışı bir şeylerin yaşandığının işaretiydi ve bu sıra dışılık, elbet her gazetecinin merakının depreşmesine neden oluyordu."
Işık yazısının devamında, bu sürecin ayrıntılarının peşine düşenlerin ne olduğunu anlaması, aslında o kadar zor değil. Bölgeyi biliyorsanız, anlarsınız. Nihayetinde herkesin merak ettiği ayrıntı, QSD Sözcüsü Cihan Şêx Ehmed tarafından da dile getirildi. Ehmed, operasyonunun tamamlandığının açıklamasından 4 gün önce, 12 Ekim’de Artı Gerçek Rojava Muhabiri Gamze Kafar’a verdiği özel söyleşiye dikkatleri çekiyor. “Alanları çok daraldı. Bir yandan da 4-5 bin sivilin yaşamı söz konusu. Bu az bir sayı değil. Suriye Demokratik Güçleri olarak bu yüzden daha ağır hareket etmek zorundayız. Öncelikle sivilleri kurtarıp, son operasyonumuzu yapabiliriz. Bizim için en büyük başarı her şeyden önce sivillerin kurtarılması. Bunun için de her ne kadar hedefimiz Rakka şehrinin özgürleştirilmesi olsa da sivil halkların kurtarılması en büyük stratejimizdir.”
Işık şu duruma vurgu yaparak, bilmeyenler için tercüme edeyim, bu açıklamada Ehmed, açıkça 5 bin insanın yaşamını riske edemeyiz, diyor. Yani IŞİD ile bir pazarlık sürecine girildiğini, belirtiyor.
Bu çok ilginç mi? Bu, IŞİD ile anlaşmak mı?
Türkiye’nin, Kürt karşıtlığı üzerinden nefretini kusmak isteyenlerin o kadar abarttığına bakmayın. Böylesi bir pazarlık IŞİD ile QSD arasında ilk kez yaşanmış değil. Daha öncesinde de YPG ve YPJ ile IŞİD ya da El Nusra arasında benzer durumlar yaşanmıştı. Taraflar resmi olarak açıklamasa da savaşın doğasına uygun davranışlardır, bunlar.
Bir daha sorayım?
Bu, IŞİD’le işbirliği mi?
Bu, IŞİD’in Rakka’da siviller hariç 2 binin üstünde cenazesini geride bırakmasına neden olan bir çatışmada QSD’ye karşı savaşmadığı anlamına mı geliyor?
Peki, ya bedenini Rakka’da yürütülen IŞİD’e karşı savaşta kalkan eden QSD savaşçılarına ne demeli? Bunlar, IŞİD savaşmadığı için mi yaşamlarını feda ettiler?
Siz bakmayın, özgürlüğün ne anlama geldiğini bilmeyen, hariçten gazel okuyan zavallılara.
Savaşta, yeri gelir düşmanınla anlaşırsın.
Çanakkale hikâyeleri anlatanlar, yemek aralarının, yaralıların cepheden toplanmasının hatta namaz kılma saatlerinde savaşın durdurulduğunun efsanelerini anlata anlata bitiremiyorlar.
Niye, Çanakkale’de yaşanan savaş da Rojava’da, Suriye’nin diğer kentlerinde yaşanan savaş değil mi?
Bir son söz daha belirtip bitireyim: IŞİD’e olmadık destek veren bir zihniyetin şimdi kalkıp “Niye onları öldürmeyip serbest bıraktınız?” demesinin bir anlamı da, kıymeti harbiyesi de yoktur. Emin olun onlar, söz konusu IŞİD’liler sivillerle birlikte yaşamlarını yitirseydiler bu kez tam tersini söyleyeceklerdi. QSD’yi canilikle suçlayacaklardı. Kendileri Cerablus’ta, Bab’da, Halep’te, İdlib’de tamamen işbirliği ile adım attıklarında büyük operasyon, başkaları insanlar ölmesin diye çaba gösterdiğinde IŞİD’le işbirliği, değil mi? diyerek yazısını sonlandırıyor.