Albert Einstein\'ın 100 yıl önceki yer çekimi dalgalarının varlığına ilişkin teorisinin bilim adamları tarafından tespit edilmesinin ardından yapılan ikinci gözlemde de yer çekimi dalgaları saptandı ve böylece ünlü bilim insanının İzafiyet Teorisi teyit edildi.
İlk kez Einstein\'ın 1916\'da öne sürdüğü yer çekimi dalgalarının varlığı ikinci kez ortaya çıkarıldı.
\"Lazer Interferometer Yer Çekimi Dalgası Gözlemevi\"nin (LIGO) yaptığı ikinci gözlemde iki kara deliğin çarpışmasıyla oluştuğu düşünülen yer çekimi dalgalarına ait sinyaller ikinci kez kaydedildi.
Gök bilimcilerin açıklamasına göre, 1,4 milyar ışık yılı ötede bir birini yutan kara deliklerin ikinci bir çifti tespit edildi.
Şimdiye kadar sadece ikinci defa gerçekleşen olayda, iki kara deliğin çarpışarak birbirini yuttuğu ve yer çekimi dalgaları biçiminde enerji ortaya çıkardıkları kaydedildi.
Bilim adamlarının açıklamasına göre ayrıca, güneşin 8 ve 14 katı büyüklüğündeki kara deliklerin birleşmesi, yaklaşık güneşten 21 kat büyüklükte bir kara delik ortaya çıkardı.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü\'ndeki (Caltech) LIGO Laboratuvarı Müdür Yardımcısı Albert Lazzarini, söz konusu gözlemle ilgili yaptığı açıklamada, 4 ay içinde iki güçlü olayın algılanmasıyla, gelecekte yer çekimi dalgalarının hangi sıklıkta duyulabileceği hakkında öngörüler yapmaya başlanabileceğini belirtti.
Birmingham Üniversiesi Öğretim Üyesi ve LIGO\'da çalışmalarda bulunan John Veitch de gözlemde kaydedilen dalgaların kara delikler olduğunu aktarırken, yaptıkları keşfi gelecekte keşfedilmeyi bekleyen kara delik topluluğu olduğunun onayı olarak değerlendirdi.
Uzaydaki cisimlerin yer çekim kuvvetinin kütlelerinin büyüklükleriyle doğru orantılı olduğunu öngören Einstein\'ın teorisine göre kara delik gibi büyük kütleli cisimlerin zaman çekim kuvveti ve zamanı bükebilme yeteneği bulunuyor. Einstein\'ın Şubat 2016\'ya kadar hiçbir şekilde tespit edilemeyen yer çekimi kuvvetinin dalgalar halinde yayıldığına ilişkin teorisi 100 yıl sonra şubat ayında yapılan gözlemde doğrulanmıştı.
Einstein\'ın yer çekim dalgalarının varlığına ilişkin kuramı, bilim adamları tarafından evrenin işleyişine en uygun teori olarak kabul edilirken, 100 yıl sonra yapılan keşfin, özellikle uzayın teleskoplarla dahi görülemeyen daha büyük olan bölümünü anlamakta işe yarayacağı belirtiliyor.