\"Faili meçhul\" cinayete kurban giden yada kaybedilen yakınlarının akıbetleri ve sorumluların yargılanması talebiyle adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, oturma eylemlerinin 477\'inci haftasında yine Galatasaray Meydanı\'nda bir araya geldi. \"Failleri belli, kayıplar nerede?\" pankartı açan ve kayıplarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıyan Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde, Soma\'da yaşanan maden faciasında yaşamını kaybedenleri andı. 1994 yılında İstanbul\'da gözaltına kaybedilen kuzenler Halil ve Kasım Alpsoy\'un akıbetini de soran annelerin eylemine ESP üyeleri de 1995\'de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen ve gözaltına kayıpların sembolü haline gelen Hasan Ocak\'ın fotoğrafları ve karanfillerle katılarak destek verdi.
\'Soma\'da katledenlerle kayıplarımızın failleri aynı\'
Bu haftaki eylemde ilk olarak gözaltında kaybedilen Hasan Ocak\'ın kardeşi Ali Ocak konuştu. Soma\'da yaşanan maden faciasına değinen Ocak, gerçekleri karartanların bir an önce ortaya çıkartılıp, yargılanmasını istedi. Soma\'da maden faciasını protesto eden yurttaşlara yönelik polis müdahalelerini eleştiren Ocak, \"Bizim kardeşimizi katledenlerle Soma\'da katledenler aynı kişilerdir. Soma\'da katledenler ile kayıplarımızın failleri aynı. Unutmayacağız. Yargılanmalarını istiyoruz\" dedi.
\'Senin için kadar temiz değil, seni katledenlerin içi\'
Ocak\'ın konuşmasının ardından ellerindeki kayıp yakınlarının fotoğraflarını havaya kaldıran Cumartesi Anneleri, Soma\'da yaşamını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Sonrasında da 1980 darbesinin ardından gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır\'ın kardeşi Fatma Kırbayır konuştu. Kardeşinin işçiler için mücadele ettiğini belirten Kırbayır, \"O görüntüleri izledikçe Cemil\'im aklıma geldi. Onun işçilerini de onu öldürenler öldürmüştü. O hep işçilerin yanındaydı. Onu hatırladım. İçim yandı. O madenin içinde Cemil abim var. Acaba nerededir? Onun kemiklerini bile bize vermediler şimdi aynı şeyi işçilere yapıyorlar. Bir işçi diyor ki \'çizmem kirletmesin\'. Senin için kadar temiz değil, seni katledenlerin içi\" dedi.
\'Senden fırsatçısı var mı?\'
Kırbayır\'ın ardından 23 Şubat 1995\'te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız\'ın annesi Hanife Yıldız konuştu. Soma\'da yaşanan maden faciasına tepki gösteren Yıldız, hükümete seslendiği konuşmasında, \"Sizler bu halkı, bizleri değil, paraları yönetiyorsunuz. Sizlerin içi paralarınız için yanar, bizim içimiz ise çocuklarımız için yanıyor. Bir de Soma\'ya tepki gösterenlere \'fırsatçı\' diyorsunuz. Sizden fırsatçısı var mı? Vicdansız, adaletsiz, kanlı katil\" dedi.
Somalılara da seslenen anne Yıldız, \"Gelin bizlerle birlikte mücadele edin. Bunlar size adalet sağlamaz. Adalet ancak halkın kuracağı mahkemelerde sağlanır\" diye konuştu.
\'Aynaya nasıl bakıyorsunuz?\'
Yıldız\'ın ardından 1994\'te gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy\'un oğlu Serdar Alpsoy konuştu. \"İnsanlığın başı sağ olsun\" diyerek konuşmasına başlayan Alpsoy, \"Faillerin bulunmasını ve yargılanmasını istiyorum. Soma\'daki katliamın sorumluları bizlerin yakınları sorumluları sizle aynısınız. Aynanın karşısına geçince kendi yüzünüze nasıl bakıyorsunuz?\" diye sordu.
Torundan dedesine: Mücadele edeceğim
Serdar Alpsoy\'un ardından Halil Alpsoy\'un torunları Eylem ve Helin Alpsoy konuştu. Helin Alpsoy, hiç tanımadığı dedesine yazdığı şiiri okurken diğer torunu Eylem Alpsoy da \"Dedeciğim senin için bu meydandayım. Bu meydana her hafta gelip, seni aramızdan alanlar cezalandırılana kadar mücadele edeceğim\" cümlelerinin yer aldığı mektubunu okudu.
\'Merak etme yarım saat sonra gelir\' dediler, dönemedi
Haftanın basın açıklamasını ise Hasan Ocak\'ın kardeşi Maside Ocak yaptı. \" \'20 yıl önce gözaltına alınan ve kaybedilen Halil ve Kasım Alpsoy\'u unutmadık, onları aramaktan vazgeçmedik\' demek için buradayız\" diyerek konuşmasına başlayan Ocak, Halil Alpsoy\'un 13 Mayıs 1994 gecesi eşi ve 40 günlük bebeği ile akraba ziyaretinden döndüğü sırada Küçükçekmece Kanarya Mahallesi\'ndeki evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındığını söyledi. Alpsoy\'un eşinin duruma itiraz edip, bağırması üzerine polisler tarafından, \"merak etme gözaltına alacağız yarım saat sonra gelir\' dendiğini belirten Ocak, Alpsoy\'un bir daha evine geri dönemediğini söyledi.
20 yıldır ikisinden de haber yok!
Ocak, Alpsoy\'un 18 gün sonra işkenceden tanınmaz hale gelmiş bedeni ve elleri bağlı bir şekilde tek kurşunla ensesinden vurulmuş bir şekilde Kırıkkale\'de ormanlık bir alanda bulunduğunu belirtti. Halil Alpoy\'un gözaltına alınmasından bir hafta sonra da Adana\'daki amcasının oğlu Kasım Alpsoy gözaltına alındığını belirten Ocak, Kasım Alpsoy\'un serbest bırakıldığını ancak ertesi gün kimliğini almak için polise gittiğinde kaybedildiğini söyledi. Ocak, 20 yıldır Halil ve Kasım Alpsoy\'dan haber alınamadığını belirterek, onları kaybedenlerin yargılanmadığını söyledi. Ocak, başta dönemin başbakanı Tansu Çiller olmak üzere tüm sorumluların yargılanmasını istediklerini söyledi.
Kayıplar haftası programı açıklandı
Ocak, daha sonra 17-31 Mayıs Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası\'na değinerek İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, YAKAYDER ve Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Komite ile ortaklaşa düzenlenen \"Kayıplar Haftası\" programının etkinliklerini paylaştı.
İlk etkinliğin kayıplar için \"yürüyen sergi\" ile başlayacağını söyleyen Ocak, 19 Mayıs\'ta Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç\'un mezarları başında anılacağını ve son etkinliğinde 31 Mayıs\'ta saat 20.00\'da Galatasaray Lisesi önünde mum yakma ile son bulacağını söyledi.
Ocak\'ın konuşmasının ardından \"yürüyen sergi\" etkinliği için Galatasaray Lisesi önünde ellerinde kayıplarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, buradan da İHD İstanbul Şubesi\'ne doğru yürüyüşe geçti. Kayıplarının fotoğraflarıyla İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşlerine devam eden Cumartesi Anneleri eylemlerini dernek önünde sonlandırdı.