AKP'li Ensarioğlu: Öcalan'ın duruşu daha milli, PKK'ninki değil

Çözüm süreci 7 Haziran seçimlerinin ardından rafa kaldırıldı ve çatışmalar yeniden başlatıldı. Sürecin tarafları birbirlerini suçlarken, 1 Kasım seçimlerinin ardından Hükümette Öcalan’ı öne çıkaran açıklamalar yapılmaya başlandı.
02.12.2015, Çar - 08:14
AKP'li Ensarioğlu: Öcalan'ın duruşu daha milli, PKK'ninki değil
Haberi Paylaş

BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici sürecin neden durduğu ve yeniden nasıl başlayabileceğine dair hükümet tarafının görüşlerini almak için AKP Diyarbakır milletvekili Galip Ensarioğlu\'yla görüştü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın Dolmabahçe mutabakatıyla ilgili eleştirel sözlerine rağmen hükümetin bu mutabakatı sürdürdüğünü belirten Ensarioğlu, ateşkesin PKK tarafından bitirildiğini iddia etti.

Sürecin yeniden başlaması için hükümetin şartının \"PKK\'nin Türkiye\'deki silahlı varlığına son vermesi\" olduğunu söyleyen Ensarioğlu, \"devlet ile Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerin sürdüğünü\" ileri sürdü.

“Biz Öcalan\'ın etkin pozisyonunu korumaya çalışıyoruz\" diyen Ensarioğlu, Öcalan’ın KCK ve HDP tarafından boşa çıkarıldığını dile getirdi.

Hükümetin süreç başladığından beri hiçbir zaman, “ben süreci bozdum, bozuyorum, bozacağım” laflarını kullanmadığını vurgulayan Ensarioğlu, ancak PKK\'nin, süreç başladığından beri her defasında, “süreç şu olmazsa biter, bu tarihe kadar şu yapılmazsa biter, sürecin bir anlamı kalmadı, süreç bitiyor, süreç bitti” gibi sürecin biteceğine dair beyanları olduğunu belirtti

Erdoğan’ın kendi fikirlerini, düşüncelerini, rahat bir şekilde, düşündüğü bir şekilde söyleyen, basın önünde tartışan biri olduğunu hatırlatan Ensarioğlu, Erdoğan’ın farklı söylemi ve düşünüşlerinin, süreci başlatan iradenin kendisi olduğunu değiştirmeyeceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı’nın Dolmabahçe ile ilgili beyanlarına rağmen hükümette Dolmabahçe mutabakatından vazgeçmenin söz konusu olmadığını ileri süren Ensarioğlu, sürecin çok önemli bir eşiğe gelmesine, büyük mesafe kat edilmesine rağmen seçimlerde HDP’nin sürekli süreç üzerinden AK Parti\'yi vurmaya çalıştığını dile getirdi.

AK Parti’nin HDP’nin siyasi rakibi ve iktidar olması münasebetiyle HDP tarafından eleştirilmesinin doğal olduğunu vurgulayan Ensarioğlu, “HDP’nin eleştiriyi hem çözüm sürecini bozacak nitelikte ve süreci başlatan ve sürdürülmesini sağlayan baş aktör, AKP\'yi ortadan kaldıracak nitelikte bir söylem üzerine geliştirdiğini belirtti.

Bu söylemlerin çözüm sürecinin iklimini bozduğunu belirten Ensarioğlu, HDP, AKP ve PKK’nin çözüm sürecinin aktörleri olduğunu vurguladı.

KCK ve HDP’nin “İzleme kurulu kurularak, bu kurulun ateşkesi izlemesini, ateşkese uymayan tarafların kamuoyunda mahkûm edilmesi” talebinin henüz yerine getirilmemiş olması, PKK\'nin ve KCK\'nın ve HDP\'nin tavırlarını meşru kılmayacağını vurgulayan Ensarioğlu buna rağmen izleme heyeti kurulması gerektiğini dile getirdi.

PKK ateşkesi bozdu

Çözüm süreci içinde PKK’nin 10\'a yakın insan öldürdüğünü, 20’ye yakın saldırı gerçekleştirdiğini, çözüm sürecine uymayan birçok silahlanma ve örgütlenme içerisine girdiğini, paralel devlet yapılanması içine girdiğini, pervasızca taziyelere, düğünlere ve kamunun içine silahlı bir şekilde sirayet ettiğini belirten Ensarioğlu, ateşkesi devletin değil PKK’nin bozduğunu öne sürdü.

Sürecin başlaması için PKK Türkiye\'deki silahlı varlığına son vermeli

Hükümetin hiçbir zaman süreçten vazgeçmediğini ve cumhuriyetin en büyük projesi olarak gördüğünü vurgulayan Ensarioğlu, PKK\'nin bu örgütlü yapısı, silahlı yapısı ve öz yönetim ilanı ve şehirlerdeki hendek kazma hadiseleri bu şekliyle devam ederse sürecin devam ettirilmesinin çok zorlaşacağını belirtti.

Çözüm sürecinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerinin üstünü çizen Ensarioğlu, Sürecin devamının PKK’nin elinde olduğunu, PKK\'nin kesinlikle, Türkiye\'deki silahlı varlığına son verdiğini güçlü bir şekilde ifade etmesi gerektiğini dile getirdi.

Öcalan boşa çıkarılıyor

PKK’nin lideri olarak çözüm sürecinin muhatabı, tarafı ve yürütücüsü olarak Öcalan’ı gördüklerini dile getiren Ensarioğlu, PKK’nin, Öcalan\'ın iradesinin dışında bir tavır sergileyip Öcalan\'ı boşa çıkarttığını vurguladı.

Öcalan\'ın rolünün tamamen ortadan kalkacağı endişesi taşıdıklarından Öcalan\'ı sürekli basın önünde tutmadıklarına dikkat çeken Ensarioğlu, HDP ve PKK tarafından Öcalan\'ın rolünü oynayabileceği bir iklimin yeniden oluşturulması gerektiğini belirtti.

Öcalan\'ın duruşu daha milli, PKK\'ninki değil

Öcalan’ın Devlete de eleştirel bir konumda olabileceğini söyleyen Ensarioğlu, Öcalan\'ın duruşunun daha milli, Orta Doğu\'nun barışına ve Türkiye\'nin bugünkü çözüm sürecine uygun yöntemler geliştirmesine katkı sunduğunu belirtti.

Öcalan’ın bu milli duruşunun aksine PKK\'nin duruşunun çok milli olmadığına dikkat çeken Ensarioğlu, PKK’nin Orta Doğu\'daki gelişmelerden çok fazla etkilenip Türkiye\'deki Kürt sorununun çözümüne dair bir pozisyon alma yerine Ortadoğu\'daki güç dengelerinin bir parçası olma şeklinde tavır aldığı kanaatini vurguladı.

Biz Öcalan\'ın pozisyonunu korumaya çalışıyoruz

Öcalan\'ın sürekli basın karşısında tutularak anlamsızlaştırılacağını, etkisizleştirileceğini, itibarsızlaştırılacağını ileri süren Ensarioğlu, kendilerinin Öcalan\'ın etkin pozisyonunu korumaya çalıştıklarını dile getirdi.

Devlet ve Öcalan arasında görüşmeler sürüyor

Devletin bilgisinde Öcalan ile görüşmeler yapıldığını ileri süren Ensarioğlu, faydalı olacağına kanaat getirildiği zaman bu görüşmelerin, farklı kesimlerle de devam edeceğine dikkat çekerek AKP’nin önümüzdeki süreçte farklı aktörlerle görüşmeler gerçekleştireceğinin sinyallerini verdi.

Dünyadaki benzer örneklerde çatışmaların yeniden başladığı dönemlerde bile devletlerin gizli görüşmeler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Ensarioğlu, açık görüşmelerin gizli görüşme şeklinde devam edebileceğini ve kendilerinin de Öcalan’laböylesi gizli görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti.

Süreç sadece Öcalan üzerinden yürütülemez

PKK ve Öcalan’ın doğru bir koordinasyon içinde olmadığı zaman hiçbirinin tek başına yapabileceği bir şey olmayacağını vurgulayan Ensarioğlu, tek başına Öcalan\'la görüşüldüğünde, bunun PKK\'ye aktarılamayacağını, PKK\'nin bu yönde tavır almasına fırsat verilmezse veya HDP\'nin buna katkı sunarak kendi kitlesini ikna yönünde bir çabası, rolü olmazsa, hiçbirinin tek başına bir anlamı olmayacağını belirtti.

YDG-H sivil ölsün diye savaşı sivil alana taşıyor

YDG-H’nin sivil ölsün diye sivil alana savaşı taşıdığını vurgulayan Ensarioğlu, bu halde devletin operasyon yapmasının normal olduğunu belirtti.

Şehrin ortasında hendeklerin kazıldığı, bombaların yerleştirildiği, okulların, camilerin, kiliselerin, sağlık ocaklarının kapatıldığı, ağır silahlarla bayraklar asılarak sosyal medyada paylaşıldığı, “ben burayı aldım, kimseyi sokmuyorum” görüntüsü vererek devletin operasyona zorlandığını, tahrik ve teşvik edildiğini belirten Ensarioğlu, hiçbir devletin böyle bir görüntü karşısında kayıtsız kalmayacağını vurguladı.

İsteseniz de istemeseniz de sivil zarar görecek

Bu, orada, su almak için dışarı çıkan bir kişinin, bir ev kadınının, bir çocuğun, bir yaşlının oradaki resmi görevliler tarafından öldürülmesinin açıklaması olabilir mi? Şeklindeki bir soruya karşılık olarak Ensarioğlu, “Siz sivil alanda çatışmayı zorlarsanız sizin amacınız da tam da budur işte. YDG-H\'ın ulaşmak istediği amaç bu. Bunların amacı zaten, siz sivil alana taşırsanız, amacı sivilin ölümüne sebep olmaktır, sivillerin zarar görmesini temin etmektir. Bu ya asker kurşunuyla olur, ya polis kurşunuyla ya YDG-H\'lının roketiyle olur.” şeklinde konuştu.

Orada bazı güvenlik görevlilerin duvarlara yazılar yazdığı videolar ortaya çıktı. Siz Türkiye\'nin bir Kürt milletvekili olarak bunları görünce ne hissettiniz? Şeklindeki bir soruya ise Ensarioğlu şöyle cevap verdi:

“Hiçbir şekilde ırkçı söylem ve tavırların kabul edilmesi mümkün değildir. Bu kimden gelirse gelsin. Özel harekâtçı olur, asker olur, sivil olur, siyasetçi olur… Irkçı söylem ve tavırlar, bu ülkeye zarar verir, topluma zarar verir, insanlığa zarar verir. O yüzden devlet görevi ifa ederken, herhangi bir devlet görevlisinin, anayasada ve yasada belirlenen görev tanımının dışına çıkması kabul edilemez.

O yazılardan dolayı soruşturma ve inceleme başlatıldı. Başbakan\'ın talimatıyla ve bundan sonra bu tür şeylerin yaşanmaması için de sert bir şekilde uyarıldı. Oradaki bütün bütün güvenlik görevlilerine talimat gönderildi.”

BBC Türkçe
Bu haber toplam: 4422 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:10:44