7,7 büyüklüğündeki ilk deprem, Anadolu ve Arap levhalarını ayıran Doğu Anadolu Fay Zonu'nda çok sayıda fay segmentini yırtmıştı. Bundan yaklaşık 9 saat sonra, ilk depremin merkez üssünden yaklaşık 90 kilometre uzakta, 7,6 büyüklüğünde ikinci deprem meydana gelmişti.
Sarsıntılar yaklaşık 60 bin kişinin hayatını kaybetmesine ve 300 bin binanın hasar görmesine yol açmıştı. Uzmanlar maddi kaybın yaklaşık 120 milyar dolara denk geldiğini düşünüyor.
Öncü depremler
Gelecekteki depremlerin zamanı, büyüklüğü ve konumuna dair kesin tahminler yapmak mümkün değil. Ancak bazı saha gözlemleri ve sismik verilerden elde edilen parametreler, yaklaşan bir depremle ilgili bilgi verebiliyor.
Hakemli bilimsel dergi Nature Communications'ta yayımlanan yeni çalışmada Maraş depremlerinden önceki sismik süreçleri incelemek için 2014'ten bu yana kaydedilen bölgesel veriler kullanıldı.
Araştırma Almanya'daki GFZ-Potsdam Yer Bilimleri Araştırma Merkezi'nden Grzegorz Kwiatek, Patricia Martínez-Garcón ve Marco Bohnhoff liderliğinde yürütüldü.
Ekipte ayrıca, ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yanı sıra Gebze Teknik Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden uzmanlar da yer aldı.
Bulgular, merkez üssünün çevresindeki bölgede 8 ay süren bir "hazırlık sürecine" işaret etti. Bölgede sismik tehlikenin bu süreçte giderek arttığı tespit edildi.
Araştırmanın başyazarı Dr. Kwiatek, "Bölgeye ait sismik katalog ve dalga formu verilerindeki belirli izleri belirleme amacıyla istatistiksel ve makine öğrenimine dayalı veri işleme tekniklerini kullandık" dedi:
Bu, depremden yaklaşık 8 ay önce başlayan, ana depremin etrafında 50 kilometrelik bir yarıçap içinde gözlemlenen sismik aktivitenin kendine özgü özelliklerini belirlememize olanak tanıdı.
Merkez üssü yakınındaki kümeler ana depremden 8 ay önce başlamış
Özellikle Haziran 2022'de başlayan ve şubattaki depremin merkez üssünden yaklaşık 20 kilometre uzakta yer alan iki geçici sismik aktivite kümesi araştırmacıların dikkatini çekti.
Araştırmacılara göre, bölgedeki "iki geçici uzay-zamansal sismisite kümesi", ardından daha büyük depremlerin meydana gelme olasılığına işaret ediyor.
Araştırma ekibini yöneten Dr. Martínez-Garzón şunu vurguluyor:
Bu gözlemler, merkez üssü bölgesinde, kırılmadan önceki aylarda bir stres birikimi olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, burada elde ettikleri verileri, ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki yakın tarihli büyük depremlerden elde edilen bulgularla karşılaştıracak.
Böylelikle depremleri önceden tahmin etme çabalarında önemli bir ilerleme kaydedilebilir.
Martínez-Garzón, "Gelecekte orta vadeli deprem tahmin sistemleri, büyük bir depreme daha iyi hazırlanmamızı sağlayabilir" diyor.
Kısa vadeli tahmin halen mümkün değil
Öte yandan ekip, merkez üssü bölgesinde daha kısa vadeli tahminlere olanak tanıyacak veriler elde edemedi.
Zira bulgulara göre, Maraş'ta incelenen 10 kilometrelik merkez üssü alanı, depremden önceki son haftalarda çok az sismik aktivite sergilemişti.
Bu durum, ana şoktan hemen önce sismik aktivitenin arttığına dair hiçbir kanıt elde edilemediği anlamına geliyor. Kuzey Anadolu Fayı'nın batı kesiminde 1999'da meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki İzmit depreminde de benzer bir tablo görülmüştü.
Prof. Bohnhoff, "Gözlemlerimiz aylarca süren ve büyük depremlere yol açan süreçleri daha iyi anlamak için önemli bulgular ortaya koyuyor. Ancak kısa vadeli tahminler halen mümkün değil" ifadelerini kullanıyor:
Bununla birlikte, gelecekteki olaylar için sıcak noktaların aylar önce belirlenmesi, yetkililere aktif fayların yakınındaki yerleşim merkezlerinin dayanıklılığını artırmak için önemli bilgiler sağlayacak.
İstanbul'un durumu
Bu arada fay hatlarındaki hazırlık süreçlerini büyük depremlere yol açmayan diğer geçici olaylardan ayırmak da halen çok zor.
Ancak bu çalışmada kullanılan yapay zekayla harmanlanmış yöntemler, en az 7 büyüklüğünde bir depremin beklendiği İstanbul'daki uzun vadeli gözlemleri de besleyecek.