Güneydoğu Ekspress\'in aktardığı habere göre 1990’lı yıllarda ‘güvenlik’ gerekçesiyle boşaltılan köylerine 13 yıl önce dönen vatandaşlar, sorunlarının giderilmesi için yetkililere çağrı yaptı.
Köy kararnameyle ikiye bölündü
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın imzasıyla 20 Mart 2021 günü yayımlanan Resmi Gazete\'de, Diyarbakır\'ın Kulp ilçesine bağlı Şenyayla bölgesinin Muş\'a bağlanmasına karar verildi. 3677 karar sayısı ile yayımlanan kararda, şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır ili, Kulp ilçesi, Alaca Mahallesi\'nde Şenyayla olarak bilinen, Muş-Diyarbakır il sınırı olan Berroşk Komları, Gencuk ve Misur derelerinin kesişim noktasından Billur Deresi\'ni takiben Pizar Tepe, 2047 rakımlı Kartal Tepe, Seğla Tepe, Gelyememi Deresi, Vorikamera Tepe güney eteklerinden Muhammetemin Deresi\'nden Orta Deresi\'nin dere yatağını takiben Murat Nehri ile birleştiği yer arasında kalan bölgenin Muş iline bağlanmasına 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 2\'nci maddesi gereğince karar verilmiştir.”
‘13 yıldır umutla elektriği bekliyoruz’
Kararnameyle birlikte Tahıl Döven Köyü’nün bir kısmı Muş’a bağlandı, bir kısmı Kulp’ta kaldı. Köyün Kulp’taki bölümünde yaşayan N.A adlı vatandaş, 1990’lı yıllarda doğdukları toprakları terk etmek zorunda kaldıklarını, 2010 yılında ise geri dönüş yaptıklarını anlattı. N.A, şunları söyledi: “13 yıldır köyde elektriksiz yaşıyoruz. Her yıl elektrik gelecek umuduyla yaşadık. Çünkü verdiğimiz dilekçeler bize sürekli gelecek dönüşü ile geri geliyordu. 13 yıl elektriksiz yaşadık ama bu yıl elektrik direğini köyün içerisine geldiğini gördük, artık gerçekten sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
‘Elbise yıkamak ve gıdaları korumak zahmet’
Elektriksiz yaşamanın gündelik ihtiyaçların sağlanmasını da zorlaştırdığını söyleyen A.A. ise, “Biz çok sıkıntı çektik ve çekmeye devam ediyoruz. Gerek elbiseleri elde yıkamak konusunda gerek yiyecek ve içeceklerin bozulmasını önlemek konusunda çok zorluk çekiyoruz” dedi.
Elektriksiz bir yerde yiyecek ve içecekleri bozulmadan nasıl koruduklarını anlatan R.A, “Bizler süt ve et gibi ürünleri korumak için soğuk sularda, üstü ve etrafı kapalı olacak şekilde onlara yerler yaparak içine yiyecek, içecekleri bırakıyoruz. Her ne kadar çözüm üretmek için bazı şeyler yapsak da et gibi ürünleri günlük tüketmek zorundayız. Çünkü hemen bozulabilir” dedi.
İlaç kullanma konusunda da sıkıntı yaşadığına değinen R.A. sözlerine şöyle devam etti: “Ben şeker hastasıyım ve daha önce insülin iğnesini kullanıyordum ama o iğnenin de dolapta olması gerekiyor. Ben ilk zamanlar bozulmasın diye kaba koyup suda bırakıyordum. Bir süre öyle kullandım, sonra öyle devam edemeyeceğini anladım ve hap kullanmaya başladım. Çünkü insülin iğnesi bozulursa tehlikeli olabilirdi.”
Yollar Allah\'a emanet
Köyün iki şehre bağlı olduğunu fakat bir yolunun bile olmadığını söyleyen Tahıl Döven Köyü sakinleri, kendi imkânlarıyla yaptıkları yolun bir çözüm olmadığını, devlet eliyle daha iyi imkânlar kullanılarak yolun yapılmasını isteklerini söyledi.
Kendi köylerinin diğer köylerden farkının olmadığını belirten soran A.A, “Biz de insanız ve iyi hizmet almak bizim de hakkımız. Diğer köyler daha iyi koşullarda yaşarken biz neden bu koşullarda yaşamak zorundayız. Bizi ötekileştirmeleri ve yok saymaları hiç adaletli değil. Umarım artık ayrım yapılmaksızın herkese iyi hizmet verilir” diye konuştu.(Kaynak)