İngiliz gazetesi The Guardian’a konuşan Başkan Barzani, niçin ayrılmak istediklerini şöyle anlattı: “1’inci Dünya Savaşı’ndan bu yana biz Irak’ın parçası değiliz. Irak teokratik, mezhepçi bir devlet. Bizim kendi coğrafyamız, toprağımız ve kültürümüz var. Kendi dilimiz var. Teba olmayı reddediyoruz”.
Barzani, Bağdat’taki merkezi yönetime sert eleştiriler yönelterek, “Bağdat’taki parlamento federal bir parlamento değil. Şovenistik, mezhepçi bir yapı. Bağdat’a duyduğumuz güven sıfırın altında” dedi.
‘Demokrasiniz Nerede?’
Uluslararası itirazın boyutuna tepki gösteren Başkan Barzani, şu ifadeleri kullandı: “2015’te ABD Başkanı Barack Obama’ya Irak’la ortaklığın başarısız olduğunu söylemiştik. O dönem IŞİD’le mücadeleye odaklanmakta anlaştık ve mesele orada kaldı. Uluslararası toplumdan gelen tepki şaşırtıcıydı. Demokrasiniz şimdi nerede? BM kararları nerede? İfade özgürlüğüne saygı nerede?
Peşmergenin büyük fedakârlığından ve IŞİD efsanesini kırmasından sonra, bu hakka saygı göstereceklerini düşünmüştük.”
Barzani, uluslararası toplumun kendisinin sadece tavizler koparmak için referandum istediğini varsayarak hesap hatası yaptığı görüşünü paylaştı.
Mesud Barzani küresel toplumun büyük çoğunluğunun Kürtlerin kararlılığını hafife aldığını da söyledi.
Barzani, kararını değiştirmesi için kendisine yeterli bir sebep sunulmadığını, ortaya konuşan bütün tekliflerin ‘Bağdat’la 14 yıldır tekrar tekrar çöken müzakerelere dönmeye dayalı olduğunu’ belirtti. Referandumun bir amaç değiş araç olduğu görüşünü savunan Başkan Barzani, Bağdat ve bölge ülkeleriyle görüşmelerin oylamadan sonraki iki yıl içinde başlayabileceğini ekledi.
“Erteleme için ne gerekir?” sorusunda da, önceden belirli bir gündemi ve takvimi bulunan BM tasdikli bir çözüm önerisi istediklerini söyledi.
Barzani, “Niçin alternatifin ne olduğunu bilmeden açık gündemli bir durumu kabul edelim. Bunu yapmayacağız. Gerçek bir gündeme, belirli bir takvime ve BM’nin Irak’taki misyonunun gözetimine ihtiyacımız var” dedi.
Kürdistan Başkanı Barzani referandumun Irak’ı etnik temelde fiilen bölerek tehlikeli bir emsal oluşturacağına dair endişeleri de reddederek, “Bu bir ulus devlet olacak, tek bir etnik gruba dayalı olmayacak. Vatandaşlık temelli olacak” diye konuştu.