İranlı gazeteci Babek Şahit Bağımsızlık referandumu ile ilgili yaptığı yorumda IKBY konusunda Ruhani de Erdoğan gibi net bir tavra sahip değil dedi.
Elbette, iki ülkeninde Bağımsız bir Kürt Devleti istememeleri Türkiye ve İran'ı birbirine yaklaştıracak bir durumdur. Ama ben İran basınını takip ettiğim kadarıyla ziyarete ilişkin ülkede iki farklı görüş olduğunu söyleyebilirim. Genellikle Tahran merkezli milliyetçi kesim “bekleyelim görelim” tarzı bir yaklaşım içinde ama muhafazakâr, güç kaynaklarını elinde bulunduran kesim “ekonomik konuları” daha çok gündeme getiriyor. Bunu da daha çok İsrail'e bağlıyorlar. Özellikle İran dini lideri (Ali Hamaney) yapılanın İsrail güdümlü bir referandum olduğunu söylüyor. İsrail'in bölgeyi yeniden dizayn etmek amacında olduğunu ve bölgede uzun süreli bir kargaşaya yol açacağını söylüyor. Ama sert açıklamalar gelmesine rağmen İran'ın tavrı belirsiz, somut adımlar atılmıyor.
Irak Kürdistan referandumunun iki ülkeyi yakınlaştırdığı Türkiye ve İran, başta Suriye olmak üzere birçok konuda karşı karşıya ve rekabet halinde olan komşular. Ama Cumhurbaşkanı Ruhani'ninde ifade ettiği gibi ülkeler arasında çeşitli konularda ortak görüş olur bazı konularda karşıt görüşler olur. Her devlet için geçerli bir diplomatik durumdur bu. Mesela İran ABD'yle İran-Afganistan ilişkileri ya da Irak konusunda defalarca masaya oturmuştur. İki devlet karşılıklı ziyaretlerde bulunmuş, ortak bir çalışmanın içine girmiştir. Şimdi iki farklı konudan bahsettiğimiz için bir konuda çıkarlar ve ulusal güvenlik meselesi örtüşüyor ve doğal olarak devletlerde ortak bir çalışmayı yürütüyorlar. Diğer meselelerde kendi kondüktörüne göre hareket etmeyi tercih ettiklerini söyledi.
İranlı Gazeteci, Ama birçok otorite İran'ın tavrından, nasıl bir tepki vereceğinden kuşku duyuyor. İran'ın yakın ilişkilerinde nasıl ilerleyeceği tam bilinmediği için net bir tablo çizemiyoruz. Ama en azından başta Kuzey Irak olmak üzere resmi söylemlerin örtüşmeye başlaması Türkiye ile ilişkilerin daha olumlu bir hale geldiğini gösteriyor.