Dergi yazarlarından Matthew Symonds tarafından kaleme alınan yazıda \"Gerçek şu ki, nükleer silahların kullanımı Soğuk Savaş\'ın bitmesinden bu yana ilk kez bu kadar tehlike oluşturuyor. Devletlerin jeopolitik hesapları ya da teröristlerden kaynaklanan riskler bu asrı tehdit ediyor\" ifadelerine yer verdi.

Symonds, geçtiğimiz asırdaki Soğuk Savaş\'ın dengesini karakterize eden şeyin \'riskten uzaklaşma\' olduğunu vurguluyarak \"Yeni dönemde durum böyle değil. Soğuk savaş erdiğinde Putin\'in başını çektiği Rusya ile Batı arasındaki ilişki düşmanca ilişki yeni bir süreci beraberinde getirdi. Ve son yıllarda Rusya, Batı\'yı nükleer silahlarla tehdit edebileceği veya kullanabileceği koşullar hakkında baroyu düşürmek konusunda daha da cesaretli oldu\" vurgusunu yaptı.

Rusya\'nın nükleer silah yapımında kullanılabilecek düzeyde zenginleştirilmiş fazla plütonyumu imha etmek için ABD\'yle yapılan anlaşmayı askıya almasının ardından, güvenlik uzmanları dünyadaki nükleer gelecek konusunda endişeli olduklarını açıklamışlardı.

Uzmanlara göre, Rusya ve ABD içerisinde plütonyum stoğu devam ediyorsa, dünyayı karanlık bir nükleer gelecek bekliyor. Yapılan son bir araştırmaya göre, mevcut teknoloji kullanılarak 4 kilogram plütonyum kullanarak bir nükleer silah yapılabiliyor. Bu oranlar baz alındığında, ABD 4 kilogram plütonyum kullanarak 22 bin nükleer silah üretilebilecek. Rusya ise bu orana göre bu 23 bin nükleer silah elde edecek..

Foreing Policy\'de bir yazı kaleme alan Jeffret Lewis, \"Nükleer anlaşma çerçevesinde plütonyumların imha edilmesi gerekirdi. Ancak bunların varlığı devam ettikçe, nükleer silahların üretilebileceği konusu da gündeme geliyor. ABD 1967 yılından bu yana nükleer stoklarını 31 bin 225\'ten 4 bin 557\'ye kadar düşürdü. Plütonyum stoğu Rusya için 128 tonken, ABD\'de 88 ton civarında.\" ifadelerini kullanmıştı.