Aydın konuya ilişkin Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeyi kullandı:
“Kadın Merkezimizin yaptığı bu açıklamadan dolayı bugün ‘örgüt propagandası” yapma iddiasıyla savcılığa ifade verdim. Neymiş, savaşa hayır demişiz. Barış savunucularını değil, savaş kışkırtıcılarını ve mafyayı soruşturun. Bir kez daha yineleyelim: Savaşa hayır, barış hemen şimdi.”
Diyarbakır Barosu da Twitter’dan şu açıklamayı yaptı: “Önceki dönem Baro Başkanımız Cihan Aydın hakkında, Kadın Hakları Merkezimizin 11.10.2019 tarihli ‘Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi’ başlıklı açıklaması nedeniyle örgüt propagandası iddiasıyla soruşturma açılmıştır. Baromuz, barışı savunmaktan soruşturma tehditleriyle vazgeçmeyecektir.”
“Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi” Açıklaması
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 11 Ekim 2019’da Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na yönelik operasyonları nedeniyle “Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi” başlıklı açıklama yayımlamıştı. Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“Türkiye 09.10.2019 tarihinde uluslararası toplumun tüm itirazlarına rağmen Suriye’ye yönelik tek taraflı askeri müdahale kararı aldı. Ulusal ve uluslararası sorunları diplomasi, diyalog, insan hakları, uluslararası kurum ve kurallarıyla çözme yerine savaş tek seçenek olarak topluma dayatılmaktadır. Oysa mevcut durum siyasal iktidarın hatalı politikaları sonucu içine girdiği ekonomik, siyasal ve sosyal krizi yönetme zorluklarından kaynaklanmaktadır. İktidar bu gerçeğin kamuoyunda tartışılmasından rahatsızlık duymaktadır. Bu nedenle savaş karşıtı tüm demokratik ve barışçıl tepkiler kriminalize edilerek baskı aygıtlarıyla engellenmektedir. Geçmişte yaşanan deneyimler savaş ve çatışma ortamının, kadınların toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığa ve şiddete daha fazla maruz kaldıklarını göstermektedir.
Biz kadınlar savaşın erkekliği nasıl kışkırttığını ve güçlendirdiğini, kadına yönelik şiddeti nasıl körüklediğini biliyoruz. Çünkü toplum üzerindeki tahakküm mekanizmalarının kadın düşmanlığı ve cinsiyetçilik üzerinden bilinçli olarak derinleştirildiğinin farkındayız.
Savaş, militarizm ve çatışmacı politikaların güçlendirilmesinin ana kaynağıdır. Savaş kadınlar için daha fazla ölüm, yoksulluk, göç, baskı ve güvensizlik demektir.
Türkiye uluslararası toplumun sesini ve itirazlarını dikkate alarak daha fazla can kaybı yaşanmadan bu askeri hareketi durdurmalıdır. Sorunları çatışmasız bir ortamda diyalog ve diplomasi yoluyla çözmelidir.
Savaşa itiraz etmenin ve barış talebinin bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak her koşulda savaşa hayır! barış hemen şimdi! diyoruz.”