Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin güvenilir aktivistlere dayandırarak verdiği haberde örgütün savaşçılarını ihraç etmesinin ardında yatan ana sebebin ‘
IŞİD ile savaşmayı’ reddetmeleri ve emirlerine isyan etmelerinin yattığı belirtildi.
Ancak, başka kaynaklar tarafından ileri sürülen bir diğer iddia ise, ihraç edilen bu savaşçıların IŞİD’in El Nusra Cephesi içinde bulunan uyuyan hücreler olduğu şeklinde.
İhrac kararının Idlib bölgesindeki diğer İslami örgütlerin müttefik savaşçıları ile El Nusra cephesinin hukukçularını hedef alan bir dizi bombalama olayının ardından gelmesi dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirildi.
En son suikast girişimi Idlib kırsalında bulunan Jabal el Zaweyi’de körfez milliyetine mensup bir komutanın aracına yönelik gerçekleşirken, bir diğer Suriyeli Şeriat yargıcı kimliği meçhul bir silahlı saldırı sonucu 2 gün önce öldürülmüştü.
14 Haziran’da Idlib’in kuzeybatı bölgesindeki Salqin’de bulunan Ahrar el Şam karargâhlarının birinde 2 teröristin intihar saldırısı sonucunda aralarında Ebu Talha el Ensari Tugayları lideri ile Ahrar el Şam Hareketinin önde gelen isimlerinden Ebu Abdurrahman Salqin’in de bulunduğu Ahrar el Şam Hareketine mensup 7 savaşçı öldürülmüştü.
Salem Camiine yönelik bir bombalı saldırı sonucu aralarında üst düzey Suriye ve Arap uyruklu 5 komutanın da bulunduğu El Nusra Cephesi ve El Nusra’ya sadık İslami örgütlere mensup 31 savaşçı hayatını kaybetmişti.