HRW, Suriye’de devam eden kolera salgını ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türkiyeli yetkililerin su tedariğini, Suriye hükümetinin ise yardımları engellediğini söyledi.
HRW açıklamasında, Türkiyeli yetkililerin "kolera salgınına yol açtığına inanılan ağır su krizini kötüleştirdiğini" söyledi, çatışmanın tüm taraflarını "Suriye'deki herkes için temiz su ve sağlık hakkını güvence altına almaya" çağırdı.
Örgüt, "Türkiye'nin Fırat nehrinin su kaynaklarını Suriye ve Irak ile adil bir şekilde paylaşması ve Allouk su istasyonundan ihtiyaç halindeki topluluklara derhal su sağlaması gerektiği" ifade edildi.
HRW, "Çatışmanın tüm tarafları, insani yardım görevlilerine Suriye'nin tüm bölgelerine doğrudan ve engelsiz erişim izni sağlamalıdır" dedi.
HRW açıklamasında, Türkiye ve Suriyeli yetkililerin bölgedeki eylemlerinin su krizi ve salgın üzerindeki etkisiyle ilgili şu bilgiler paylaşıldı:
"Türkiye makamları, Fırat nehrinin Suriye kontrolündeki kısmına yeterli su akışını ve kontrolleri altındaki Rojava ve Kuzey Suriye Bölgeleri'nde kritik bir su kaynağı olan Allouk istasyonundan Kuzeydoğu Suriye'de Kürt liderliğindeki güçlerin elinde bulunan bölgelere istikrarlı bir su arzını sağlamıyor.
"Yardımların ve temel hizmetlerin Suriye hükümeti tarafından ayrımcı bir şekilde yönlendirilmesinin yanı sıra Suriye'nin her yerinde devam eden güvenlik ve erişim kısıtlamaları, çatışmalardan etkilenen bölgelerde uygun insani yardım ve acil durum müdahalelerini engelliyor."
"Türkiye, buna derhal son vermeli"
HRW Orta Doğu Direktör Yardımcısı Coogle da "Ülkenin özellikle Rojava'da şiddetli su sorunları derhal çözülmezse, bu yıkıcı kolera salgını Suriyelileri etkileyen son su kaynaklı hastalık olmayacak" dedi:
"Türkiye, Suriye'deki su krizini kötüleştirmeye son verebilecek durumda olup buna derhal son vermelidir.
"Suriyeliler, medeni ve siyasal hakları için 2011'de acımasız bir hükümete karşı çıktılar, şimdi, on yıldan uzun bir süre sonra, en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar."
Koleradan 81 ölüm, 24 binden fazla şüpheli vaka
Suriye Sağlık Bakanlığı, 10 Eylül'de kolera salgını olduğunu ilan etmiş, BM'nin eski insani yardım koordinatörü Imran Riza da salgını "Suriye halkı ve tüm Orta Doğu bölgesi için ciddi bir tehdit" olarak nitelemişti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1 Kasım itibariyle Suriye'de koleradan 81 ölüm ve 24 binden fazla şüpheli vaka kaydetti. Kolera, 1993 yılında son vakanın görüldüğü komşu ülke Lübnan'da da yayılıyor.
Bu bağlamda çalışma yürüten HRW, Suriye'de ve Suriye ile ilgili çalışan beş uluslararası yardım kuruluşundan 10 insani yardım görevlisi ile görüştü.
Görüşülenler, "etkili bir müdahalenin önündeki başlıca engeller olarak su krizini, kuzeydoğu bölgesindeki tıbbi malzeme eksikliğini ve Suriye'nin tüm bölgelerine ilişkin toplu bilgi eksikliğini" gösterdi.