22-23 Kasım tarihlerinde Norveç’in Oslo kentinde “Çatışma Çözümlerine Toplumsal Katılım” başlığı ve “Akiller Heyeti Deneyimini Düşünmek” alt başlığıyla bir toplantı düzenlendi.
Merkezi Londra’da bulunan Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün (Democratic Progressive Institute -DPI) düzenlediği etkinliğe katılan on iki kişiden yedisinin “Çözüm Süreci” kapsamında 4 Nisan 2013 tarihinde kurulan Akil İnsanlar heyetinin üyeleri olması dikkatleri Oslo toplantısına çevirdi.
Kimler katıldı?
Hilmi Hacaloğlu'nun Amerika'nın Sesi'nde yer alan haberine göre Akil İnsanlar heyetinin Akdeniz bölgesi üyeleri aktör Kadir İnanır ve İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan; Marmara Bölgesi üyesi Prof. Ali Bayramoğlu; Güneydoğu Anadolu Bölgesi üyesi avukat Mehmet Emin Ekmen; İç Anadolu Bölgesi üyesi Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Vahap Coşkun, Karadeniz grubu üyesi ve Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur; Güneydoğu Anadolu Bölgesi üyesi Mazlum-Der Eski başkanı Ahmet Faruk Ünsal; Doğu Anadolu Bölgesi üyesi, AKP’nin eski Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt toplantıdaydı.
Bu isimlerin dışında gazeteci Ayşegül Doğan, kapatılan BDP eski İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Sevtap Yokuş, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ile DPI Direktörü Kerim Yıldız ve DPI Türkiye Temsilcisi Esra Elmas da yaklaşık 12 saat süren toplantının katılımcıları arasındaydı.
“Barışı gündemde tutmak gerek”
Toplantı eski milletvekili ve DPI Uzmanlar Kurulu Üyesi Ufuk Uras’ın attığı “Oslo’ya veda” tweet mesajıyla gündeme geldi.
Ufuk Uras, sosyal medyada yapılan eleştiriler üzerine, yine twitter hesabında “ ‘Akil İnsanlar’ deneyiminin doğrusuyla, eksiğiyle canlı tutulması ve hafızasının oluşturulması önemli. Sonuçta her zaman barışı gündemde tutmak gerekiyor. Barışın inşası sözcüğünün bile Oxford sözlüğüne girebilmesi için yıllarca mücadele edildi” yazdı.
"Akil İnsanlar" deneyiminin doğrusuyla eksigiyle canlı tutulması ve hafızasının oluşturulmasi önemli. Sonuçta her zaman barışı gündemde tutmak gerekiyor. Barışın inşası sözcüğünün bile Oxford sözlüğüne girebilmesi icin yıllarca mücadele edildi.
Toplantının yapıldığı şehrin Oslo olması, katılımcıların çoğunluğunun Akil İnsanlar Heyeti üyeleri olması ve Uras’ın “barışı gündemde tutmak gerekli” sözleri akıllara “Çözüm Süreci yeniden gündeme mi geliyor?” sorusunu getirdi.
“DPI’nin önceki toplantılarına CHP, AKP ve HDP’den siyasetçiler katıldı”
Toplantının katılımcılarından DPI Uzmanlar Kurulu Üyesi Ayşegül Doğan, DPI toplantılarının bir süredir yapıldığının, bir anda ortaya çıkmadığının altını çiziyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ayşegül Doğan, “Birkaç senedir DPI toplantılarına katılıyorum. Oslo’da bu katıldığım ikinci toplantıydı. İlki Nisan ayında çatışma çözümlerinde medyanın rolüne ilişkindi. Türkiye’den gazeteci, yazar ve akademisyenler davetliydi. Kuzey İrlanda ve Kolombiya deneyimlerini dinledik. İkinci katıldığım toplantı ise bir serinin devamı olarak gerçekleştirildi. ‘Akiller Heyeti Deneyimini Düşünmek’ alt başlığında bu heyetin çözüm sürecindeki etkisini ve rolünü tartışmak amaçlanıyordu. Bunun da ilki geçtiğimiz Mayıs ayında gerçekleştirildi. Aslına bakarsanız DPI bir süredir bu tür çalışmalar yapıyor. Çözüm süreci varken de yapılıyordu bu çalışmalar. Sumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nden siyasetçilerin önceki toplantılara davet edildiğini ve katıldığını biliyorum. Hatta yakın zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu davete icabet etti. Ardından Taner Yıldız, Efkan Ala, Mehdi Eker de iştirak etti bu toplantılara” dedi.
Doğan’ın sözünü ettiği ve AKP’li eski bakanları Taner Yıldız, Efkan Ala ve Mehdi Eker’in Londra’da Nisan ayında yapılan toplantıya katılması da “Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Kürtlerle yakınlaşmaya mı çalışıyor?” yorumlarını neden olmuştu.
“Barış ihtimalini gündemde tutmak önemli”
Acaba bu peş peşe toplantılar gerçekten de çözüm sürecinin bir başka şekilde yeniden başlaması öncesinde bir ön çalışma mı?
Ayşegül Doğan, “Hayır çözüm sürecinin ön çalışması değil. Ancak DPI’nın çatışmaların diyalog ve müzakere yöntemiyle barışçıl bir şekilde çözülmesini temenni eden ve bu doğrultuda çalışmalar yapan bir kuruluş olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu tür etkinlikleri olası yeni bir diyalog sürecine hazırlıksız yakalanmamak, barış ve çözüm ihtimalini her şeye rağmen gündemde tutmaya devam etmek amacı taşıdığını düşünmek mümkün. Türkiye üç yıldır çatışmalı bir süreçten geçiyor. Kürt meselesinin çözümü, demokratikleşme, hak hukuk ihlalleri, yargı meselesi, cezaevinde tutuklu siyasetçiler ve gazeteciler bunlar hiç konuşulmuyor, göz ardı ediliyor. Tam da bu nedenlerle böylesi bir ortamda bu tür çalışmalar çok kıymetli” dedi.
Ayşegül Doğan, toplantının AKP ya da başka herhangi bir parti ya da kuruluşun doğrudan bir yönlendirilmesi ya da bilgisi dahilinde olmadığını da belirtti:
“DPI dünya çatışma çözümü örnekleri üzerinde çalışıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanmış ve nihayetinde diyalog, temas ve müzakere ederek çözülmüş örneklere ilişkin o ülkelerden davet etiği konuşmacılarla Türkiye’den farklı kesimlerden insanları buluşturuyor. Kolay kolay yan yana gelmeyecek insanları buluşturuyor. Kadınları, gençleri, iş insanlarını, siyasetçileri, gazetecileri, akademisyen ve yazarları buluşturuyor. Aslında DPI toplantılarında Türkiye konuşulmuyordu. Ancak Türkiye’de de artık çatışma çözümüne dair bir külliyat oluştu. 90’lardan beri, Kürt meselesinin çözümüne dair arayışlar var. İlk kez Akiller Heyeti deneyimi üzerinden Türkiye’deki çözüm arayışlarını dünyadan başka davetli konuşmacı olmaksızın masaya yatırdı. AKP, HDP ya da herhangi bir partinin desteği ya da doğrudan bilgisi doğrultusunda yapıldığını düşünmüyorum.”
“Toplantıya katılma daveti aldığı halde iştirak etmeyen kimse oldu mu?” şeklindeki soruya Doğan şöyle yanıt verdi:
Toplantıda kadın katılımcı sayısının azlığına dikkat çektiğimde başka davetliler de olduğunu ama programları uygun olmadığı için katılamadıklarını öğrendim.