IŞİD saldırılarının altındaki Şengal, Maxmur ve Rojava\'da incelemelerde bulunan DTK heyeti raporunu açıkladı. Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Faysal Sarıyıldız, Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, İbrahim Ayhan, Erol Dora, Fırat Anlı, Gültan Kışanak, Feleknas Uca, Februniye Akyol, Sabri Özdemir, Emurllah Cin, Mustafa Uyguner ve Sami Akyol\'un yer aldığı heyet, Maxmûr, Güney Kürdistan\'ın Zaxo, Duhok ve Beyta Laleş kentleri ve Cizîre Kantonu\'nun Derik, Kamişlo ve Amûdê kentlerini ziyaret etti.
İlk olarak tarihsel arka planın aktarıldığı raporda, \"Kürdistan\'ın en küçük parçası/bedeni olan Rojava, 19 Temmuz 2012\'de Kobanê\'den tüm dünyaya Rojava Devrimi\'ni armağan etti. Uzun yıllardır Suriye rejiminin işgali altında bulunan yaklaşık 3 milyon Kürt\'ün kaderi, çok önemli gelişmelerin, alt üst oluşların yaşandığı ulus-devlet ve onun her tarafa sinmiş statükosuna karşı bir başkaldırı olarak ortaya çıkıp devrime dönüştü\" denildi.
Ezidiler 13, Yüzyıldan İtibaren Katliamlara Maruz Kaldı
Rojava\'ya yönelik iki yıldır süren saldırıların hatırlatıldığı raporda, IŞİD\'in bölgedeki diğer yerlere yönelik saldırıları da aktarıldı. Raporda, Êzîdilerin, sahip oldukları, inanç, kimlik, kültür ve farklı yaşam biçimlerinden dolayı 13. yüzyıldan itibaren çok sayıda katliam, inkar ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığı belirtildi. IŞİD çetelerinin, 3 Ağusto\'\'ta Şengal\'e kendi bayraklarını dikerek işgal ettiği anımsatılan raporda, IŞİD\'in katliam uyguladığı kaydedildi. Binlerce kişinin dağlara sığındığı, pasaport/araçları olanların ise Duhok, Zaxo, Laleş, Uludere, Silopi, Cizre, Midyat, Nusaybin, Viranşehir, Batman ve Amed\'e göç ettiği, on binlerce kişinin de Roboski\'ye geçtiği belirtildi. Raporda, Şengal\'i terk edenlerin sayısının bir hafta içinde 500 bine dayandığı, bunun yaklaşık 350 bininin halen Duhok ve Zaxo\'da olduğu, Rojava üzerinden Güney Kürdistan\'a geçen 120 bin kişinin bulunduğu, yaklaşık 25 bin kişinin de Türkiye\'ye geçtiği aktarıldı.
Bölgenin Demografik Yapısı Değişti
Raporun değerlendirme bölümünde, \"Heyetimizin Federal Kürdistan Bölgesi\'nde ve Rojava\'da gerçekleştirdikleri görüşmeler ve gözlemlerden açığa çıkan başlıca sorunun, bölgede demografik yapının IŞİD saldırıları neticesinde büyük oranda değiştirilmiş olduğudur. Buna bağlı olarak milyonlarca insan yerlerinden edilmiş durumdadır. IŞİD\'in elinde bulunan konvansiyonel silahlar ve bazı devletlerin sağlamış olduğu lojistik destekler, bölgede durumun daha da kötüye gidebileceğini işaret etmektedir. Buna karşı oluşturulan ortak Kürt Cephesi\'nin sivillerin güvenliğini belli ölçüde sağlayabileceği öngörülürken, uluslararası toplumun bu ortak cepheyi siyasal ve ekonomik açıdan desteklemesinin zaruri olduğunu da gözden kaçırmamak gerekmektedir\" denildi.
Amaç Rojava Devrimini Tasfiye Etmek
Görüşmelerde ulusal birlik ve ulusal kongrenin toplanması vurgusunun sıklıkla yapıldığı belirtilen raporda, kadınlara yönelik saldırılara da dikkat çekilirken, \"Kadın bedeni üzerinden bir halkın onurunu ayaklar altına almaya çalışan gerici IŞİD çetelerinin ilk hedefi kadınlar ve çocuklar olmuştur\" denildi. Raporda, IŞİD\'in saldırılarının önemli stratejik hedeflerinden birinin, Şengal\'i tümden alıp Musul\'dan Til Koçer sınırına kadar yaklaşık 400 km\'yi bulan bir alan hâkimiyeti kurarak, Rojava devrimini tasfiye etmek olduğu kaydedildi. Raporda, ayrıca göç edenlere dair şu tespitler yer aldı:
-Bu insanların hiçbir sığınağı yok. Devlet hukukunun kendileri için işletilmesi ve haklarının verilmesini istiyorlar. Kimliksizlik hali ile hukukun da kendileri için bittiğini düşünüyorlar. Açık alanlarda çocukları ile kalan aileler, birbirinden kopmak istemiyor. Olası bir saldırıya karşı tamamen güvensiz bir ortamdalar. Bir devlet güvencesi talepleri var. Geleneksel-politik özgünlükleri çerçevesinde yaşayan Êzidîler ve Maxmûrlular travma yaşıyor. Sosyal yaşama dair donelerin hiçbiri etraflarında görülmüyor, gündelik basit insani ihtiyaçlarını gidermekte de zorlanıyorlar. Bu insanların bellekleri donmuş durumda. Göçün sınırlara dayanması ile ülkelerin politik hamleleri de başladı. Türkiye, ülkelerine girişleri engellemek için sınırın öbür tarafında kamp kurup buradan yardım etme kararı aldı. Federal Kürdistan Hükümeti, batı dünyası ve ABD\'den yardım bekliyor. Êzidîlerin yerinden kopuşu, asimilasyon ve geleneksel-kültürel kopuşun da hızını artıracaktır. Dağılma halinden korktuklarını belirten Êzidîler, inançlarının yok olma ile yüz yüze gelebileceğini belirtiyor.
Heyet, önerilerini de sıralarken, \"Ortadoğu\'da hakikat parçalanıyor. Merkezi iktidar, kurduğu hegemonya ile başta din olgusu olmak üzere, her edimi bir yok etme dürtüsü etrafında halkların başına bela etmektedir. Ortadoğu\'da yaşayan halklara karşı yapılan soykırımlar ulus devlet eksenlidir\" denildi, panzehir olarak ise Rojava\'da hayata geçirilen demokratik ulus tezi gösterildi.
Ulusal Kongre Çağrısı
Heyet, \"Kürdistan halkı ve kurumlarına\", ulusal kongrenin toplanması için derhal adım atılması çağrısı yaptı. Kaosun uzun süre yaşanacağı öngörüldüğünden, Kürdistan halkı ve kurumlarının \'Kürdistan Ulusal Yardım Gücü\' adı altında bir yapılanmaya gitmesi, kitlesel göçlere hazırlıklı olması gerektiğini kaydetti. Şengal\'de güvenlik koşulları sağlandıktan sonra Êzidîlerin geri dönüşünün sağlanması gerektiğini bildiren heyet, aksi halde Êzidî inancının yok olabileceği uyarısı yaptı.
IŞİD\'in Rehin Aldığı Kadınlar Kurtarılmalı
Kadın örgütlerine de çağrı yapan heyet, kaçırılan, insanlık dışı yaptırımlara maruz bırakılan kadınların sayısının netleştirilmesi, soykırım mağduru kadınlarla dayanışma içerisinde olunması ve IŞİD çeteleri tarafından alıkonulan kadınların kurtarılabilmesi için özgün bir kampanya ve etkinlik takvimi başlatılması gerektiğini kaydetti. Türkiye hükümetine, Rojava ile iyi ilişkiler kurması, soykırımdan kaçan Êzidîler için sorumluluklarını yerine getirmesi ve Rojava ile sınır kapılarının açılması çağrısında bulundu.