Diyarbakır Stadyumu’nda 25 Eylül 2022 yılında oynanan Amedspor-Bursaspor maçında bir grup Kürdistan bayraklarını açarak, “Bijî Kurdistan” (Yaşasın Kürdistan) sloganını atmıştı.
Görüntülerin basına yansımasının ardından gözaltına alınan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan 7 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Bayrak kararı
Rudaw ajansının aktardığına göre Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, “kovuşturmaya yer yok” diyerek soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcılık maçta açılan bayrağın Kürdistan Bölgesi’ne ait olduğunu belirterek, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına kanaat getirdi.
‘Cebir, şiddet yok’ dedi
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararında şu ifadeler yer aldı:
“Propaganda suçunu düzenleyen 3713 sayılı yasanın 7/2 maddesinde 30/04/2013 yürürlük tarihi 6459 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrasında propaganda suçunun oluşabilmesi için ‘terör örgütünün’ cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde suçun işlenmesinin ön koşul haline getirildiği, ancak somut olayda bu unsurların yer almadığı, dolayısıyla atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı incelenen hazırlık evrakı kapsamından anlaşılmakla; şüpheliler hakkında atılı suçtan ayrı ayrı kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına…”
“Propaganda değildir”
Savcılığın kararını değerlendiren Avukat Hişyar Özalp, “Söz konusu soruşturmada müvekkiller Amedspor maçında Kürdistan bayrağı açmış ve yaşasın Kürdistan sloganı atmıştı. Kürdistan bayrağı ve ülke olarak Kürdistan hiçbir örgütün tekelinde değildir. Yani bir insanın ülkesi Kürdistan için slogan atması veya Kürdistan bayrağı açması herhangi bir örgütün propagandası anlamına gelmez" dedi.
“Almanya ne ise Kürdistan da odur”
“Kürdistan” bayrağının açılması ve “Yaşasın Kürdistan” sloganının atılmasının, bir örgütün şiddetini teşvik etmediğini, meşrulaştırmadığını belirten Özalp, şöyle devam etti:
“Almanya Türkiye nasıl bir ülkeyse Kürdistan da bir ülkedir. Kürtlerin üzerinde tarihi olarak yaşadığı sınırları belirli toprağın adıdır. Kürdistan devletinin olmaması Kürdistan ülkesinin de olmadığı anlamına gelmez. İkisi farklı kavramlardır. Her insan ülkesini sevebilir ve gurur duyabilir. Bunu suç olarak tanımlamak gayri insani ve gayri ahlaki bir tutumdur.”
“PKK propagandası ile suçlandılar”
Müvekkillerinin iki gece gözaltında tutulduğunu ve PKK propagandası yapmakla suçlandıklarını hatırlatan Hişyar Özalp, şu ifadeleri kullandı:
“Müvekkillerim hakim önünde yaptıklarına sahip çıktı ve yaptıklarını savundu. Hatta bir kısmı kendilerinin PKK'li olmadığını bu ithamın kendileri için hakaret olduğunu. Kürdistan’ı savundukları için tutuklayacaklarsa buna razı olduklarını fakat PKK’li oldukları yönündeki ithamın kendileri için hakaret olduğunu ifade ettiler. Hakim adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Daha sonra ise Diyarbakır Cumhuriyet başsavcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.”