Sputnik'e konuşan Hedu, "(ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye özel temsilcisi) James Jeffrey'in PYD'ye, anlaşma konusunda acele etmemeleri önerisini içeren, değişimlerin olacağı ve bu bağlamda NATO'nun mart ayında toplanacağı yönünde bir dizi mesaj ulaştırdığı konusunda bilgilendirildim. Güya onların (PYD) çıkarlarında birçok şey değişecekmiş. Hatta hava sahasının kapatılması konusu da hatırlatıldı. Bence tüm bu açıklamalar kuşku uyandırmalı ve endişelendirilmeli" dedi.
PYD ile Suriye hükümeti arasındaki diyalog havasının olumlu olduğunu ve görüşmelerin devam ettiğini söyleyen Kürt politikacı, "Anlaşmanın ertelenmesinin, (Demokratik Suriye Güçleri'nin DSG siyasi kanadı) Demokratik Suriye Meclisi (DSM) ve PYD'nin çıkarına olmadığını düşünüyorum. Maalesef DSM ve PYD yönetiminin bir kısmının, ABD'nin Suriye'den çekilme kararını değiştireceği beklentisi içinde olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'ABD, Kürtlerin Suriye Hükümetiyle Anlaşmasını Engellemeye Çalışıyor'
DSM Başkanı Riad Darar'ın bir ay önce El-Şark el-Awsat gazetesine açıklamasında, Suriye hükümetinin 2011'de meşruiyetini kaybettiğini dile getirdiğini hatırlatan Hedu, bugün Suriyeli Kürtlerin artık öyle düşünmediğini ve Şam'dan olumlu mesajların geldiğini kaydetti.
Washington'un son vaatlerinin öncelikle DSM ve PYD'nin Şam'la görüşmelerdeki konumunu sertleştirmeye yönelik olduğunu dile getiren Reyzan Hedu, , "Çünkü ABD, anlaşmanın sağlanması durumunda bunun, Suriye ordusunun tüm sınır bölgesini ve Fırat'ın doğusunu kontrol altına alması anlamına geleceğini çok iyi biliyor" dedi.
Suriye ordusunun Fırat'ın doğusuna ve sınır bölgeye girmesinin, TSK'nın olası bir operasyonun önüne geçeceğini, çünkü Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler üyesi ve Rusya ile İran'ın müttefiki olan Suriye'nin ordusuna karşı savaşmayacağını söyleyen Hedu, "Kürt yöneticiler bugün şunu anlamalı ki, durum ve zaman onların lehine değil. Kararı erteleyerek zaman kazanmayı ummak yenilgiye eş değer" yorumunda bulundu.
'Halk, Evlerinin Damına Suriye Bayrağı Dikerek PYD Yönetimine Daskı Yapmalı'
DSM ve PYD yönetiminde bölünmenin gözlemlendiğini ifade eden Hedu, Kürt yöneticilerin bir kısmının halen ABD'nin vaatlerine inandığını ve onlara güvendiğini belirterek, "Mevcut durumda halk, inisiyatifi eline alarak kendi çıkarlarını savunmalı ve evlerinin damına Suriye bayrağını dikerek PYD yönetimine baskı yapmalı. Bu stratejik bir hata ve Suriye bayrağının kaldırılmasını pazarlık konusu yapılmasının rezalet olduğunu düşünüyorum. Bu noktada şu soru sorulmalı: Suriyeli Kürtlerin Suriye bayrağının renkleriyle bir sorunu var mı? Her bir Kürt bu soruya ‘Hayır' der. Eğer birleşik devletten yana olduğunu söylüyorlarsa neden devlet bayrağının göndere çekilmesi görüşmelerde pazarlık konusu oluyor? Bu tür davranış, Şam'la görüşmelerin sonucu ne olursa olsun gelecekte DSM ve PYD yönetimine olumsuz yansıyacak" diye vurguladı.