5 kişiyi ezdi, bakanlık 'araç hasar gördü' diye 250 bin Euro tazminat istedi

Türkiye İçişleri Bakanlığı, jandarmaya ait zırhlı aracın çarpması sonucu 5 kişinin öldüğü kazada yaşamını yitiren araç sürücüsü Fikri Demirbaş'ın varislerinden "araç zarar gördü" gerekçesiyle 250 bin Euro tazminat talep etti.
18.03.2019, Pts - 07:52
5 kişiyi ezdi, bakanlık 'araç hasar gördü' diye 250 bin Euro tazminat istedi
Haberi Paylaş

İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 20 Haziran 2017'de ejder tipi jandarma zırhlı aracının Diyarbakır-Bingöl Karayolu'nda çarptığı otomobilde bulunan 5 kişinin öldüğü kazada tazminat talep etti.

Bakanlık, Mahmut Öner (74), Mevlüt Dağtaş (64), Abdulhamit Dağtaş (63), Fikri Demirbaş (53) ve annesi Zeynep Demirbaş’ın (76) yaşamını yitirdiği kazada, ölen araç sürücüsü Fikri Demirbaş'ın varislerinden zırhlı araçta meydana gelen maddi hasar nedeniyle "uğradığı zararın" tazmini karşılığında 250 bin Euro tazminat talep etti.

İçişleri Bakanlığı tazminat istemine, kazanın meydana gelmesinden sonra Lice İlçe Jandarma Karakolu tarafından, kazanın sivil aracın sürücüsü Fikri Demirbaş'ın "şerit ihlali yapması sonucu" meydana geldiği, araç sürücüsü Demirbaş'ın asli, zırhlı aracın sürücüsünün tali kusurlu olduğu yönünde olay yeri inceleme tutanağı tutmasına dayanak yaptı. Bakanlık, kazada uğradığı zararın tazminin edilmesi için olayda yaşamını yitiren aracın sürücüsü Fikri Demirbaş'ın varislerine 250 bin euronun ödenmesi için ihtarname gönderdi.

Kazada hasar gören zırhlı aracın toplam maliyetini 350 bin Euro olarak hesaplayan Bakanlık, araçtan geriye kalan sovdaj bedeli olarak 100 bin TL tutuğunu, aracın pert olmasından kaynaklı meydana gelen zarar karşılığında Demirbaş ailesine 250 bin Euro borç çıkarttı. Bakanlık, 250 bin Euro’nun kazanın olduğu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte bankaya yatırılmasını istedi. Bakanlık, 659 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin "İdarenin adli yargıda dava açmadan veya icra takibi başlatmadan önce karşı tarafı sulha davet etmesi esastır" hükmünü hatırlatarak gönderdiği ihtarnamede, ihtarnamenin ailenin eline geçtiği andan itibaren 30 gün içinde paranın ödenmesini istedi. Bakanlık, yasal faizi ile birlikte istenilen tazminatın yatırılmaması durumunda, yargı yoluna gideceği ihtarında bulundu.

"Delillerin Eksik Toplandığı Kuşkusu Yaratıyor"

Demirbaş ailesinin avukatı Velat Bozhan, kazanın karışan taraflarından birinin jandarma olması ve olay yeri tutanağının yine jandarma ekipleri tarafından düzenlenmiş olması ve kendilerinin de olay yeri inceleme sırasında orada olmamalarının "delillerin eksik toplandığı yönünde kendilerini kuşkulandırdığı" belirtti. Bozhan, "Normalde, jandarma bölgesinde olduğu için jandarma tarafından tutanak tutulması zorunludur. Lakin iki tarafın aynı olması, bizim de olay yerinde olmamamız delillerin eksik toplandığı yönünde bir kuşku, şüphe yaratıyor" ifadesini kullandı.

Olay yeri inceleme tutanağının tutulması sırasında olay yerinde olmadıklarından dolayı olay yerindeki delillerin toplanması için Lice Asliye Hukuk Mahkemesinde delil tespiti ve olay yeri keşfi için talepte bulunduklarını söyleyen Bozhan, talebin yerine getirilmesi sonrası olayın biraz daha netleştiğini kaydetti. Bozhan, "Şerit ihlalinin olduğu tespit edildi. Gidişe göre sağ tarafta olan zırhlı aracın sol şerit üzerinde lastik izleri tespit edildi. Buna ilişkin rapor savcılık dosyası içerisine konuldu" diye konuştu.

Bozhan, olayın nasıl geliştiğine dair civardaki karakol, güvenlik noktaları ve zırhlı aracın kamera görüntülerini adli makamlardan talep ettiklerini; ancak, civardaki güvenlik noktaları ve karakollarda kamera kayıtları bulunmadığı zırhlı aracın kamerasının bozuk olduğu ve araç kamerasında görüntü bulunmadığının kendilerine bildirildiğini ifade etti.

Jandarma tarafından tutulan tutanağın net olmadığını kaydeden Bozhan, "Bu yöndeki itirazlarımız sonucu dosya, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Araştırmanın eksik yapıldığı aşikârdır. Şu anda olayda beklenen İstanbul Adli Tıp Kurumunun kesin, kati raporunun gelmesidir. Henüz rapor tanzim edilmediği için kimin kusurlu, kimin kusurlu olmadığı kanaatimizce netleşmemiştir. Bu konuda Bakanlıkça istenen ödeneğin yersiz olduğu kanaatindeyiz. Çünkü konuya ilişkin henüz kesinleşen bir durum yok. İlk raporlar üzerinden bedel istenemez. Bu tarafsızca kabul edilebilir bir husus değildir. Gerekli itirazları yapıyoruz. Olayda kamera görüntülerinin bulunmaması bir eksikliktir. Bölgenin güvenlik bölgesi olması nedeniyle kamera görüntülerine ulaşılabileceği kanaatindeyiz. Ancak şu ana kadar dosyaya sirayet eden görüntüler henüz bulunamadı. Bunun için savcılıktan yeniden araştırma talep edeceğiz" şeklinde konuştu.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 8638 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:16:52