25 Eylül 2017'de Kürdistan ve Kürdistan’ın dışında kalan ve statüsü referandumla belirlenmesi sürekli olarak ötelenen Kürt bölgelerinde yapılan referandumda, Kürdistan halkının Yüzde 93 den fazlası, Birleşmiş Milletler’in ‘ulusların kendi kaderlerini belirleme hakkı’ ilkesine dayanarak, tam bir özgürlük içinde oylarıyla bağımsız bir devlet olarak yaşamak istediğini, tüm dünyaya ilan etti.
Mesud Barzani Başkanlığında Parlamentoda temsil edilen partilerin temsilcilerinden oluşan Yüksek Konsey, referandum sürecini yönetti. Tüm etnik ve dini kesimlerin de tam desteği ile yürütülen referandum kampanyası, uluslararası gözlemcilerinde izlediği bir bayram havasında geçti.
Sadece Güney Kürdistan'da değil, Kürdistan’ın tüm parçalarında ve diasporada yüksek bir ulusal şahlanışa neden olan referandumda, "Kürdistan Bölgesi ve Kürdistan Bölgesi dışında kalan Kürt yerleşimlerinin bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?" sorusuna, Kürdistan halkı yüzde 92.73’ü evet oyu kullandı.
Gerek sömürgeci bölge devletleri, gerekse büyük emperyal devletlerin referandumun sonuçlarını tanımaması ve kendi menfaatleri için uluslararası hukuku çiğnemeleri, Kürdistan halkının oylarıyla elde ettiği zaferi ortadan kaldıramaz.
Bu referandumla 200 yıldır özgürlük mücadelesi veren Kürt halkı, artık bağımsız Kürdistan Devleti’nin tapusunu almıştır.
Bağımsızlık Kürt halkının hakkıdır. Bu hakkın teslim edilmesi bölgesel istikrar için de zorunludur.
HAK-PAR olarak Bağımsızlık Referandumun 6. yıldönümünde, başta Sayın Mesud Barzani olmak üzere, Bağımsızlık referandumunu yöneten ve katkı sunan herkesi, bir kez daha selamlıyor, Kürdistan halkını kutluyorum.
Düzgün Kaplan
Hak ve Özgürlüker Partisi
HAK-PAR Genel Başkanı