"Kürt Referandumu üzerine Guardian'ın görüşü: Adil bir soru" başlığıyla verilen Editörel başyazıda Iraklı Kürtlerin bağımsızlık isteği üzerine Pazartesi günü yapılması planlanan referandumun istikrarsız bir bölgede gerçek bir risk oluşturduğu, ancak Kürtlerin davalarının duyulmayı hak ettiği vurgulandı.

Başyazıda şu görüşlere yer verildi:

"Eğer şimdi değilse o halde ne zaman? Bu, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvence altına alınmasına rağmen kendileri için çoğunlukla göz ardı edilmiş olan kendi kaderini tayin hakkını kullanmak isteyen Iraklı Kürtlerin makul ve anlaşılır sorusudur. Halihazırda yüksek derecede bir otonomiye sahipler. Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı verilen savaştaki anahtar rolleri tanınma talep ediyor ve batılı güçler üzerinde baskı kurmalarına izin veriyor. Sykes-Picot anlaşmasından yüzyıl sonra bölünmüş ve parçalanmış Irak’ın alt üyeliği pozisyonunun devam etmesini istemiyorlar.

Kürtlere verilen cevap ezici çoğunlukla olumsuz oldu. Irak, ABD, İran, Türkiye, Suudi Arabistan, İngiltere, Avrupa Birliği ve Arap Birliği, kendi sınırları içindeki Kürt ayrılıkçılığından ve gelecekteki etnik bölünmelerin çoğalmasıyla bölgenin istikrarsız bir yapıya kavuşması gibi kaygılardan kaynaklı olarak hep birlikte bu oylamaya karşı çıktılar. Bu kaygılarda başı çeken unsur ise referandumun tartışmalı bölgeleri de kapsıyor olmasıydı.

ABD ve diğerleri anlaşılır bir şekilde referandumun ertelenmesini istiyorlar. Ama Mesud Barzani ve onu destekleyenler için “daha sonra” cevabı “asla” cevabı kadar tatmin edici değil ve bu da anlaşılabilir bir durum.

Başkan Barzani Guardian’a verdiği söyleşide Referandumun “başlı başına bir son olmadığını” söyledi: Referandumda elde edilecek bir zafer bağımsızlık isteğini ilan etmesini sağlayacak. Hala müzakere için vakit var. Ancak Erbil, uluslararası hoşgörünün belirsiz ifadeleriyle donatılmış, uzlaşmaya teşvik edici en ufak bir yaklaşım sergilemeyen Bağdat ile yeniden masaya oturmaya niyetli değil. Kürtler, belirli bir gündemi olan, Körfez savaşı sonrası kendilerine söz verilen ancak uygulanmayan petrol gelirlerini paylaşmaya yönelik uygulanabilir bir anlaşma gibi önlemlerle nihai hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak BM-garantörlüğünde bir çözüm istiyorlar. Ve söylemlerinde bir haklılık payı kesinlikle var.

Referandum Başkan Barzani’nin Kürt halkının nezdindeki pozisyonunu, başarıp başaramayacağı henüz net olmasa da, oldukça güçlendirdi. Ancak onların hayallerini reddetmenin de bir bedeli olacaktır. Hala, manevra için zaman ve küçük bir oda bulunuyor. Maksimum dikkatle kullanılması gereken..."