Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adayı Doğan Hatun Rûdaw Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak'a konuştu.
DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adayı Doğan Hatun, seçildikleri halde Diyarbakırda yapacakları ilk icraatlarına ilişkin şunları söyledi:
"Bu çalışmanın tek bir önceliği yoktur, birinci, ikinci ve üçüncü diye sıralayamazsınız. Çünkü dili, kültürü, sanatı birbirinden ayıramazsınız. Birlikte yürümek gerekiyor. Biz kendimize şu sözü verdik; Bu şehrin dili Kürtçe olmaz ise, Kürt kültürü ve sanatı bu şehirde yaşanmayacaksa biz belediye başkanlığı yapmayacağız. Dolayısıyla bu bizim ana politikamızdır. Ama yapacak başka işlerimiz de var. Geçtiğimiz gün başka yerde de söyledik, biz öncelikle bıraktıkları enkazı temizleyeceğiz. Bu politik bir meseledir, onların ortama saldığı kötü kokuları, kişiliklerinden, düşüncelerinden sızdırdıkları kötü kokuları temizleyeceğiz. Bu gündem de oldu, bugün Çüngüş’e gittik orada bir esnaf bize bir süpürge verdi. “Biz seni dinledik, al bu da bizim hediyemiz olsun, bununla onların beynini temizleyin” dedi. Bunu bize hediye eden o arkadaşımızı da teşekkür ediyorum, 5 yıllık belediyemiz döneminde bu bizim elimizde olacak ki biz de kirlenmeyelim."
Hatun, "Spesifik bir soru soracağım; Diyarbakır halkının size ve Sera Bucak Hanım'a oy vermesi için üç neden söyleyin. Size neden oy vermeliler?" Sorusuna şu cevabı veriyor:
"Doğrusu sayacağım üç neden de birbirinin aynısı. Birincisi biz “Amed başkentimizdir, bundan bin yıl sonra da Kürtlerin başkenti olarak kalacaktır” diyeceğiz. Bu şehrin pazarında dili değiştirip Kürtçe yapacağız. Şehrimizin, sokaklarınızın, pazarımızın, işinizin, her şeyin, hizmetlerinizin adını Kürtçe yapacağız. Sekiz yıldır bu şehirde tek bir Kürtçe kültürel, sanatsal etkinlik yok. Teknik açıdan da yapacağımız çok sayıda projemiz var. Üçüncüsü de bu şehre bir kez daha sevgiyi getireceğiz. Birbirimizi seveceğiz."
DEM Parti adayı Hatun seçildikleri takdirde Kürtçe'ye ilişkin yapacakları çalışmalarla ilgili şunları aktardı:
"Seçimden 10-12 gün sonra bir tiyatro festivali var. Bu belediyenin işi değil. Ama biz kendi işimizmiş gibi sahip çıkacağız. Kürtçe müzik ve şarkılar için festivaller gerekiyor. Artık kulağımız pas tutmuş, o pası silmeliyiz. Neden bu şehirde Kürtçe kültür sanat etkinlikleri olmasın? Biz hiçbir dile karşı değiliz. Elbette Türkçe ve Arapça olacak, kim hangi dili isterse onu konuşacak ama bu şehirde ana dil Kürtçe olacak. Anaokullarından diğer okullara teknik alanlara kadar tüm faaliyetlerimiz Kürtçe olacaktır."
Kürtçe okullar da açacak mısınız, Ferzad Kemanhger gibi?
"Kürtçe okulları muhakkak açacağız, kapatılanları da yeniden açacağız. Ferzad Kemanger, Zarokistan gibi. Bu okulları 17 mahallenin tamamında açacağız. Bunu biz sözden öte temel sorumluluk olarak söylüyorum. Çocuk küçükken kendi ana dilini konuşmuyorsa, büyüdüğünde de öğrenemez. Biz anneye de ana diline de çocuklarına da sahip çıkacağız."
Peki hizmet dili ne olacak, belediyenin dili?
"Resmi formda Türkçe yazılması zorunludur ancak kamusal alanda en az iki dil kullanılacak diyoruz. Ama asıl önemli olan Kürtçenin Dimilki ve Kurmanci lehçelerini kullanmak. Biliyorsunuz şehirde Zazaki-Kirmancki konuşan vatandaşlarımız da var. Bunun için de bir temel hazırlayacağız."
Röportaj şöyle devam ediyor:
Kayyımlar geldiğinde ilk olarak Amed adını belediye tabelasından kaldırdı. Siz seçilirseniz eğer bir kez daha Amed’in adını belediye tabelasına yerleştirecek misiniz?
"Geri yerleştirmezsek bu bizim ayıbımız olur. Sadece belediyenin ismi de değil. Mesela Ehmedê Xanî’nin ismini kaldırdılar, Cegerxwîn'in ismini de değiştirmek istediler. Mahallelerimizde öncülerimizin ismi vardı, mesela Vedat Aydın'ın adı parktan kaldırıldı. Bir sokağı, parkı açtığımız ilk önce oraya öncülerimizin ismini vereceğiz."
Yani Kürtlerin tarihinde tanınan şahsiyetlerin isimlerini.
"Evet, ayrıca şehir için önemli olan şahsiyetlerin isimlerini vereceğiz. Yazar olabilir, şair olabilir. Öncüler kimlerse, asıl önemli olan onların adı olacak."
Amed isminden bahsettiğimiz zaman bu soruyu da sormak istiyorum; Amed ismi için referandum yapmayı düşünüyor musunuz? Şehrin bir çok tartışma var, Diyarbakır, Diyarbekir gibi? Bir çok kişi de Amed ismini kullanıyor.
"Sivil toplum örgütleri içerisinde çalışırken de Türkçe adı Diyarbakir olsa da biz hep Amed'i kullanırdık. Amed adında bir platformumuz vardı. Aslında bu meseleyi referanduma götürmeyi hiç düşünmedim ama buna öncülük yapılabilir. Devletin koyduğu yasalarda da bu var. Güroymak Norşin örneği gibi. İlçe ve köy adları neden olmasın? Bunu referandumla halk değiştirebilirler. Halkımız referandum isterse yaparız. Yapılması da gerekiyor. Halkımıza da sormamız gerekiyor, bu konuda anket de yapabiliriz, sosyal medyadan da üzerinde çalışabilir ve bu değişimlere öncülük edebiliriz."
Şeyh Said adını sormak istiyorum. Diyarbakır’da bir bulvarda adı anıldı ve bazı çevreler kıyamet kopardı. Bu isim üzerinden ırkçılık yapıldı. Bu bulvara Osman Baydemir zamanında Şeyh Said ismi verilmişti. Yolu yenilediklerinde tekrar gündeme geldi. Siz Şeyh Said'e ve Şeyh Said ismine nasıl yaklaşıyorsunuz? Sizin için Şeyh Said nedir? Çalışmalarınızda ismine yer verecek misiniz?
"Şeyh Said Kürt halkının öncülerinden biridir. Amacı, tavrı, şehadetine kadar yaptığı tüm çalışmalarla liderdir. Halen birçok ilçe ve köye gittiğinizde herkes onun Kürt halkının lideri olduğunu söylüyor. Biz de bu kültürle büyüdük. Bir halk liderlerini unutursa halk olmaktan çıkar. Buna sahip çıkmamız gerekiyor, tüm öncülerimize de sahip çıkacağız. Sadece Şeyh Said'e değil, tüm liderlere sahip çıkacağız. Kürt halkı için, bu topluma için kim küçük bir adım atmışsa biz ona sahip çıkacağız. Şeyh Said’inki sadece küçük bir adım değildi, bir devrimdi. Bu büyük bir devrimdi. Kim ne derse desin, sonu ölümle sonuçlansa bile yine biz sahip çıkacağız. Bu kadar da büyük konuşuyorum, ucunda ölüm bile olsa sahip çıkacağız!"
Röportajın tamamı...