Encü: Roboski davasının BM'de kabul edilmesini umuyoruz

HDP eski Milletvekili Ferhat Encü, Roboski Davası sürecinin Birleşmiş Milletler'e taşınması sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
01.07.2024, Pts - 09:17
Encü: Roboski davasının BM'de kabul edilmesini umuyoruz
Haberi Paylaş

HDP eski Milletvekili Ferhat Encü, Roboski Davası sürecinin Birleşmiş Milletler'e taşınması sürecine ilişkin Rûdaw’a açıklamalarda bulundu.

Roboski Davasının ilk olarak Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) açıldığını söyleyen Ferhat Encü, ancak Türkiye'nin bu mahkemede taraf olmayan ülkeler arasında yer almasından kaynaklı davanın kabul edilmediğini söyledi. 

Türkiye UCM'nin kurucu sözleşmesi Roma Statüsü'ne taraf olmayan ülkeler arasında.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki (AİHM) davanın reddedilmesi sürecine de değinen Ferhat Encü AİHM’in o dönem siyasi bir karar verdiğine dikkat çekti.

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi siyasi bir karar verdi"

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun reddedilmesine değinen Ferhat Encü, “AİHM gerekçe göstermeden davayı reddetmesi siyasi bir karardı” dedi.

Karar ardından AİHM’i ziyaret ettiklerini ve orada Türkiye’deki yargılama sürecinin tamamlanmadığını öğrendiklerini belirten Encü şunları söyledi:

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Roboski Katliamı dava dosyasını, avukatların 15 gün içinde gerekli belgeleri hazırlamadığı gerekçesiyle reddetti. O kararın ardından bizzat mahkemeye gittik ve Türkiye’deki mahkeme sürecinin tamamlanmadığını da öğrendik. Bunun üzerine  mahkemeden neden böyle bir karar çıktığına ve hatanın kimde olduğuna ilişkin bir tartışma yürütüldü. Açıklamalarımızı kamuoyuyla paylaştık. O dönem hangi kurum, hangi avukatın hatalı olduğunu açıkça söyledik. Roboski davasını yeniden canlandırmak amacıyla bir çaba içerisinde olduk. Birkaç avukatla birlikte tekrar Şırnak Savcılığı'na dava açıklaması amacıyla başvurduk. Başvurumuz reddedildi. Bunun üzerine davayı  Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık, 3 yıldır herhangi bir yanıt gelmedi. Artık Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'ne başvurmaya karar verdik. "

Ferhat Encü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne başvuru sürecini ve bu başvurunun önemine ilişkin ise şunları söyledi:

"18 Kasım 2021'de BM İnsan Hakları Komitesi'ne başvurduk. Bu davanın BM’ye yapılmasının önemi şuradan geliyor. BM İnsan Hakları Komitesi'ne ilk kez böyle bir başvuru yapılmış olması açısından emsal bir davadır. Eğer dava kabul edilirse Türkiye uluslararası alanda suçlanmış olacak.”

"BM'den çıkacak kararın Türkiye açısından sonuçları olacak"

BM İnsan Hakları Komitesi'ne yaptıkları başvurudan olumlu bir sonuç çıkmasını beklediklerini dile getiren Encü, “Türkiye'de yeniden bir yargılama süreci başlatılacağına dair bir umudumuz yok. Hükümet değişmeyene kadar bu yönde karar çıkması zor görünüyor. Ancak (BM) çıkacak kararın bazı sonuçları olacaktır. Bazı şeylerin de önünü açacaktır. Türkiye dünyanın gözleri önünde olan bir katliama ilişkin nasıl bir savunma yapacak? Nasıl bir gerekçe ileri sürecek aslında bunu bekliyoruz. Şuana kadar kimse yargılanmadı, herhangi bir dava açılmadı” dedi.

Encü “Türkiye'nin savunma sunmasını bekliyoruz. Ardından aile ve avukatlar karşı savunmasını sunacak. Ondan sonra BM İnsan Hakları Komitesi'nin bir  karar vermesini bekliyoruz. Biz de bu davayı yakinen takip edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Sorumlusu Şırnak Barosu'ydu ama HDP'nin de eksiği vardı"

AİHM’deki davanın reddedilmesi sürecinde belgeleri geç verilmesi nedeniyle HDP’ye gelen eleştiriler ve bu yönlü tartışmalara ilişkin HDP eski Milletvekili şunları belirtti:

"Roboski davasından hukuki açıdan Şırnak Barosu  ve Baro Başkanı Nuşirevan Elçi birinci dereceden sorumluydu.  HDP davanın takipçisi olma misyonunu üstlenmişti. O dönem HDP'nin davayı takip etme konusunda bir takım eksiklikleri oldu. Bu konuda çok ciddi eleştiriler yapılmış ve bu konuda özür dilemişlerdi. Dava bu şekilde sonuçlanmamalıydı. O dönem bizim de Kürt kamuoyunun beklentisi Kürt avukatlardan oluşan güçlü bir komisyonun  kurulmasıydı.  Bu yapılmadı. Dosyanın takibi açısından en büyük eksiklik buydu. Ancak belgelerin eksik verilmesi ve 15 gün içerisinde  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ulaştırılmaması konusunda birinci dereceden sorumlu Nuşirevan Elçi’dir."

Roboski Katliamında doğrudan kimin ve ya hangi kurumun sorumlu olduğuna dair bir delilin olup olmadığına ilişkin gelen soruya ise Encü “Roboski Katliamı olduğunda İçişleri Bakanlığının yayınladığı bir rapor vardı. Fazla isim geçmiyor bu raporda ancak kimin bu talimatı verdiğine dair isim paylaşılmıştı. Katliamın olduğu gün her ayın 28’inde rutin bir şekilde yapılan Milli Güvenlik Konseyi toplantısı yapılmıştı. Bu toplantıda bu karar çıktı. Çünkü Türk Genelkurmay Başkanı kendi ağzıyla toplantıdan kalkarak bizzat bu katliamın talimatını verdiğini söylüyor. O toplantıdan çıkan Genelkurmayın verdiği talimattan toplantının haberdar olmadığı iddia edilemez. O dönemin başbakanının, cumhurbaşkanının, içişleri, dışişlerinin isimleri bellidir” şeklinde yanıtladı.

Ne olmuştu?

28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait F-16 ve insansız hava araçları, sınır bölgesinde kaçakçılık yapan köylüleri bombaladı. Bombardımanda 19’u çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.

Katliamın ardından açılan davaların üzerinden 13  yıl geçti ancak bu güne kadar kimse yargılanmadı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, "taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı" açılan Roboski soruşturma dosyası hakkında 11 Haziran 2013'te görevsizlik kararı vermiş, dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderilmişti.

Genelkurmay Askeri Savcılığı ise dosya ile ilgili olarak 7 Ocak 2014'te takipsizlik kararı verdi. Roboski ailelerinin avukatlarının itirazı ise reddedildi.

Roboskili aileler 18 Temmuz 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yaptı, Anayasa Mahkemesi, tespit edilen eksikliklerin tamamlanmasını istedi ancak başvuru, "eksikliğin süresinde giderilmemesi" nedeniyle reddedildi.

 

Rudaw
Bu haber toplam: 1598 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:05:30:41