Suriye'de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Beşar Esad'ın Suriye ordusuna karşı saldırı başlattı. Muhalifler Halep, İdlib, Hama ve Humus'un ardından son olarak başkent Şam'ın kontrolünü ele geçirdi. Şam'ın da düşmesinin ardından Beşar Esad ve ailesi Rusya'ya sığındı. Esad'ın nasıl bu kadar çabuk düştüğü tartışılırken, HTŞ liderliğindeki muhalif grupların saldırıyı bir yıl önceden planlamaya başladığı ortaya çıktı.
Saldırı bir yıl öncesinden planlanmış
The Guardian'ın haberine göre HTŞ'nin silahlı kanadının lideri Ebu Hasan El Hemvi, HTŞ'nin özel bir insansız hava aracı (İHA) biriminin de olduğu 'birleşik bir savaş çabası' yaratmak için 'isyancıları' koordine ettiğini söyledi. Hemvi, Esad'ı devirecek saldırıyı bir yıl önce planlamaya başladıklarını, söz konusu operasyon kapsamında özel bir İHA birimi oluşturulduğunu ve ülke çapındaki gruplarla yakın koordinasyon kurulduğunu anlattı.
HTŞ kasım ayının saldırı için doğru zaman olduğuna karar verdi. Hemvi'ye göre HTŞ, burada öncelikle Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin başını çektiği bölgesel güçlerin Esad yönetimiyle normalleşme trendini durdurmak istiyordu. Kuzeybatı Suriye'ye yönelik şiddetlenen hava saldırılarını da durdurmak isteyen HTŞ'ye göre, Esad'ın Rusya, İran ve Hizbullah gibi uluslararası müttefikleri de zayıflamaya başlamıştı. HTŞ, 27 Kasım'da Suriye ordusuna saldırı başlattıktan iki gün sonra Halep'in kontrolünü ele geçirdi. Bunu, İdlib, Hama, Humus ve son olarak geçen pazar günü başkent Şam izledi.
Hemvi, Şam'daki yeni sivil hükümette bir role geçiş yapacağını anlattı. Yeni bir ülke inşa etmenin kolay bir iş olmadığını kabul eden Hemvi, dini azınlıkların endişelerine değinerek, "Suriye'deki azınlıkların ulusun bir parçası olduğunu ve tüm diğer Suriyeli vatandaşlar gibi kendi ritüellerini, eğitimlerini ve hizmetlerini gerçekleştirmeye haklarının bulunduğunu onaylıyoruz. Mümkün olduğunca bu ayrışmalar arasında köprü kurmaya çalışıyoruz" iddiasında bulundu.