Bağlar ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi 43 yaşındaki Fatma Karakaş, 2 aylık hamile olduğu 17 Şubat 2015 günü rahatsızlanınca özel hastaneye kaldırıldı. Karnındaki bebeği kaybettiği tespit edilen Karakaş, özel hastanede yeterli teçhizat olmadığından bebeğin alınması için Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Doğum Servisi'ne gönderildi.
İddiaya göre; Karakaş'a burada ölü bebeği doğal yollarla düşürmesi için 4 gün ilaç tedavisi uygulandı. 4 gün sonra Fatma Karakaş'ın karnındaki bebek kürtajla alınırken, bir gün sonra karnında anormal derecede şişlik ve ağrı oluştu. Bunun üzerine yeniden ameliyata alınan Karakaş'a iddiaya göre; bağırsağında makas kesiği oluştuğu ve bunun dikilmesi için yeniden operasyon yapıldığı söylendi.
İkinci ameliyattan sonra 10 gün yoğun bakımda kalan Karakaş, bir ay sonra taburcu edildi. Uzun bir süre bağırsakları vücudunun dışında yaşayan ve tedavisi devam ettiği için yatalak olan Karakaş'a tuvalet ihtiyacını gidermesi için hortum ve poşet bağlandı. Fatma Karakaş, sağlığına kavuşmak için 2 ameliyat daha geçirdi.
Tedavinin devam ettiği 2015 yılı Nisan ayında, Karakaş ailesinin avukatı Mehmet Koyuncu operasyonu gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir Turgut ve Dr. Edip Aydın hakkında 'Taksirle yaralama' ve 'Görevi kötüye kullanma' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçesinde müvekkilinin gerekli ilaç bulunmadığı için karnındaki ölü bebek ile 4 gün bekletildiğini belirten Avukat Koyuncu şöyle dedi:
"İlaç bulunduktan sonra bebek alınmış, sonraki gün müvekkilin karnı şişmiştir. Kontrolllerde müvekkilin operasyon sırasında makas ile bağırsağının kesildiği teşhisi konmuş ve derhal ameliyata alınmıştır. Ölü bebeğin alınması sırasında dikkat ve özen gösterilmediğinden bağırsağı kesilmiş ve hayati tehlike atlatacak şekilde yaralanmıştır."
Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, 30 Nisan günü şüphelilerin YÖK yasasına tabi öğretim üyesi ve kamu görevlisi olduğunu, soruşturmanın disiplin amirlerince yapılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verip, dosyayı Dicle Üniversitesi'ne gönderdi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı ise 2015 yılı Haziran ayında olayla ilgili inceleme başlatarak, Fatma Karakaş'ı ifade vermeye çağırdı. Araştırmanın ardından Doç. Dr. Mehmet Hanifi Okur ve Prof. Dr. Selçuk Otçu tarafından hazırlanan inceleme raporunda, "Oluşan komplikasyonlarda hekimlerin hatası ve kastı yoktur. Soruşturmaya yol açacak kusur tespit edilmemiştir" denildi.
Kürtaj operasyonunu yapan ekibin sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Abdülkadir Turgut olayla ilgili verdiği ifadede, hastaya kürtaj ile gebelik tahliyesi yapıldığını belirterek şunları söyledi:
"Hasta işlem sonrası çok kısa aralıklarla takibe alınmıştır. Oluşan komplikasyon tespit edilerek 24 saat içinde gerekli müdahale yapılarak hasta şifa ile taburcu edilmiştir. Küretaj sonrası barsak gibi iç organ yaralanmaları olabilecek bir komplikasyondur. Yapılan işlem her ne kadar ultrasonografi kontrolünde bile olsa, içini göremediğiniz kör bir organda yapılan kazıma işlemidir."
Üniversite'den gönderilen savunma yazısının ardından Avukat Mehmet Koyuncu'nun talebi üzerine mahkeme dosyayı kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Fatma Karakaş ile eşi Mehmet Karakaş ise davalarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.