Kürd milleti bilinen aksine tarihte güçlü medeniyet ve devletler kurmuşlardır. Mir Bedirxan’dan bugüne güçlü bölgesel bağımsızlık savaşları vermişler, kısa süreli de olsa başarılar elde ederek Kürd Milletine ve insanlığa örnek hareketler çıkarmışlardır.
Mir Bedirxan 1860’larda Botan’da, Şeyh Ubeydullah Nehri 1880’lerde ve Simko Şikaki 1920’lerde Rojhilat’te, Şeyh Mahmut Berzenci 1920 Başur’da , Koçgiri 1920, Şeyh Sait 1925, Seyit Rıza 1937, İhsan Nuri Paşa 1930 Ağrı’da yine bu milli bağımsızlık çabalarının en yüksek ve pratik örneği: Kadı Muhammed ve Mele Mustafa Barzani ile 1940’larda Rojhilat ve Başur’da tarihimizin şanlı sayfalarını nerdeyse her dönem yazmışlardır.
Biz Milliyetçi Kürd Güçlerine düşen bu şanlı tarihi taçlandırmaktır.
Yeni bir döneme giriyoruz, Kuzey Kurdistan’da yerel seçimler yaklaşırken, milli bir anlayışla bizde kendi geleceğimize sahiplenmek için alanlara çıkıyoruz.
Düşünce ve oluşumda değil, hedefe ulaşmada yarım kalmış bu manevi misyona uygun bir yeni çalışma gerekmektedir. Bu anlayışla milletimizin canına ve malına hiç bir zarar gelmeyecek bir pratik anlayış ile haraket yolu oluşmalıdır. Anlaşılacağı gibi meşrutiyet temel alınmalıdır. İç ve dış ilişki ve güçlerin bu meşru çizgiye en genel milli haklarımız çerçevesinde destek ve kabul zemini ve ilişkisi oluşturulmalıdır. Milli zeminden harketle her tür hakların kullanılması, geliştirilmesi ve güvence altına alınması temel düşüncedir. Oluşturulmaya çalışılan ve yerel seçimlerde pratikleşecek olan bu Milli Kürd anlayışı aynı zamanda şu ana kadar milletimizi içine sürekleyen ve çıkışsız bir alanda tutan iç ve dış anlayışlara karşı bir itiraz çizgisidir.
Kürd milleti hem ayrı ayrı hemde birlikte bu şanlı geçmişten örnek alarak milli ruh ve birliğini korumuştur.
Dünyada bu kadar uzun süre, bu kadar güç, tarih ve uğraşa rağmen statüsüz kalan ve her tür zulme uğrayan başka bir millet yoktur. Yine bütün bu yok etme ve saldırılara karşı milli ruh ve düşüncesini koruyan, hatta gün geçtikçe güçlendiren başka bir millet bulunmamaktadır. Milletimizin her tür destek ve taleplerine rağmen başarısızlığın ve istenilen milli birliğin oluşamamasının nedeni temsilcilerimizin bir birlik ve ortak milli ruh ile davranamamasından kaynaklanmıştır. Milletimizin bitmek tükenmek bilmeyen emeklerine rağmen istenilen yerde değiliz.
Yanlış taraf, yanlış ittifak ve süreci iyi değerlendiremeyen pratiklerden dolayı, güçlü tarih ve katkı oluşturmasına rağmen, direniş ve uğraşlarımız milletimize gereken sonucu verememiştir. Şimdi kendi gücümüzle, kendimize Milliyetçi Kürd ruhu ile bölge hassasiyetlerine, Milletimizin yaşam tarzına uygun milli bir yol oluşturmalıyız. Bu yol bölgelere ve durumlara göre zeminini güçlendirerek ortak bir Kürd Milli düşüncesi ve tarihi zemininde ortak bir birliğe ve geleceğe doğru yürümelidir.
Üst isim ve ideolojilerden öte tarihimizi örnek alarak Kürdistan’ı temel alan bir anlayışın ifadesi olmalıdır. Söz konusu Kürdistan olunca gerisi teferruattır düşüncesi ile hareket edilmelidir. Büyük Kürd Milletinin tarihi bunu yapmaya ve geleceğe taşımaya uygundur.
Bu genel anlayıştan hareketle yerel seçimlerde bu düşünceyi pratiğe geçirmek için çeşitli alan çalışmaları yapıldı. Görüldüğü gibi milletimiz, dış anlayışlardan uzak, yerel bir milli düşünce ile kendi geleceğine sahip çıkmak istemektedir. Milletimiz kendisini kendisi milli şuurla yönetecek, oluşacak yerel tecrübe ile alanı genişleterek milli bir statü süreci başlatacaktır. En basit yerel tavırdan en genel taleplere kadar geniş bir yelpazede hareket edecektir. Sorunlara yerel çözüm, kendine yeten milli bir üretim ve paylaşım ile bölgemizin sorunlarının üstesinden gelecektir.
Yerel seçimlerde Bakur’un nerdeyse çoğrafyasını kapsayacak çeşitlilikte belde ve ilçelerde bu anlayışla seçimlere milli bağımsız adaylarımızla katılma kararı aldık. Yakın tarihimizde Batman, Ağrı ve Diyarbakır yerel milli yönetim örneklerini daha da ileri götürerek güçlendirmek ve geliştirmek iddiasındayız. Öyleki buradan elde edeceğimiz başarı ve örnekle gelecek seçimlerde bütün Kürdistan’da yönetime aday olacak duruma gelebiliriz. Egemen başkentleri kabul etmediğimizden, hiç bir zaman genel seçimlere katılmayacağız. Güç ve oluşumu, yönetimi yerelde sürdüreceğiz.
Yine yapılan iç ve dış alan çalışmalarda görüldüğü gibi, sürgündeki ve ülkemizdeki milletimiz bu milli çıkış ve projeye amasız, fakatsız destek vermektedir. Buradan hareketle önümüze çıkan engelleri maddi manevi bütün milletimizin yaşadığı her alandan alacağımız destek ile çözüme kavuşturacağız. Bütün alanlarda yapılan çalışmalarda çıkan sonuç bunu göstermektedir. Yereli ve milliliği esas alacağız. Okulumuzu, yolumuzu, gereken iş alanlarımızı kendimiz yapacağız.
Kürd Milli ruhu ve birliği oluşturma temeli olmak üzere, yerelde kendimize yeter hale geleceğiz. Güvenliğimizden ekonomimize her ihtiyaç alanını geliştirerek, kendiliğinden bir bütünlükle güç oluşturacağız. Serhad’ın uçsuz bucaksız topraklarını işleyip Kürdistan’ın diğer alanlarında değerlendireceğiz. Hiç bir yerde bir şey beklemeyeceğiz. Kendimize ve milletimize yeter hale geleceğiz. İşsizliğe, göçe dur deyip geri dönüşleri sağlayacağız. Milli çalışma alanları ve grupları ile sorunlarımızı aşacağız. Tek başına bölge tarihimizin ve coğrafyamızın tanıtım ve dünyaya açılması bile epey bir alanımız için güç kaynağı olacağı bilinmektedir.
Başta bakur olmak üzere çok geniş ve ayrıntılı milli projelerimiz var. Buna sahip çıkıp yeni bir tarihi sayfa açalım. Bütün alanlardaki Milli Bağımsız Kürd adaylarımızı destekleyim ve çalışmalarına katkı sunalım. Bu hepimizin geleceğidir.
