Sputnik'te yer alan haberde;İran’ın Kürdistan bölgesine yönelik eylemlerine ne kadar ileri gideceğini değerlendiren İran Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Sabbah Zangane, Tahran’ın sadece birleşik Irak’dan yana olduğunu ve bu ülkenin federal yönetimine destek verdiğini belirterek bu nedenle her iki ülkenin güvenliğini korumak için her şey yapacağını kaydetti.
Zangane şöyle konuştu: “Irak Kürt halkının İran ile ortak tarih, kültür ve yaşam tarzına dayanan çok sıcak ve samimi ilişkileri var. Bu nedenle bu halk için güvenliğin ihlali ve hayati tehdit anlamına gelen tüm çabalar bizi kayıtsız bırakamaz. Ama diğer yandan İran’ın Irak merkez hükümetiyle ilişkilere de bakılmalı. Bu ilişkiler hiç tartışmasız çok dostane ve sağlam. Elbette İran birleşik Irak’ı savunuyor ve bu ülkenin federal yönetimine destek veriyor. Bu yüzden eğer bu ülkenin güvenliği tehdit edilir ve toprak bütünlüğü ihlal edilirse bu bizim ülkemizin güvenliği için de bir tehdit olur. Irak Kürdistan’ın toprakları birkaç ülkeyle ortak sınıra sahip. Bu bölgenin doğrudan denize çıkışı yok. Bu yüzden hava dışındaki her türlü hareketler sadece Suriye, Türkiye veya İran’ın toprakları üzerinden yapılabilir. Eğer bu ülkeler tüm sınırlarını kapatırsa Irak Kürt halkının ne kadar ağır durumda kalacağını bir düşünün”.
İran’ın böyle radikal tedbirlere geçmeden önce elbette Erbil ve Bağdat ile aktif görüşmeler yaparak tüm iç sorunları barışçıl ve dostça diplomatik diyalog yoluyla müzakere masası arkasında çözme çağrısında bulunacağını söyleyen Zengane, bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “Mesud Barzani’nin bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik çabaları İran’ı öncelik ilkesine göre hareket etmeye zorlayacak. Yani sınırların kapatılmasıyla sınırlı kalmayacak, zamanında Bağdat ile yapılan çok sayıda anlaşmanın gözden geçirilecek. Örneğin Iraklı Kürtlerin İran üniversitelerinde burslu eğitimiyle ilgili anlaşma, ayrıca askeri, enerji ve ekonomik anlaşmalar zarar görebilir. Bu, ekonomiye büyük zarar verir. Bu yüzden Ali Şahmani, Erbil’e yönelik böyle bir uyarıda bulundu. Sayın Barzani, öncelikli olarak gördüğü konular yerine küresel olarak düşünmeli. Gerilimi yaratma değil, Kürtlerin yanında onlarla yan yana yaşayan Şiiler, Sünniler, Araplar ve Hıristiyanların çıkarları da dikkate alınmalı. Zira söz konusu olan onların güvenliği ve huzurlu yaşamı. Oysa gerilim tırmanınca askeri çatışma olasılığı da artıyor. Bu tür çabaların, Kürt ve diğer halk ve aşiretler için aydın ve başarılı gelecek getirmeyeceği için bu, etkisiz hale getirilmesi gereken bir tehdit anlamına geliyor”.
Daha Önce Kürdistan Başkanı Mesud Barzani BBC'ye verdiği demecinde Referamdum sonrası olası bir Bağımsızlık ilanında sınırların kapatılma ihtimaline karşın şunları belirtmişti; Son 25 yılda bölgede istikrara yardımcı olduğumuzu İran'a, Türkiye'ye ve diğer komşulara kanıtladık. Referandum hiçbir ülke için bir tehdit değildir. Eğer Kürdistan ülkesi kurulursa bu da güvenlik ve istikrara yardımcı olur.
Sınırlarımızın kapanmasını ve komşularımızla ilişkilerimizin kötüleşmesini istemiyoruz. Ama eğer kapatmak istiyorlarsa bırakın kapatsınlar.
Henüz olmamış şeyler hakkında konuşmak istemiyorum ama bizi sınırları kapatmakla tehdit edenlere açlıktan ölmeyeceğimizi söylemek isterim. Sınırları kapatmak kendi çıkarlarına da olmayacaktır.
Böyle bir şey yapacaklarına inanmıyorum çünkü pek çok ortak çıkarımız var. Ama bazen bazı yetkilileri böyle şeyler söylüyor, bu ifadeler sözde kalmayıp uygulamaya geçse bile ne yaparlarsa yapsın kararımızdan pişmanlık duymamızı sağlayamayacaklarını belirtmek isterim.