Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek Mahallesi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF), TRT Deutsch'nin sorularını yanıtladı.
“Sayın Çavuşoğlu ile yakın bir ilişkiniz var. Geçenlerde Berlin'deydi, ikili bir görüşmeniz oldu. Ve yayından önce ikili bir görüşmeniz de oldu. Ana konular nelerdi?
Yani, tabiri caizse iki farklı ilişki düzeyimiz var. Elbette siyaset konuşuyoruz. Ama şimdi özel olarak da dostane bir ilişkimiz var. Bu bakımdan her ikisi de her zaman rol oynar. Ve burada da bariz olan büyük sorunlar var: Transatlantik dünya nasıl gelişiyor? Ortadoğu'da neler oluyor? Büyük ortak çıkarlar var. Yakında Sayın Çavuşoğlu'nun da katılacağı Libya Konferansı'nı yapacağız. Türkiye tüm bu konularda son derece önemli bir ülkedir.
Türkiye Ortadoğu için ne kadar önemli?
Şu anda, Amerika'nın Pasifik'e daha fazla yöneleceği ve Orta Doğu'da daha az mevcudiyeti olacağı için Amerika'nın çekileceğini anladığımız bir zamanda, Türkiye'nin yüzleşmesi gereken çok fazla sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Afganistan'ı bir kez daha düşünün. Türkiye bölgeyi iyi biliyor. Mükemmel diplomatik ilişkileri var. NATO da dahil olmak üzere, Almanlar da dahil olmak üzere biz Avrupalıların, tabiri caizse Türkiye'nin bölge hakkındaki bilgisinden yararlanabileceğimize inanıyorum.
“Daha Fazla Cesaret! Yeni bir on yıla girerken" kitabınızda şu cümlelere yer veriyorsunuz: "Türkiye, Suriye'de, bu ülkenin yeniden düzenlenmesi söz konusu olduğunda, biz Avrupalıların basitçe ihmal edilmesi gerektiğini gösteriyor. Ve biz Avrupalılar Ortadoğu'daki diğer tüm sıcak noktalarda hiç ya da çok küçük bir rol oynuyoruz.”
Sorum şu: Türkiye bu gelişmeler karşısında AB için ne kadar önemli?
Kişisel olarak Avrupalılar kendileri bir şeyler daha yapsalar mutlu olurum. Ama unutmamalıyız: Türkiye bizim NATO ortağımızdır. Bu, Türkiye'nin de eylemlerinde Avrupa'nın bir parçasını temsil ettiği anlamına geliyor. Ancak biz Avrupalıların yeterince birlik içinde olmamamızı bir sorun olarak görüyorum. Unutmayın, Amerikalılar uzun süre Suriye'nin kuzeyinde YPG'yi kullandı. Biz buna karşı hep uyardık, hep söyledik: 'Demek deyim yerindeyse Türkiye sınırında bir PKK vekil örgüt yetiştiremezsiniz. Bir noktada Türkiye ile bir çatışma olacak.' Amerikalılar bizi dinleseydi sevinirdik. Böylece bir çatışma çıktı. Türkiye'yi tanımak ve buna karşılık Türkiye'yi Avrupa ve NATO'nun yapması gerekenlere entegre etmek, bence bu çok açık.
Türkiye 40 yılı aşkın süredir PKK terör örgütüyle mücadele ediyor. 15 Temmuz 2016'da terör örgütü FETÖ darbe girişiminde bulundu. Bir yandan bu örgütlerin destekçileri yıllardır AB ülkelerine sığınıyor. Öte yandan AB, Türkiye'nin önemli bir müttefik olduğunu söylüyor?
PKK'ya gelince: Benim ülkemde mesela Almanya'da uzun yıllardır yasak. Bu arada, sadece Türkiye'de yaptıkları için değil, Almanya'da uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suçlara karıştığı için yasakladığımız bir organizasyon.
O zaman Almanya'da insanlar neden PKK bayraklarını sallayıp duruyor?
Özellikle Türkiye açısından son yıllarda çok daha sert önlemler aldığımızı düşünüyorum. Polis genellikle aynı durumda: Olay ne zaman daha fazla tırmanıyor, bayrağı bıraksak mı yoksa müdahale etsek mi? Yine de Almanya'nın tavrının net olmasından yanayım: Almanya'da PKK'nın reklamını yapamazsınız. Bunu yapan herkes kovuşturmaya tabidir.”