ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Tommy Pigott Rûdaw muhabiri Diyar Kurda’nın sorularını yanıtladı.

Kurda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşme ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Robio’nun Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile gerçekleştirdiği temasları hatırlatarak, "ABD artık Suriye geçici yönetimini tanıyor mu, yoksa önceki pozisyonunu mu koruyor?" sorusunu yöneltti.

“Suriye’ye şans veriyoruz”

Pigott bu soruya verdiği yanıtta, "Şöyle söyleyeyim; meseleye biraz daha geniş çerçeveden bakarsak, görmek istediğimiz şey, Suriye'nin Beyaz Saray'ın yayımladığı açıklamada da yer alan bazı somut adımları atmasıdır" dedi.

ABD’nin beklentilerinin net olduğunu belirten Pigott, "Bakan da bu konuyu geleceğe dönük bir çerçevede ele aldı. Bu sürecin nereye evrileceği konusunda tahmin yürütmek istemem, ancak Başkan’ın da ifade ettiği gibi, Suriye’ye yeniden güçlü ve saygın bir ülke olma şansı vermek istiyoruz. Suudi Arabistan’daki konuşmasında Başkan’ın açıkladığı hedefleri hayata geçirmek için çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Suriye’deki farklı bileşenlerin durumu

Kurda’nın ayrıca, Suriye yönetiminin Kürtler, Dürziler ve diğer azınlık gruplarına yönelik yaklaşımıyla ilgili, ABD’nin mevcut pozisyonunun ne olduğunu sordu.

Pigott bu soruya, "Bu konuda yürütülen özel diplomatik görüşmelere ilişkin detaylara girmeyeceğim" şeklinde yanıt verdi.

Ancak genel prensipler çerçevesinde değerlendirme yapan Pigott, "Hangi ülkeyle olursa olsun, belirli beklentilerimiz olduğunu açık bir şekilde ifade ettik. Başkan da Suriye’ye bu beklentileri net bir biçimde iletti" dedi.

“Yaptırımlar, somut adımlarla birlikte kaldırılabilir”

Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasının, sadece diplomatik açıklamalara değil, atılacak gerçek adımlara bağlı olduğunu vurgulayan Bruce, "Bu beklentiler, yaptırımların kaldırılması yönündeki açıklamayla doğrudan bağlantılıdır. Yani burada sadece yaptırımların kaldırılması değil, aynı zamanda Suriye’nin atmasını umduğumuz adımlar da büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı, "Bu adımlar, Başkan ve Bakan’ın tüm bölge için arzuladığı kalıcı barış ve refaha katkı sağlayacaktır” diye ekledi.