Geçen hafta Adalet Komisyonundan geçen, bugünden itibaren de Meclis Genel Kurulunda görüşülmesi beklenen Yargı Paketi’ne, bir kısım olumlu düzenlemelerin yanı sıra, AKP’nin yargıda elini kolaylaştıran düzenlemeler de sıkıştırıldı. Meclisi hafta sonu da çalıştırarak yasalaştırmayı planladığı bu paket ile AKP, Yargıtay, Danıştay, istinaf mahkemeleri gibi idari yargıda düzenlemeleri de geçirmeyi hedefliyor.
ÖZELLEŞTİRMEYE ‘İVEDİ YARGILAMA’
Tasarının 20. maddesi ile “ivedi yargılama usulü” getiriliyor. İvedi yargılama usulünde, dava açma süresi 30 güne indiriliyor, 7 gün içinde ilk inceleme yapılarak, dava dilekçeleri ile tebliğe çıkarılması öngörülüyor. Tasarıda savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün olup, bu sürenin bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 15 gün uzatılabilmesi düzenleniyor.
‘YÜRÜTMEYİ DURDURMA’ DÜZENLEMESİ
Tasarıda, “Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez” ifadesi de yer alıyor. Yargıda üyelerin, Adalet Bakanlığının ağırlıkta olduğu HSYK tarafından atandığı da düşünüldüğünde, bu ifade mahkemelerin “yürütmeyi durdurma kararı” vermeyeceği yönünde de değerlendiriliyor.
“Davaların, dosyanın tekemmülünden itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanacağı” hükmünün de yer aldığı tasarıda, “Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır” deniliyor.
Danıştayın inceleme üzerine düzenleme de getiren tasarıya göre, temyiz davaları en geç iki ay içinde karara bağlanıp, en geç bir ay içinde de tebliğe çıkarılıyor.
‘AKP AKÇELİ İŞLERDE ACELECİ’
Tasarının bu düzenlemelerine muhalefet partilerinin karşı oy yazıları var. HDP’nin Adalet Komisyonu Üyesi, Batman Milletvekili Bengi Yıldız da Danıştay Kanunu ile ilgili bölümlerin bu tasarıya eklenmesini eleştirdi. Danıştayın iş yükünü azaltıp, idari yargıyı işlevsel kılmak yönündeki çaba ile tasarıdaki düzenlemeleri kıyaslayan Yıldız, “Maalesef birey ile idare arasındaki dengenin bir uçuruma dönüştüğünü söylemek mümkün” dedi. Yıldız, özellikle “ivedi yargılama usulü” hakkında şu eleştiriyi yaptı: “İvedi yargılama yöntemi, idari yargının geleneksel işleyişini değiştirdiği gibi öngörülen sürelerin kısalığı nedeni ile de bireyin hakkını arama enstrümanlarını daraltmaktadır. Tamamen yangından mal kaçırma deyimi ile özdeş bir düzenlemeden söz ediyoruz. Örneğin hâlihazırda uygulaması kanuna aykırılık teşkil eden kamu ihaleleri, acele kamulaştırma, 6306 sayılı kanunun uygulamaları, ÇED iptal davaları, özelleştirme uygulamaları, turizmi teşvik işlemleri, oldu bittiye getirilerek yargı bağından koparılma çabası ile ivedi yargılama usulüne dahil edilirken; toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kanunu uygulamalarına ilişkin iş ve işlemler, kamu görevlilerinin atanmasına ilişkin işlemler, öğrencilerin okuldan atılmaları, not işlemleri ve benzeri türden işlemler ivedi sayılmamaktadır. Netice itibarıyla örneklerle de ifade ettiğim üzere, hazırlanan ve komisyonca da kabul gören bu düzenleme açıkça hak arama özgürlüğünün engellenmesidir”
CHP: ANAYASAYA AYKIRI
CHP’nin karşı oy yazısında da eleştiriler yer aldı. “İvedi yargılama usulü maddede sayılan ve çoğunlukla akçeli işlere yönelik ve davaların bir an önce sonuçlanmasına odaklı bir düzenleme” diyen CHP’li Adalet Komisyonu üyeleri, “Makul süreyi çabuk yargılama gibi görerek düzenleme yapmanın adalete ulaşımı engelleyen sonuçlar yaratabileceği” uyarısı yaptılar. Sadece “akçeli” işlere ilişkin ivedi yargılama yönteminin, diğer davalar ile hak sahibi olan taraflar açısından Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirten CHP’li vekiller, bu ve birçok nedenle tasarıya karşı olduklarını ifade ettiler.