Kürdistanlı melle ve alimler sulh çağrısında bulundu

Sulh ve Adalet Hakareti öncüğünde Van, Urfa, Hakkari, Muş ve Şırnak kentlerinden gelen alimler ve meleler ile Kürdistan İslami Hareketi kurucularından Şex Osman\'ın oğlu Şex Abdurrahman Halepçe\'nin de katılımıyla Diyarbakır\'da Nur Cami\'nde \".
03.11.2014, Pts - 07:03
 Kürdistanlı melle ve alimler sulh çağrısında bulundu
Haberi Paylaş
Sulh ve Adalet Hakareti öncüğünde Van, Urfa, Hakkari, Muş ve Şırnak kentlerinden gelen alimler ve meleler ile Kürdistan İslami Hareketi kurucularından Şex Osman\'ın oğlu Şex Abdurrahman Halepçe\'nin de katılımıyla Diyarbakır\'da Nur Cami\'nde \"Sulh çağrısı\" temalı buluşma gerçekleştirdi. Duaların okunmasıyla başlayan buluşmada konuşan Mele Adnan Ciziri, IŞİD çetelerinin Kobanê\'ye yönelik 48 gündür sürdürdüğü saldırılara dikkat çekerek, \"Kobanê Kürdistan\'ın toprağıdır, meşru hakkımızdır\" ifadesini kullandı. Ciziri, Kobanê için bundan sonra ne yapılabilirin tartışılması gerektiğini söyledi.

\'İslami örgütler inisiyatif kullanmalı\'

Seyda Süleyman Kurşun ise Osmanlı\'dan bu yana devam eden savaşları hatırlattığı konuşmasında, bölgede iç savaşın önüne geçmek için İslami örgütlerin inisiyatif kullanması gerektiğini söyledi. Batıya giden Kürt gençlerinin oralarda etnik ve dini açıdan asimile edildiğinin altını çizen Kurşun, Kobanê\'ye yönelik IŞİD çetelerinin saldırılarına da dikkat çekerek, \"Kürtlerin başına gelenler dinden kaynaklı değil, çeteler Kürtleri yok etmek istiyor\" dedi.

Mele Raşit ise Kürt sorunun çözümü noktasında alimlerin yoğun bir çaba sarf etmesi ve herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. Mele Raşit, din adı altında katliamlar gerçekleştiren IŞİD çetelerinin İslamla ilgisi olmadığını ifade ederek, \"Amaç siyasidir ve Kürtlerin yok edilmesidir\" ifadelerini kullandı.

\'Şiddet dili ile çözüm sağlanamaz\'

Buluşmanın ardından katılımcılar adına açıklamada bulunan Mehmet Yıldız ise tarihten bu yana Ortadoğu\'da savaşların sürdüğünü ve Kabil ile başlayan kan dökme kültürünün her türlü sorunun çözüm yöntemi olarak kabul gördüğünü ifade etti. Yıldız, \"İşgal, istila ve sömürü politikaları devlet erkini elinde bulunduran diktatörlerin ve tiranların başvurduğu yegâne dayanak olmuştur. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerin bölüşümü yöneticilerin programında yer almamış ve bencillik sürekli olarak duygulara hâkim gelmiştir\" dedi.

Konuşmasının devamında Kürdistan topraklarının, milletlerin, kavimlerin, dinlerin, dillerin ve mezheplerin yüzyıllar boyunca özgürce yaşadığı kadim bir mirasa sahip olduğunu söyleyen Yıldız, \"Topraklarımızda yaşayan Mihellemi Arapları, Süryaniler, Türkmenler, Pomaklar, Çerkezler, Çeçenler ve diğer etnik unsurlar Kürtler gibi Kürdistan\'ın bir gerçekliğini teşkil etmektedirler. Aleviler, Yezidiler, Hıristiyanlar ve diğer inanç grupları da Müslümanlar gibi Kürdistan\'ın bir rengi ve öznesidirler\" diye konuştu. Yıldız, şiddet dili ile çözüm sağlanamayacağını vurgulayarak her bireyin, alim ve kanaat önderlerinin yaşanan savaşları önlemek, akan kanı durdurmakla yükümlü olduğunun altını çizdi.

\'Barış sürecinin tamamlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz\'

Yıldız, barış sürecinin tamamlanması için çalışmalarını sürdüreceklerini de söyledi. Yıldız, \"Kürdistan\'da yaşatılan kaosun biran önce sona erdirilmesi ve toplumdaki gergin havanın dağıtılması, yeni bir kardeş katliamına ve güven ortamının yok edilmesine yol açacak her türlü girişimden uzak durulması, bir süredir devam eden olumlu havanın korunması ve bunu fırsata dönüştürebilmek için taraflar arasında iyi niyet gösterilerini bir an önce somut adımlara dönüştürülmesi, çatışma dönemlerinin ve savaş atmosferlerinin bir ürünü olan korku, bunalım, tedirginlik ve güvensizlik yerine; cesaret, ferahlık, sükûnet ve güvenin devamlılığı için çabaların gösterilmesi, insanların insanca yaşayabilecekleri ve insani ile ilahi haklarını hiçbir baskı ve zorlamayla karşılaşmadan kullanabilecekleri bir yönetim modeli ve sisteminin İslam âleminin bir ihtiyacı ve Kürdistan sorununun da ilacı olduğu kabulünden hareketle, Kürtlerin bu konuda her türlü teklif ve öneriye açık olması gerektiği kanaatini taşıyoruz\" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Diha

Nerina Azad
Bu haber toplam: 17105 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:48:43