Dersim Katliamı’na katılan asker konuştu: 'Yakın emri verdiler, canlı hiçbir şey kalmadı'

Dersim Katliamı’na asker olarak katılan Mahmut Tokgöz, “Yakın emri verdiler, yaktık. O mıntıkada canlı hiçbir şey kalmadı” diye anlattı.
04.05.2021, Sal - 13:05
Dersim Katliamı’na katılan asker konuştu: 'Yakın emri verdiler, canlı hiçbir şey kalmadı'
Haberi Paylaş

Dersim Katliamı'yla ilgili 3 ay önce Youtube'da yayımlanan bir video ortaya çıktı. Araştırmacı Mükremin Karaağaç tarafından Youtube'a eklenen 43 dakikalık videoda Dersim Katliamı'na katılan H. Mahmut Tokgöz adlı asker harekata dair anılarını ve kendilerine verilen emirleri anlatıyor.

Tokgöz Kur'an okuyarak başlayan videoda, Kayseri'de askerlik yaparken Dersim Harekatı'na katılma emri aldıkları söyledi. Trenle Sivas ve Malatya üzerinden Dersim'e gittiklerini söyleyen Tokgöz, alay komutanlarının Feyzullah Barsan, bölük komutanlarının Mustafa Yavuz olduğu bilgisini verdi.

Kendilerine, “Dersim'de harekatı bastıracağız” denildiğini aktaran Tokgöz, köy ve kasabalardan insan topladıklarını söyledi. Burada yaşayan sivil halkı Malatya'ya sevk ettiklerini belirten Tokgöz, gençleri de sürgün ederken kendilerine, “Sizi okutacağız” dediklerini aktardı.

'Yok Edilecek' Emri

Alay komutanlarının "Yok edilecek" emri verdiğini söyleyen Tokgöz, harekatla ilgili şöyle konuştu:

"Mamika köyünde bir mıntıka verdiler bize. 36 alay bir ay içerisinde birleştik. Herkese mıntıkaları paylaşıldı. Bütün malzemeleri yaktık. Sığırları topladık Elazığ'a götürdük. Orada insan diye bir şey kalmadı. Her şeyi yaktılar. Öküzler, atlar… Onları da sürdük. Hiçbir şeyi bırakmadık. Ondan sonra yakın emri verdiler, yaktık. O mıntıkada canlı hiçbir şey kalmadı. Katliamdan dolayı Munzur kıpkırmızı kan akardı."

"Seyid Rıza'nın Damadı Rehberlik Yaptı"

Tokgöz şöyle devam etti:

"Dersim'de Seyid Rıza'nın damadı bize kılavuzluk, rehberlik yapıyordu. Biz öncü güç gibiydik. 8, 10 köyü gezdik. Sonra da geri geldik. Alay komutanı da Seyid Rıza'nın damadı Mustafa'yla tanıştı. 'Tak, vur' emri veriliyordu bize. Gittiğimiz köyler Alevi köyleri miydi bilmiyorum. Seyid Rıza'yı görmedik, bizden daha önce kendisini ya öldürmüşlerdi ya da ölmüştü. Bir yerde Kur'an-ı Kerim bulduk başka yerde bulamadık. Buradaki insanlar vergi vermeyenlerdi. Devlete karşı geliyorlardı. Bize sebep söylenmiyordu. Bize izah edilmiyordu, vurun diyorlardı. Bize bilgi gelmiyordu. Alay komutanın elinde büyük haritalar vardı onun elinde plan hazırdı. Kaç insan öldürüldü bilmiyorum ama orada insan kalmadı. Gittiğimiz yerleri yaktık, geldik. Çok asker de öldü. Kaç asker öldü bilmiyoruz. Çok ürperdik. Çok sıkıntı çektik. Bizim alayımızda Doğu ve Güneydoğu'dan asker yoktu. Çocuklar askerleri gördüğünde annesinin yanına kaçıyordu. İnsan bazen bu çocuklara dayanamıyordu. Çektiği eziyetler… Oradaki insanlar bize eziyet etmedi. Türkçe bilmiyorlardı. Bize karşı gelen yoktu. Bu bizi düşündürüyordu. Bize ağır gelen buydu. Evet yapan yapmıştı, eli silah tutan kendisine güvenen kaçıp gitmişti."

Dersim'den yürüyerek Antep'e geldiklerini buradan da Kilis'e gittiklerini belirten Tokgöz, Kayseri'ye vardıktan sonra tezkerelerini aldıklarını belirtti.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 8480 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:28:01